Diken denildiğinde, içinizde bir rahatsızlık hissedersiniz. Kötülüğün sembolüdür diken. Herhangi bir yolda yürüdüğünüzde önce dikenlere dikkat edersiniz. Çünkü ayağınıza batacak bir diken size büyük bir zarar vererek yolunuzdan alıkoyabilir. Diken ile ilgili şimdiye kadar ne sadra şifa bir makale ve ne de güzel bir şiir okumuşsunuzdur.
Karanfil ise tamamen güzelliği ve asaleti temsil etmektedir. Güzellik adına ne varsa sanki tümü karanfil çiçeğinde toplanmıştır. Hem rengi, hem kokusu ve hem de tadı şairlere ve sanatçılara ilham kaynağı oluvermiştir. Saflık ve duruluğu, masumiyet ve temizliği, vefa ve muhabbeti sembolize eder karanfil. Karanfil denilince bir hoş oluverir insanın benliği…
Belki de bu yüzdendir kitabının ismini “ Diken ve karanfil” koymuş Filistinarslanı Yahya sinvar. Evet diken; acımasız, insanlık toplumunun en haini, en hırslısı, en canisi ve en… Kötülükler adına aklınıza ne geliyorsa, aşağılık Siyonist Yahudileri temsil etmektedir. O Yahudiler ki insanlığın can düşmanıdır. Tüm terör örgütlerin kaynağıdır vahşi Yahudiler. Daha doğmamış bebeleri bile anne karnında katledecek kadar zerrece insanlıktan nasiplenmemiş hınzıroğulları… Allah’ın lanetlediği necis toplum. Sadece Filistin halkına değil, kendileri dışında kalan bütün halklara ve milletlere düşman insan suratlı tuhaf aşağılık mahluklar…Küresel ekonomi sistemini kurup, milyarlarcı emekçiyi sömüren kapitalist vampirler. Dünya nüfusunu lehlerine dengeleme adına derin laboratuvarlarında ürettikleri virüsleri silah olarak kullanan aşağılık modern katiller… Genetiği değiştirilmiş gıdaları piyasaya sürerek bir yandan ekonomik kazanç elde etmek, bir yandan da insan kitlelerini yavaş yavaş ölüme sürüklemek… Dünya fuhuş sektörünün neredeyse tamamına yakınını elinde bulundurarak yeryüzündeki kadim uygarlıkları, medeniyet ve inançları yok edip dünya gençliğini başıboş ve amaçsız yetişmesine katkıda bulunarak nesilleri yok etmek… İşte Yahudi budur. Gazze’de bugün yürütülen savaş ta İslam medeniyetini yok etmek içindir.
Karanfil ruhlu mücahitleri anlatıyor sinvar. Savaşın ortasında üniversite okuyan, hafızlık yapan bir yandan da savaşan İmad Akilleri anlatıyor büyük komutan ve lider. Ahmet Yasin’in ektiği karanfillerin nasıl da bereketli bir bahara dönüşüverdiğini anlatıyor kitabında… Kitabı okuyunca, bu kahramanların şu anda nasıl mücadele ettiklerini anlıyor ve hayranlığınızı gizleyemiyorsunuz. Gerçek iman sahibinin neleri başarabildiklerine şahit oluveriyorsunuz. Bütün emperyalistlerin, bilumum süper güçlerin nasıl da tarumar olduklarını anlıyor ve Allah’a hamdediyorsunuz. Böylelikle bir mücadele mektebine dönüşüveriyor Gazze. Asrın eshabını canlı yayınlarda görüyorsunuz. Karanfilin dikene galebe çaldığına şahitlik ediyorsunuz.
Diken ve karanfilin hikâyesi burada bitmemiştir. Nesilden nesile anlatılacak Gazze kahramanları. Nice sayısız eshab ruhlu kahramanı benliğinde saklıyor Gazze. Bu destan burada bitmedi ve bitmeyecek te…
Allah’ın selamı Gazze’ye ve tüm direniş diyarlarındaki özgür ruhlu insanların üzerine olsun…