Gazze, şu an adeta kıyameti yaşamaktadır. Gazze’de yaşanan katliamlar insan olarak ta hepimizi ilgilendirmektedir. Gazze artık bir Furkan’dır. Hak ve batılı, haklı ile haksızı, zalim ve mazlumu, insan ve insan olmayanı tanımak istiyorsanız inanın Gazze’ye bakmak yeterlidir.

   Gazze’de neler oluyor, Gazze niye gündemler üstü olmalı, Gazze savaşı niye başladı veya ne zamandan beri bu savaş devam ediyor, Gazze’de neden bu kadar insan öldürülüyor da medeni(!) ülkelerden ses çıkmıyor, Gazze bizi niye kendimize getirmiyor? Tüm bu soruları kendimize sorup tefekkür etmemiz gerekmiyor mu?

   Birer insan olarak Gazze’de olup bitenleri hakkıyla sorgulayıp cevabını bulabilirsek emin olun doğruyu, doğru yolu da bulmuş oluruz. Tarafsız ve objektif bir araştırmaya giren kim olursa olsun aslında medeni ülke olarak bildiğimiz hiçbir batı ülkesinin medeni olmadığını, insan hakları vs. söylemlerinin kocaman yalanlardan ibaret olduğunu, batı ve müttefiklerinin maymun iştahlı, canavarca hislere sahip emperyalist ve sömürgeci oldukları sonucuna katiyen varacaklardır.

   İnternet üzerinden basit bir aramaya girin ve batı dünyasının katliamlarını araştırın. ABD, İsrail, İngiltere, Almanya, Rusya… Gibi sömürgeci ülkelerin ne kadar insan öldürdüklerini göreceksiniz. Bu ülkelerin aslında demokrasi, insan hakları, eşitlik gibi söylemlerinin katliamlarını ve sömürülerini örtmek için birer maskeden ibaret olduğunu unutmamak gerekir. Bakın şu an Gazze’de bir soykırım uygulanıyor. Özellikle de siviller öldürülüyor. Yüz bine yakın insan hayatını kaybetmiş durumda. İnsanlar temel ihtiyaçlarından mahrum durumda. Sağ kalanlar da kötü yaşam koşullarından dolayı hayatlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu savaş bitse dahi etkileri yüzyılı aşkın devam edecektir. Bunca katliama rağmen nerede bu demokrat, hümanist ve adil batı dünyası, nerde birleşmiş milletler, nerede Avrupa insan hakları mahkemesi, nerede sivil İnisiyatifler, nerede sağcı, solcu bilmem neci örgütler? Hepsi sahtekâr, hepsi yalancı. Yani anlayacağınız batı medeniyeti kocaman bir yalandan ibarettir.

   Müslümanların Allah’tan ve birbirlerinden başka dostları ve yardımcıları yoktur. Dolayısıyla Allah ile olan irtibatımızı kuvvetlendirme adına ihlas ile ibadet ve dualarımızı, hayır ve hasenatlarımızı çoğaltmamız gerekmektedir. Birbirimize daha çok kenetlenmemiz ve manevi değerlerimize sahip çıkmamız farzdır. Maalesef Müslümanların arasındaki tefrikalar her geçen gün artmaktadır. Müslümanlar ABD ve müttefiklerine darbe vurdukça, Şii ve Sünni ayrımcılığı da o derece artmaktadır…  Yani gizli eller Müslümanlar arasında fitne tohumlarını ekmeye devam etmektedir. Hâlbuki Müslümanların kendi aralarındaki sorunları, düşman tehdidi bertaraf edildikten sonra büyük müzakereler ile giderilebilir. Bu konuyu başka bir zamanda inşallah işlemeye çalışacağız.

   Gazze ölürken, bizler dirilmeliyiz. Diriltmeli bizleri Gazze. Eğer onca şehit bizleri daha gayrete getirmemişse vay halimize. Onca katliam eğer bizlere daha ders ve ibretler vermemişse, toprağın altı, toprağın üzerinden daha hayırlıdır bize.

   Gazze’den gerekli ders ve ibretleri alma temennilerimle, Rahman’ın rahmetine emanetsiniz.