Şüphesiz ki, tüm afet ve musibetler olduğu
gibi deprem de bizim için büyük bir imtihandır. Kimi kardeşlerimiz canından,
kimi de iş ve malından oldu. Vefat eden Müslüman kardeşlerimiz şehit
hükmündedir. Kaybettikleri malları sadaka hükmündedir. Bu konuda hadisler
mevcuttur. Sağ kalan yakınları eğer güzel bir sabır örneği sergileseler, onlar
da sabırlarının mükafatına kavuşacaklardır biiznillah…
Tüm bunlar imtihan olmasına imtihandır da bu
binalarda sahte, eksik ve yanlış malzeme kullanan müteahhitlere ve bu çürük
binalara yapı izni veren kurumlara ne demeli? Kaderimiz bu imiş sözüyle bu
depremi geçiştiremezsiniz. Kusur ve ihmali olan herkes, insanları kasten ve
canavarca hisle, planlayarak, toplu cinayet işlemekten bir daha gün yüzü
görmemek üzere en ağır ceza ile cezalandırılmalıdırlar. Eğer depremde çürük
binalar yıkılmış ise bunun adı katliam, ihmali olanlar da katil olmaktan başka
bir şey değildirler. Elbette ki bizler kadere inanırız. Tedbir aldıktan sonra
tevekkül etmek en güzel davranıştır. Ama velakin işin içinde kusur var ise
kusura bakmayın, kimse bunu sadece kader diye geçiştirmesin. Bu birincisi.
İkincisi… Bu depremde resmî kurumların dışında binlerce STK
ekibi gerçekten takdire şayan bir fedakârlık, dayanışma ve yardımlaşma örneği
sergiledi. Bunun aksini hiç kimse iddia edemez. Hatta bu yardımlaşma sınırları
aştı. Başka ülkelerden de gelen ekipler vardı. Bu yardımların bir kısmı da
Suriye’ye gitti. Şimdi gelelim asıl meseleye. Şu ekranları açın bakalım. İslami
STK ların dışında bir elin parmağını geçmeyen başka mecralardan gelen yardım
ekiplerini göremezsiniz. Hele seküler parti ve kurumlara yakın hiçbir yardım
kurumu yok sahada. Darbe girişimi döneminde olduğu gibi yine İslami camialar
sahadaydılar. Şükürler olsun ki binlerce insanımızın kurtuluşuna aracılık
ettiler ve bu çabalar devam etmektedir. Sahaya hâkim olan motif “Allah’u
Ekber” sadalarıydı. Eskiçağ zihniyetinin küflenmiş beynine sahip bazı
yapılar bu sadalardan rahatsız olacaklar ki, tekbir getirenleri canilikle
suçladılar. Ey sözde cumhuriyetçi kafasızlar! Siz eğer illa ki cani
arayacaksanız, gidin Zilan deresine, eski Diyarbakır suriçi zindanlarına ve isimsiz
on binlerce mezara sorunuz. Sizin bu alçakça söyleminizi nasıl da yüzünüze
vuracaklardır. Kimin cani olduğunu gidin tek parti döneminizin arşivlerine
bakın. Zilan deresinde, ölmüş annesinden süt emen ve süngü uçlarına takılan
bebelerin mezarlarından sorun canileri. Yani zahmet olmaz ise bir aynaya
baksanız canileri daha net görebilirsiniz.
Üçüncüsü… Devletin yaptığı TOKİ’ler bu dönemde eğer
yıkılsaydı, şüphesiz ki hükümet de altında kalacaktı. Şükür ki TOKİ’lerde ciddi
bir sıkıntı olmadı. Bunun dışında, afetler için devlet çok daha genel
kapsamlıprojeler hazırlayıp hayata geçirmeli. Bilindiği üzere memleketimiz,
doğal afetler bölgesidir. Bir yandan depremler, bir yandan sel ve erozyonlar ve
bir yandan da her yıl yaz aylarına denk gelen devasa yangınlar… Son depremde de
anlaşıldı ki, bundan sonra kapsamı çok daha geniş ve çok daha ciddi hazırlıklar
yapılmalıdır. Doğal afetler konusunda, işin uzmanlarından oluşan heyetler
bilimsel çalışmalar yapıp ona göre çözümler üreterek devlete sunmalılar.
Böylelikle devlet de sosyal devlet ilkesine göre vatandaşlarını koruma altına
almalıdır.
Dördüncüsü… Şimdi daha iyi anlaşılıyor ki,
sadece devlet doğal afetlerin etkilerini tek başına ortadan kaldırmaya güç
yetirememektedir. Kesinlikle devlet ve sivil inisiyatif kol kola vererek ancak
deprem vs. doğal afetlerin etkilerini bir nebze de olsa azaltabilirler. En
azından can kayıpları minimize edilebilir. Bu nedenle her STK kendi ilkyardım
ekiplerini kurabilir. Bu mutlaka yapılmalıdır. Düşünün ki on binlerce
müntesibiniz var fakat ilkyardım ve afetler konusunda bilinçsizler. Siz bunları
bir felakette afetzedelere yardım için nasıl kanalize edebilirsiniz ki? Mutlaka
üye ve gönüllüleriniz sadece yardım dağıtımında değil, doğal afetler konusunda
da eğitimli, bilinçli ve donanımlı olmalıdırlar. Elinizde muhteşem bir dinamizm
var fakat bunu kanalize edemiyorsanız yazık olur.
Son olarak, depremde vefat edenlere Rabbim
rahmetiyle muamele eylesin. Şehit hükmünde olduklarına inanıyoruz. İnşallah sağ
kalan canlar da en kısa sürede toparlanarak sağlıklı ve selameti bir biçimde
sosyal hayatlarına ve sevdiklerinin arasına dönerler.
Yaratılış gayemizi unutmadan yaşama
dileklerimle, fi emanillah…