Hak ve Batıl mücadelesinde, Batıl cenahının herhangi bir ölçüsü yoktur. Galip gelmek için hangi yol ve yöntem işine geliyorsa onu yapar. Batıl olmasındaki bir delil de budur zaten. Amacı galip gelmek ama galip olmak için başvurduğu birçok yöntem ve usul tamamen gayr-i meşrudur. Batıl cenah, bu yönüyle batıl olduğunu açık bir şekilde ortaya koymuş durumdadır. Tarihten günümüze kadar da bu noktada faaliyetlerine devam etmektedir ki kıyamete kadar da Hak ve Batıl mücadelesi devam edecektir.

Nitekim birkaç gün önce de Hak cephesine saldırma adına mübarek Kur’an-ı Kerim nüshalarını yakma girişiminde bulundu. Söz konusu girişimi ise İsveç Hükümeti ve Devleti “ifade özgürlüğü” diye izah etti. Yani Devlet, vatandaşının yaptığı söz konusu hadsiz girişimi destekleyerek tavrını net bir şekilde ortaya koymuştur. Görüldüğü gibi Batıl, İslam’a olan düşmanlığını ortaya koymak adına bir kez daha ahlaksızca, usulsüzce ve gayr-i meşru bir şekilde batıllığını tescil etmiştir.

Hak cephesinde de söz konusu alçak saldırıya tepki verme adına mitingler, kitlesel basın açıklamaları ve yazılı açıklamalar yapıldı ve yapılıyor. Elhamdulillah Müslümanlar bu hadsizliğe sessiz kalmadılar. Ama Müslümanların verdiği tepkiler daha gür ve sert bir şekilde olmalıydı. Çünkü yapılan hadsizlik Allah’ın Kelamı olan Kur’an’a yapılmıştır. İmanın şartlarından birini ihtiva eden yüce kitabımıza yapılmıştır. Dolayısıyla verilecek tepki, Kitabımıza ne derece bağlı olduğumuzu ispat etmelidir. Bu noktada Dünyanın birçok yerinde söz konusu hadsizliğe verilen tepkileri değerlendirdiğimiz vakit şu tespitte bulunabiliriz; “ Verilen tepkilerin dozajı ülkeye ve bölgeye göre farklılık arz ettiği ve buna bağlı olarak da iman güçlerinin de farklı olduğunu ortaya koymuştur.” Nitekim bu hadsiz girişimi protesto etmek adına Kur’an Nesli Platformu’nun Batman’da gerçekleştirmiş olduğu Mitinge katılan, mitingi organize Müslümanların ecri ile yazılı bir açıklama yapmakla yetinen Müslümanların ecri bir olmaz. Şu da bir hakikat ki yapılan hadsizliğe karşı en anlamlı ve sert tepki Batman’da yapılan miting olmuştur. Bu bağlamda mitingi organize eden Kur’an Nesli Platformuna ve mitinge katılan bütün Müslümanlara teşekkür ediyorum. Allah güç ve imkânınızı artırsın…

Bu tür hadsiz girişimler, dünya Müslümanlarının uyanışına vesile olduğu kesindir. Çünkü her ne kadar eksikliklerimiz olsa bile, söz konusu kutsallarımıza hakaret ve saldırı olduğu vakit Müslümanların uyandığını görüyoruz. Ama uyanışın kısa süreli oluşu Müslümanların gevşekliğine ve rehavetine sebep olmaktadır. Dolayısıyla bir mekanizma oluşturulmalı ve bu mekanizma Dünya Müslümanlarını bu tür hadsizliklere karşı teyakkuzda tutma konusunda sürekli faal olmalıdır. Bu mekanizmanın vereceği tepkiler öyle bir etki gücüne sahip olmalı ki İslam’a ve mukaddesata saldırı yapanlar, yaptıklarına muhakkak pişman olmalıdır. Ve en önemlisi ise bu mekanizmanın bütün dünya Müslümanları tarafından maddi ve manevi bir şekilde desteklenmesi ve asla yalnız bırakılmamasıdır.

Bu mekanizma her saldırı ve hakaret durumunda bir tepki planı gerçekleştirmelidir. Örneğin, Kur’an nüshaları yakıldıysa ne yapılmalıdır? diye bütün dünya Müslümanlarının iştirak edeceği toplu faaliyetler yapma konusunda öncülük etmelidir.

Bence, saldırı Kur’an’a yapıldığına göre demek ki biz Müslümanların Kur’an’a sahip çıkma konusunda eksikleri vardır. Batıl da bu eksikliğimizi fark etmiş ve zayıf olduğumuz yönümüzden bizi vurmaya çalışıyor. Ya da aksisi de düşünülebilir. Yani Kur’an’a ciddi bir teveccüh olduğunu fark etmişlerdir. Bunu hazmedemeyip söz konusu hadsizliği gerçekleştirmiş olabilirler. Her iki ihtimali de değerlendirmekte fayda vardır. Eğer Kur’an’a sahip çıkma konusunda eksikliklerimiz varsa bunları hemen gidermeye başlamalıyız. Günlük Kur’an okuma miktarı az olan Müslümanlar okumalarına ilave yapmalıdır, Kur’an okumayı bilenler çevresinde okumayı bilmeyenlere Kur’anı öğretmelidir. Kur’an’ın manasını bilmeyenler de manasını öğrenme konusunda çaba içerisine girmelidir. Hatta Dünya Müslümanları tarafından sırf bu olaya tepki olarak Hatim organizeleri ya da Hafızlık Kurslarına katılım konusunda teşvik kampanyaları yapılabilir.

Kur’an’a teveccüh olduğu için bunu yapıyorlarsa bu onları rahatsız ettiğimiz anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bu teveccühün artması için mücadele etmeliyiz.

Müslümanlar olarak bu konuda duyarsız kalmamalıyız. Çünkü Müslümanlık ‘’ Elhamdülillah ben Müslüman’ım’’ demekle bitmiyor. İcraat lazımdır.

Bizler bu izzeti tercih etmez isek kendimize zarar veririz. Çünkü Allah’ın hiç kimseye ihtiyacı yoktur. Nitekim yüce Allah (cc)İsra Suresi 81. Ayet-i Kerimede: “ Hak geldi Batıl zail oldu. Batıl zail olmaya mahkumdur” diye buyurarak batılın ne kadar zayıf olduğunu göstermiştir.