Malum olduğu üzere uzun bir müddettir Kur’an-ı Kerim’in yakılması gündemdeki yerini kurumaktadır. Yani İsveç ve Danimarka’daki Kur’an düşmanları, düşmanlıklarının gereğini yerine getirmeye devam ediyorlar. İsveç ve Danimarka’daki bu alçaklığın devam ediyor olması ciddi manada üzücü ve bir o kadar da kahredicidir. Çünkü Kitabımızı yakanlar, tekmeleyenler ve yırtanlar bunu devletin de desteğini alarak yapıyorlar. Hal böyle olunca söz konusu mel’unlar cesaret alıp alçaklıklarını artırarak yapmaya devam ediyorlar.

Nasıl ki Kur’an’ı yakanlar kendi devletinin desteğini arkasına alarak yapıyorlarsa Müslüman ülkelerin vatandaşları da bu alçaklığa tepkilerini ortaya koyarken kendi devletinin desteğini arkasında görmelidir. Yani bu alçaklığa misli ile karşılık verilmelidir. Halk inancının gereği Kur’an’a sahip çıkma eylemini gösterdiği zaman devlet de halkının bu meşru tepkisini güçlü bir şekilde desteklemelidir. Tabi, en önemli husus ise Türkiye ve Müslümanların yoğun yaşadığı ülkelerin idarecileri bu alçak girişime gösterebilecekleri en sert tepkiyi vermelidir. Allah’ın Kitabı olan Kur’an’a hakaret ediliyor! Daha ne olsun? Koskoca İslam devletleri, bu alçaklığa gereken cevabı vermeyecek de neye verecek? İllaki devletin maddi menfaatleri söz konusu olduğunda mı siyasiler devreye girecek? Kur’an-ı Kerim, devletin her türlü menfaatinden daha üstün değil midir? Her ne kadar bunu söylemeseler de eylemler bir nebze de olsa bunu gösteriyor. Bu husus İslam devletleri için utanç verici bir durumdur.

Ama İslam devletleri gereken tepkiyi vermese de idarecilerin yönetmeye talip olduğu halk, bunu meydanları hınca hınç doldurarak sert bir şekilde ortaya koyuyorlar. İnanın ki, halkın tepkisini üzerlerine çekme endişesi taşımasalar, halkın bu denli tepki vermesine karşı çıkacaklar da olabilir!

İşte Kur’an’a asıl sahip çıkacaklar ancak Kur’an’ın kendilerine yol gösterdiği muttakilerdir. Kur’an’ın yol göstermediği kişiler Kur’an’a nasıl sahip çıkabilir? Evet, Kur’an yeryüzündeki bütün insanlar için gönderilmiştir ama yol gösterdiği kişiler ancak Allah’tan gereği gibi sakınan Müslümanlardır. Ve inanın ki İsveç ve Danimarka’daki Kur’an yakma, yırtma ve tekmeleme hadsizliğine en sert tepkiyi verenler şüphesiz yeryüzünün farklı coğrafyalarında bulunan Muttakilerdir. Bazıları sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getiriyor ve bununla yetiniyor. Ama Muttaki olmanın gereği bu değildir. Sosyal medyada tepkiyi dile getirmek bu işin sadece bir basamağıdır. Yani, kimse kimseyi kandırmasın! Çünkü söz konusu alçaklar senin kitabını dışarıda insanların gözü önünde yakıyor, yırtıyor, tekmeliyor! Sen ise sosyal medyada buna tepki veriyor ve bununla yetiyorsun. Çok yazık…

Bu yıl Kur’an’a yapılan edepsizliğe karşı ilk ve en sert tepkiyi Batmanlı Muttakiler gösterdi. Ardından ise Sahabe Şehri olan Diyarbakır bu alçaklığa güçlü bir şekilde karşılık vererek Muttaki olduklarını ispat etmiştir. Bu iki şehrimiz Türkiye ve Dünya Müslümanları için bir rol ve modeldir. Medar-ı iftiharımızdırlar…

Allah muttakilerimizin ve muttaki şehirlerimizin sayısını artırsın. Âmin