Bu yazımda başımdan geçen bir olayı size anlatmak istiyorum. Çünkü insan hayatı içerisinde bazı önemli ve ibretlik hadiseler meydana gelmektedir. Bu olaylardan bazılarını çevremizdeki insanlarla paylaşmak isteriz ki onlar için bir tecrübe olsun.

Evet, yakın zamanda bir vesile ile Van’ın Çatak ilçesine yolumuz düşmüştü. Mevsim kıştı ve hava da soğuktu. Belli bir müddet yol aldıktan sonra yol kenarında minibüs bekleyen iki yaşlı karı kocaya denk geldik. Ellerini, kendilerini almamız kaldırınca biz de durduk ve iki yaşlı karı kocayı aldık. O sırada hava da oldukça soğuktu ve onları bu soğukta bırakmak vicdanen ve dinen hiçi uygun olmazdı. Tabi bu arada arkamızdan bir yolcu minibüsü de geliyor ve iki de bir selektör yapıp duruyordu. Ben de aldığımız iki yaşlıya hitaben; siz arkamızdan gelen yolcu minibüsüyle telefonlaştınız mı? Belki sizi aldım diye bana selektör yapıyor. Eğer öyleyse sizi minibüse gönderelim ki minibüs şoförünün hakkına girmeyelim. Demdim. Onlar da; hayır biz minibüs şoförünü aramamışız. Sen devam et abe… Dediler

Belli müddet yol aldıktan sonra kontrol noktasına geldik. Gelir gelmez arkamızdan gelen minibüs şoförü orada bulunan askerlere hitaben; bu özel araç bizim yolcularımızı ücret karşılığında alıp Çatağa götürüyor. Ben bunların aldığı iki yolcu ile telefonda görüştüğüm halde beni beklemeden yolcularımı aldılar. Şeklinde bizden şikâyetçi oldu. Bunun üzerine aldığımız yolculardan biri minibüs şoförüyle tartışmaya başladı ve birbirlerini vuracak hale geldiler. Tabi, gerçekten de aldığımız yolcular minibüs şoförüyle telefonlaşmamıştı. Çünkü minibüs şoförüne biz şöyle dedik; arayan numara hangisiyse sen onu ara kim olduğu ortaya çıkar. Ama telefon ile biraz uğraştı ama bir şeyler yapamadı yani anlayacağınız adam yalan söylüyordu.

Bunun üzerine bizleri biraz beklettiler ve komutan geldi. Beni ve minibüs şoförünü kalabalıktan uzak bir ye çekti ve bana şöyle dedi; yolcuları neden aldın? Ben de; hava soğuktu ve yolda bekleyen kişiler de yaşlı olduğu için aldım. İyilik yapalım dedik… Şeklinde bir cevap verdim. Bunun üzerine komutan bana şöyle dedi; sen bu yolcuları aldıktan sonra ya bir kaza olsa ve yolcular senden şikâyetçi olsa ne yapacaksın? Ama minibüs şoförünün sigortası var ve herhangi bir kaza durumunda sigortası bunu karşılar. Bir daha tanımadığın kişileri arabana alma! Ben de tartışma uzamasın diye tamam dedim ve oradan ayrıldım.

İnsanlar çok garip bir hale gelmiş maalesef. Hâlbuki yolda kalmış birini almak ve yardımcı olmak dinimizce çok sevaptır. Hatta yolda kalmış birine zekât bile verilebilir. Ama gelin görün ki birkaç kuruş para için yalan söyleyen ve insanlara iftira atan insanlar var çevremizde. Bu durum acınası bir durumdur. Çünkü bu olay insanlarımızın yüce dinimiz İslam’dan ne derece uzaklaştığının açık bir göstergesidir.

Bu hal bu bölgenin insanlarına yakışan bir durum değildir. Ufak tefek dünyalıklar için yalan söylemeye ve iftira atmaya lüzum yoktuk. Bir birimizin hakkına saygı göstermeli ve iyilik yapanları engellememek lazım. İyilik yapmak veya iyilik yapanlar rızka mani değildir. Rızkın kefili Allah’tır.

Bir iyilik yapalım dedik…