Hayat içerisinde bazı şeylerin olabilmesi için bir takım şartların mevcut olması gerekir. Söz konusu şartlar gerçekleşmediği müddetçe istenilen her ne olursa olsun ulaşılamaz ya da kısmen ulaşılabilir. Günümüz Müslümanları olarak öncelikle kendi hayatımızda ciddi bazı değişikliklerin oluşmasını istiyorsak değişiklik için gerekli olan ’’ okuma’’ alışkanlığını tekrardan faal hale getirmeliyiz. Aksi halde hayatımızdaki ciddi değişiklikler olumsuz değişiklikler olarak seyreder. Bu durum ise okumanın geleceğimiz için ne derece önemli olduğunu gösterir.

Tarih boyunca Müslümanlar, bulundukları coğrafyalarda hayata yön verme noktasında ciddi başarılara imza atmışlardır. Siyasi, ekonomik, kültürel, sanatsal ve daha birçok alanda yaptıkları başarılı çalışmalarla küfür cenahını hayretler içerisinde bırakmıştır. Tabi bahsettiğimiz alanlarda küfür cenahını hayretler içerisinde bırakmasının en büyük sebebi okuyan bir toplum olmalarıydı. Okudular ve okumanın gereğini pratikte de gösterdiler.

İslam toplumu okuduğu müddetçe dünyanın en güçlü toplumu olarak dünya sahasında faaliyet gösterdi. Her ne zaman okuma alışkanlıkları zayıfladı işte o zaman gerilediler ve küfür cenahı bu sefer Müslümanların gerileyişini seyretti. Ama seyretmekle kalmadılar! Onlar da okumanın toplumu ne derece yücelttiğine şahit oldukları için okumaya başladılar ve okumanın dünyevi olarak gereğini de yerine getirdiler. Bir zamanlar küfür cenahı Müslümanları hayretler içerisinde seyrediyorken şimdi ise Müslümanlar küfür cenahını pişmanlıklar içerisinde seyrediyorlar. Niye pişmanlıklar içerisinde seyrediyorlar biliyor musunuz? Çünkü Müslümanlar ilerlemenin yolunu onlara gösterdiler ama o yolu sürdürmediler.

Yani, her kim okursa ve okumanın gereğini hayatlarında pratiğe geçirirse o kişi ve toplum daima önde olur ve diğer insanlar da onları seyretmekle yetinirler. Bu seyredenler bazen Müslümanlar olur bazen de küfür cenahı olabilir.

Evet, bugün seyredenler kim sizce?

Bu soruya birey olarak, aile olarak, toplum olarak, ülke olarak ve ümmet olarak cevap vermeliyiz. İlk sırada olan birey bu soruya; ’’seyreden benim’’ sorusunu verecekse aile, toplum, ülke ve ümmet’in vereceği cevap da çok farklı olmayacaktır.

Küfür uzun zamandır Müslümanları hayretler içerisinde seyretmemiş durumdadır. Ve Müslümanlar da uzun zamandır küfür cenahının gelişmelerini seyrediyor. Bu devranın değişmesi ancak okumakla mümkündür.

Okumadan yapamadık yapamayacağız…