Mescid-i aksa, Allah’ın kitabında yer verdiği bir mekandır. Bir yer, olay veya şahıs Allah’ın kitabı olan Kur’an’a gündem oluyorsa söz konusu yer, olay ve şahıs kitabın muhatapları olan Müslümanlar için son derece önemlidir demektir. Mescid-i aksa Kur’an’a gündem olmuş ve kıyamete kadar Müslümanlar için ehemmiyeti azalmaması gereken bir kutsal bir mekandır.

Bu kutsal mekân, uzun yıllardır işgal altında kaldı ve kalmaya devam ediyor. İşgal altında kalması ise yeryüzündeki Müslümanlar için büyük bir ayıptır. Çünkü Müslümanların söz konusu mescidi muhafaza etme ve işgalci İsrail’e haddi bildirme konusunda imkanları var ve bu imkanları kullanma noktasında güçleri de vardır. Yeryüzünde Müslümanların sayısı da azımsanacak bir seviyede değildir. Fakat her ne kadar imkanları ve sayıları, terör şebekesi İsrail’e haddi bildirmeye yetse de maalesef bunu yapmıyorlar. Bu da imkân ve güç sahibi Müslümanlar için en büyük vebal ve yüz karasıdır.

Evet yeryüzündeki Müslümanlar, bil hassa Türkiye’deki Müslümanlar tepkilerini basın açıklamalarıyla, mitinglerle ve yürüyüşlerle göstermeye çalışıyor. Evet bu tepkiler iyidir ama yeterli değildir. Mescid-i aksanın değeri ve kudsiyetine nazaran bu tepkiler çok cılız kalmaktadır. Halkı müslüman olan ülkeler mescid-i aksanın işgal altından kurtarılması için her ne imkânı varsa bir an önce bu imkanları faaliyet sokup terör şebekesine haddini bildirmesi gerekir. Aksi halde bu suskunluk ve gaflet dünya ve ahiret için Müslümanlara pahalıya mal oluyor ve olacaktır.

Ama dünya Müslümanlarının tepkileri az ve cılız olsa da yine de iyidir. Tepkisiz kalmaktan daha iyidir. Bu tepkiler Filistin’deki Müslüman direnişçiler için, Filistin halkı için iyi bir moral ve gayret vesilesidir. Filistin direnişçileri dünya Müslümanlarına açık bir şekilde cihad ve direniş dersi vermektedir. Mescid-i aksa sadece namaza ilk kıble olmuş bir yer değildir. Aynı zamanda direniş ve cihad coğrafyasının merkezi haline gelmiş durumdadır. İsrail’in süper gücüne karşı sadece ve sadece iman gücüyle karşılık verilmektedir. Çünkü hali hazırdaki lojistik imkanları İsrail’in gücüne karşı çok cılız kalmaktadır. Fakat cihad maddi imkanlar ile değil iman gücü ve birliktelik ile yapılan kudsi bir vazifedir.

Mescid-i aksa hala ilk kıbledir ve hala ilk heyecan ve maneviyattadır. Onu savunan ve onun için mücadele eden Allah katında aziz ve kıymetlidir. İsrail terör şebekesinin oradan kovulması yakındır ve bunu Filistin direnişi gerçekleştirecektir.

Nice az topluluk kendilerinden sayıca fazla olan nice topluluğa galip gelmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir. (Bakara-249)

Allah, Filistin direnişini muzaffer kılsın. Amin…