İnsanoğlunun geçimi bu iki kavram üzerinde bina olunmuştur. İki kavram
birbirine bağlı olup birinin yokluğu durumda insan hayatı durma noktasına
gelir. İşverenin işine işçi muhtaç olduğu kadar işçinin işine de işveren bir o
kadar muhtaçtır. İkisinin birbirine olan muhtaçlık düzeyi aynı orandadır.
Ama bu iki kavram yukarıda anlattığımız gibi olmuyor maalesef. Günümüzde
işveren, işçinin hakkını gereği gibi muhafaza etmiyor. Kendince ben olmasam bu
işçi açlıktan ölecek veya perişan olacak diyor. İşçi saatlerce çalışıyor ama
emeğinin karşılığını almaya gelince çok cüzi bir miktar veriliyor. Aldığı para
kendi geçimini sağlamıyor. Ama mecburiyetten bu işi yapıyor. İşte, işverenin
haksızlığı burada zuhur ediyor. İşverenin anlayışı şu şekildedir; “zaten
piyasanın durumu belli, işçiye az para versem de çalışmak mecburiyetindedir. ”
bu anlayış kapitalist zihniyetin ürünüdür. Üzülecek durum ise Müslümanların
farkına varmadan bu çarkın içine girmiş olmasıdır. Müslüman esnaf veya Müslüman
işveren içine girdiği bu çarkın İslami olmadığını bilmelidir. Bu sistemin
kapitalist sistemin oyunu olduğunu bilmeli ve bir ana önce kendini ve çevresini
bu yangından kurtarmak için bir çabanın içine girmelidir.
Peygamber efendimiz;” kendisi için düşündüğünü Müslüman kardeşi için düşünmeyen
hakiki manada iman etmiş olamaz ” şeklinde buyuruyorken Müslüman esnafın
kapitalist sistemin çarkına dâhil olması toplum olarak bir felaketin eşiğinde
olduğumuzu göstermektedir. Müslüman esnafın Allah’ın razı olmadığı bir düzenin
çarkına dâhil olması, İslami olarak ne kadar geride olduğunu ve buna bağlı
olarak da ne kadar dünyevileştiğini gösterir. Bu durumu Türkiye geneli ve dünya
geneli düşündüğümüzde işin ne kadar vahim olduğunu daha iyi anlarız.
Bu yazıyı okuyan esnaf kardeşim, “iyi de ben böyle yapmıyorum ki” diyebilir.
Peki, böyle yapanlara sen ne kadar engel olmaya çalıştın veya böyle yapanların
kaç tanesini düzelttin. Toplumun her ferdinin bu konuda yapması gerekenler
vardır.
Tabi, işverenin bu konuda zaafları olduğu gibi işçi kardeşlerimizin de bu
konuda eksikleri vardır. Her iki taraf da birbirlerinin haklarına riayet
etmelidir. Mensup oldukları dinin gereklerini yerine getirmeleri sorunun çözümü
için yeterli olacaktır. İslamın adil çarkı kapitalizmin zalim çarkından daha
hayırlı ve daha bereketlidir. Bu hususu iyi anlamalıyız ve bütün gayr-i
Müslimlere İslam’ın adil düzenini ispat etmeliyiz. İşçi ve işveren birbirinden
bağımsız olmayıp tam aksine birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Çükü Müslüman
işveren ve Müslüman işçi kardeştir. Onları kardeş ilan eden ise Kâinatın yegane
hâkimi olan Allah celle calaluhu’dur.
İslam’ı hayatlarının merkezine alan işverenlere ve işçilere selam olsun…
İŞÇİ VE İŞVEREN
Yusuf TÜRK
Yorumlar