Bismillah
Her asırda toplumu peşinden sürükleyen şahıslar, olaylar ve icatlar olmuştur. İnsanları, peşinden olumlu manada sürükleyen dünya ve Ahiret saadeti vaat eden Allah'ın peygamberleri, onların varisleri olan İslam Âlimleri ve Önderleri vardır var olmaya da devam edecekler. Tabi buna karşın insanları hayırdan alıkoyan ve onları hüsrana sevk eden batıl davanın da kendilerince liderleri olmuştur. Bu şahısların toplumları peşlerinde sürüklediği gibi tarihte yaşanmış bazı önemli olaylar da insanların hafızalarından silinmemiş ve onları asırlarca etkileri altında bırakmışlardır. İnsanları olumlu manada etkilemiş olan olaylardan örnek verecek olursak; Musa (as)'ın Allah'ın izni ile Kızıldeniz'i ikiye ayırması ve insanların bu hadise ile Allah'a daha çok bağlanıp Musa (as)'a olan güvenlerinin artması ile neticelenmesi. Olumsuz manada insanları yıllarca hatta asırlarca etki altında bırakan olaylardan da örnek verecek olursak; Musa (as) zamanında yaşamış ve altından yapmış olduğu buzağı heykelinin ağzından çıkardığı ses ile çevresini etki altında bıraktırarak inananları şirk bataklığına sürükleyen müşrik samirinin uyguladığı politika gibi.
Bununla beraber geçmişten bu yana icat edilen teknolojik araç ve gereçler de insanları hem olumlu hem de olumsuz manada kendisine müptela kılmıştır. Müptela diyorum çünkü insanlar iyilik veya kötülük olsun teknolojik araçları kullanmadan yapamıyor. Bir insan kötülük yapmak istediği ve bu kötülüğünün herkes tarafından bilinmesini istediği zaman ne yapar sizce? Tabi ki çağımızın vazgeçilmezi olan sosyal medyayı yani cep telefonunu yani interneti kullanır ve bu kötülüğü tasvip etmeyen hassasiyet sahibi Müslüman dahi istemediği halde bunu ya duyar ya da gözü ilişir. Aynı şekilde iyilik yapmayı isteyen bir Müslüman da asrın ihtiyacı olması hasebiyle vazgeçilmezi olan teknolojiyi kullanıyor ve İslami olan etkinlikleri burada paylaşıp hayır kazanmaya çalışıyor. Tabi bu İslami olan paylaşımları kötüler de görüyor veya işitiyor.
Gelelim yazımızın başlığına. Yukarıda da değindiğimiz gibi her asırda insanları peşinden sürükleyen şahıslar, olaylar ve icatlar olmuştur. İnsanları peşinden sürükleyen adeta esiri haline getiren faillerden biri de gayr-i İslami olan dizilerdir. Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkede İslami görgü ve kurallara uygun bir dizi neredeyse yoktur. Gayr-i İslami olan bu dizilerin çıkması ile beraber toplum olarak ciddi manada manevi kayıplar verdik veriyoruz. Gençlerimiz bu dizilerin müptelası olmuş durumda. Dizilerde seyrettikleri olayların gerçek olduğunu düşünerek dizideki olay ve şahısların benzerini yapmaya çalışıyorlar. Kız arkadaşı edinmenin İslam'da yeri olmadığını bilen genç dizileri seyrettikten sonra bu bilinç kendisinde zayıflıyor ve o da kız arkadaşı edinmeye başlıyor. Bu durum genç kızlar içinde öyledir maalesef.
Gençlerin yanı sıra ev halkının büyükleri de bu dizilere müptela olmuş durumda. Müslüman olan bu aile reisleri hiçbir gün aile efradını toplayıp İslami bir konuda konuşmaz iken söz konusu sevdiği dizi oldu mu akan sular durur ve aile efradının neredeyse tamamını susturup dizisini seyreder. Bu diziler içerik itibariyle her ne kadar İslam'a aykırı olsa da Müslüman aile efradı bu dizileri seyretmekten vazgeçmiyor. Dizi seyredildiği sırada dışarıda kıyamet kopsa da aile efradının umurunda değil çünkü dışarıya çıksa dizinin bazı sahnelerini kaçıracak ve merakından neredeyse ölecek duruma geliyor.
Bu toplum böyle değildi. İslam'ı gereği gibi yaşamaya çalışıyordu. Batıyı değil Hz. Muhammed'i (sav) takip ediyordu. Harama helale dikkat ediyordu. Çocuklarını Zararlı alışkanlıklardan alıkoyuyordu. Küfür bu toplumu uçak ile tank ile top ile kimyasal ile dize getiremez iken maalesef diziler bu dize getirdi!
Van'ı düşündüğümüz vakit, acaba Van'da Dizilerin dize getirdiği kaç aile var. Van Büyükşehir Belediyesi ve Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığı Van il müdürlüğünün bu konuda çalışmalarının olması gerektiğini düşünüyorum. Selam ve dua ile…