Karanlığın şerrinden
Tere boğulur geceler
Ah beton tutsaklığı
Kederin işbirlikçisi
Ki somurtkan duvarlara
Hiçbir sır emanet edilmez
Varsa yoksa
Hep aynı resmi surat
Ne söylesen tekrar eder
Azalırsın-çoğalırsın, umursamaz
Kendi kalabalığın içinde
Bıyık altında güler yüzüne yalnızlık
İçine düştü mü evham çıkamıyorsun içinden
Dışarıda alabildiğine genişlik
Fakat cinayet işliyor kurallar
Her ölümün ardından
Biraz daha büyür
Zihnimdeki mezarlık
Tahammülü vururlar kalbinden
Sabır taşı bin parçaya bölünür
Halkası kopmuş mülteci duygulara
Sahil-i selamettir yüreğim
İçime sığmayan hayatlara
Yeni yerler ararken
Yol boyunca öyküler döktüm
Uygun mekâna uygun insandan…