Bismillah
Emanete Hıyanet
Emanet: Birinin diğerine geçici bir süre için teslim ettiği
bir eşya, mal, para bazen kişi, aile vb. şeylerdir. Bunları sahibine teslim
edinceye kadar korumanın adı emanete sadakat, herhangi bir zarar vermek ise
ihanettir.
Şimdi biz kendimize bir bakalım.Bize
kim, neyi emanet etmiş ve biz bu emanete nasıl bakmış veya kullanmış, emanet
sahibine nasıl teslim etmişiz?
Kıssadan hisse adına bu hikâyeye bir
göz atalım.
Yûsuf adında gezgin bir zât,
Zünnûn-i Mısrî hazretlerinin İsm-i Âzamı
bildiğini öğrenince Mısır’a gitti. Huzûruna varınca, önceleri iltifat görmedi.
Sonra huzûrakabul edildi ve Zünnûn-i Mısrî
hazretlerine bir sene hizmet etti. Bir gün ona;
- Ey üstâd, sana bir sene hizmet
ettim, artık hakkımı vermen gerekir. Senin İsm-i Âzamı bildiğini söylediler. Onu, benden iyi emânet edeceğin bir başka kimse
olmayacağını bilirsin,dedi. Zünnûn-i Mısrî Hazretleri sükût etti. Ona cevap vermedi. Altı ay sonra bir tabağa
konmuş ve bir mendile sarılmış bir şey çıkardı. Ona;
- Fustat’ta bulunan falan dostumuzu
bilirsin değil mi?” diye sorunca;
- Evet, dedi.
Zünnûn hazretleri ona;
- İşte bunu ona götür. dedi.
O da sarılı tabağı aldı, giderken;
- Zünnûn-i Mısrî gibi bir zât hediye
gönderiyor. Acaba nedir, ne kadar kıymetlidir? diye düşündü. Merakını
yenemeyerek tabağı açtı. İçinden bir fare fırladı ve kaçıp kayboldu. Bu duruma
kızarak, Zünnûn-i Mısrî’nin yanına geldi.
Zünnûn-i Mısrî ona;
- Biz seni denedik. Sana bir fare emanet ettik, ona hıyanet ettin. Hiç sana İsm-i Âzamı güvenip teslim edebilir miyim?
dedi.
Bize bir can, bir aile ve en
önemlisi bir dâva emanet edilmiş. Bu canı nasıl ve
nerelerde kullanmışız? Yarın canı, bize verene teslim ederken gönül
rahatlığı ile teslim edecek miyiz yoksa ihanet suçu ile cezalandırılacak
mıyız?Bize verilen ve tüm fertlerinden sorumlu olduğumuz ailemize-ki bireysel ve toplumsal sorumluluğu
olan en önemli emanettir- gereken
önemi verip tek tek ele alıp hem gelecekleri ve hem de ahiretleri için nasıl
bir yol tutmuş ve neler yapmışız? Yoksa ihanet içinde başıboş bırakmış, emanet sahibini unutmuş ve toplumun
başına bela bir hal almalarına seyirci mi kalmışız?
Üçüncü ve en önemli emanet Dâva; yani İslam dinidir. Ümmet olarak asrımızda bu konuda sınıfta kalmış gibiyiz. Bu ağır emaneti akılsızca üstlenmiş olmak yetmiyormuş gibi bir de davanın yükünün bize yüklenmesi için sürekli istekte bulunuyoruz. Ama
gereğini ve hakkını yerine getirme konusunda gevşek ve tembel bir tutum içine
girmiş; davayı dünya ile karıştırıp bilerek
veya bilmeyerek bir ihanet içine giriyoruz.Allah; bizleri bu görev ile görevlendirmiş ve
verdiği bu emanetin hesabını bu dünyada da öbür dünyada da soracaktır.
Bize düşen, emanete sımsıkı sarılıp kutuyu açmamak ve sahibine
teslim edinceye kadar her türlü gayreti göstermek olmalıdır.
vesselam
ZEYNuL ABİDİN GÜLSEVER