BİSMİLLAH
Ey iman edenler; kendinizi ve çoluk çocuğunuzu, yakacağı insanlar ve taşlar
olan ateşten koruyun. Onun üzerinde iri gövdeli, haşin tabiatlı melekler
vardır. Ki onlar; Allah'ın kendilerine emrettiğine katiyen isyan etmezler. Ve
emrolunduklarını yaparlar. (Tahrim/6)
Bu ayetin tefsirinde İbn-i Kesir Hz. Ali’den şu rivayeti nakletmektedir:
‘’Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun…’’ Yani; onları eğitin ve terbiye
edin. İbn-i Abbas ise bu ayet hakkında şu tefsiri yapmıştır: ‘’Onları Allah’a
itaat için çalıştırın, Allah’a isyandan koruyun ve ailenize zikri öğretin ki,
Allah onları cehennemden kurtarsın.’’ (İbn Kesir Tefsiri)
Evet, Allah bizi tehdit ederek uyarıyor. Bize; ‘bakın kendinizi ve sonra
ailenizi yani eşinizi ve çocuklarınızı koruyun, neden koruyun? Kimden
koruyun? Koruma derken ne kast edilmiş. Yine Allah ve Resulu bunu bize izah
etmişlerdir.
Koruma üç çeşittir; nefsin afetlerinden ve insi/cini şeytanlardan korumak
lazımdır. Bu zamanımızda nefse
davetiye çıkaran her şeyin mevcut olduğunu biliyoruz. Eğer bir koruma bir
kale inşa etmezsek gerek biz gerekse de ailemiz tehlikede olur ve hiçbir şey
yapamayız. Bu nefsin istek ve arzularını tetikleyen cini şeytanlar ve insi
şeytanlar adeta pusuda bekliyorlar. Bunun için yapılması gereken çok şey
olmakla beraber yapılacak en önemli iş kendimizi ve ailemizi Allah ile bağlı
ve onun istediği istikamette yöneltmektir. Bir hikaye ile meseleyi özetlemek
istiyorum. Şöyle ki;
Horasan’da bir genç vardı. Gönlü ilim aşkıyla mum gibi yanıyordu. Irak’a
gitmiş, ilim peşinde bir hayli koştuktan ve birçok şey öğrendikten sonra
memleketine dönmek üzere hazırlanmıştı. Adeta sevincinden köpürüp taşıyor,
kendisini bir kelebek kadar nazlı görüyordu. Tam bu ana ariflerden biri ile
karşılaştı. Gönlü yüce arif onu denemek için:
|
-Evladım, dedi. Horasan’da şeytan var mı?
Genç atıldı:
-Var efendi, onun olmadığı yer mi var?
-Orada şeytanla nasıl savaşırlar?
-Ona karşı gelmekle!
-Ya tekrar gelirse?
-Yine ona karışı gelirler.
-Tuhaf şey!
-Neden tuhaf olsun?
-Bütün ömrümüz şeytanla didişerek mi geçecek?
Genç adamın aklı allak bullak oldu:
-O halde ne yapmalı? dedi.
Yüce arif söyle buyurdu:
-Yolda azgın bir çoban köpeğine rast gelirsen sana dişlerini
gösteren köpeği kovmakla uğraşmak kar etmez. Köpekten kurtulmanın en kestirme
çaresi sahibini çağırmaktır. Çünkü sahibi ona hemen söz dinletir ve seni korur.
Şeytanla savaşmanın yolu da budur, yani Allah’a yönelmektir.
Bu hikâyeden de anlaşıldığı üzere korumanın yolu
çocuklarımızı Allah ile tanıştırmak ve onun Resulü ve Kitabı ile hasbıhal
edecek kıvama getirmektir. Aksi halde bu dünyada rüsvalık ve ötede yani ukbada
ise nesteuzubillah ‘yakıtı insan ve taş olan ebedi cehennem olacaktır.
Gel ey Müslüman! Kendimizi ve ailemizi bir dergâha atalım ki
bu dergâh bizi ve ailemizi hem bu dünyada hem de ahrette sahili selamete
çıkarsın. Bu dergâhın adı Kur’an ve Sünnettir. Kim bunlarla hareket ederse hem
kurtulur hem de kurtarır.
Vesselam