Volkanik Nemrut Dağı'nın patlaması sonucu oluşan, 3 bin 713 kilometrekarelik alanıyla tıpkı bir deniz gibi uzanan uçsuz bucaksız suları, Van Gölü'nü dalış turizmi açısından elverişli hale getiriyor. Van Gölü, derinliklerinde inci kefali balığı başta olmak üzere, daha sonra keşfedilen mikrobiyalitler ile Vangölü Küçük Mercan balığını barındırıyor.
Yine daha sonra yapılan dalışlarda Rus batığı ve kale kalıntılarına rastlanan Van Gölü'nün sırlı derinlikleri, bu yıl da havaların ısınmasıyla birlikte amatör ve profesyonel dalgıçların ziyaretini bekliyor. Bu yıl da Sualtı Arama Kurtarma Eğitim Derneği (AKEM) üyeleri, suların ısınmasıyla birlikte sezonun ilk dalışını başarıyla gerçekleştirdi.
“Cazibe dalış merkezi haline gelebilir”
AKEM Başkanı Halil İbrahim Atacan, havaların ısınamamasından dolayı sezonu çok geç açtıklarını belirtti. Suların ısınmasının ardından ilk dalışlarını gerçekleştirdiklerini ifade eden Atacan, “Güzel ve başarılı dalışlarla sezonu geçirmeyi diliyoruz. Van Gölü'nün konum açısından yüksek irtifaya sahip olduğunu biliyoruz. Bu yüzden de cazibe dalış merkezi haline gelebilir. Çünkü her dalgıcın da yüksek irtifada dalmak istediğini de biliyoruz. Su altı görüşümüz 5 ila 7 metre arasında değişmektedir. Su altı zenginliklerimiz ise mikrobiyalitler, Vangölü Küçük Mercan balığı ile Van balığımızdır. Bu şekilde 3 özel noktada buluşabiliyoruz” dedi.
Dalış tutkunlarını dalış eğitim okullarına davet eden Atacan, böylece Van Gölü'nün büyülü dünyasına adım atacaklarını kaydetti.