Siyonist işgalci İsrail devleti son zamanlarda Müslümanlara karşı çok yoğun bir saldırıya girişti. Erkek-kadın, genç-yaşlı, ihtiyar ve çocuk demeden fırsat buldukça her kesimden müslümanı şehit ediyor, pervasızca İslam alemine meydan okuyor. Bununla da yetinmeden nihai hedeflerinden biri olan Mescidi Aksa'yı işgal ediyor. Ben şahsen İsrail'in son zamanlarda kudurmuşçasına saldırılarını, Türkiye'deki 15 temmuz 2016 darbe girişiminden bağımsız olduğunu tahmin etmiyorum. Küfür cephesinin yakın, orta ve uzun vadede işgal ve egemenlik, plan ve proğramları vardır. A planları tutmayınca, alternatif B planlarına geçerler.

Bu böyle uzayıp gider. İkincisi de Amerikan başkanlık seçiminin galibi Donald Trump alenen İsrail devletine destek vermekte ve bu aleni destek de israili yeterince kudurtmaktadır.
Şimdi gelelim asıl meseleye. İsrail işgal devleti bu işgal girişimi cesaretini Müslümanların dağınıklığından, ihtilaf ve yekvücud olamayışından almaktadır. İşgalci alçak İsrail, işgal cesaretini, emrindeki Müslüman devletlerin yönetimindeki ajanları ve işbirlikçi sadık yöneticilerinden almaktadır.

İşgalci siyonistler cesaretlerini, Müslüman ülkelerdeki geniş yelpazeli, güçlü mali varlılarından almaktadırlar. İhtilaflarımız, özellikle de hain Arap yöneticilerin işbirlikteliği ve İsrail mallarının islam ülkelerinde rağbet bulması... Bu illetler olduğu sürece ' Kahrolsun İsrail!' vs... ile İsrail kahrolmayacaktır.

Peki ne yapılmalı? Öncelikle fert, toplum ve devlet bazında çok şeyler yapılabilir. Evvela Müslümanlar ferdi olarak İsrail işgal devletinin nasıl ve ne şekilde kurulduğunu çok iyi araştırıp, öğrenmeleri ve bilmeleri gerekmektedir. İkincisi de kesinlikle İsrail mallarını almamaları gerekmektedir. Alimlerimiz özellikle de alternatifi olan malların israilden alınmasına kesinlikle fetva vermemektedirler. Şunu unutmayalım ki aldığımız her İsrail ürünü Mescid-i Aksa ve oradaki kardeşlerimize ve nihayetinde bize kurşun olarak geri dönecektir. PKK ve FETÖ'nün kimden destek aldıklarını sanıyorsunuz? İsrail karşıtı bir bloğa fert olmasak, hep birey olarak küfre yem oluruz...

Sivil toplum kuruluşları, İsrail işgallerini, küresel terör faaliyetlerini ve insanlığa zararlarını çok iyi işlemeleri gerekmektedir. Hasseten müslüman toplumların başına bela olan yeryüzündeki Terör örütlerinin yüzde doksanı İsrail menşelidir. Zıt kutuplarda mücadele ettiklerini bildiğimiz bir çok terör yapısı aslında İsrail ve Amerika ile çalışmaktadır. Bunu iyi işlemek ve topluma iyi anlatmak, toplumu gerçek manada bilinçlendirmek zorundayız. Son zamanlardaki etkinliklerimiz, panel, toplantı ve sohbetlerimiz bu minvalde olursa belki bir faydası olur.

Devlet bazında çok şey yapılabilir. Öncelikle bu terör şebekesi ile tüm sosyal ve politik ilişkilerimizi kesmeliyiz. İsrail ile olan tüm anlaşmalar iptal edilmelidir. ülkemizde bağımsız bir araştırma yapılırsa, İsrail işgali karşıtlığı ve bu alçaklara karşı olan nefret ortaya çıkacaktır. Hal ve durum bu iken, Mescid-i Aksa'mız işgal edilirken, bacı ve kardeşlerimiz her gün şehit edilirken, aramıza fitne tohumları ektirilirken, FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerini bize musallat etmişken, İsrail ile daha nasıl dost ve stratejik müttefik olabiliriz. En büyük selametimiz, bu kansermisal işgalci ve zararlı toplumdan uzak durmamız, boykot etmemiz ve nihayetinde ortadan kaldırmak için adım atmamızdadır...