Peygamber Sevdalıları Vakfı, Van Beşyol Meydanı Sıhke Caddesi üzerinde "Cihad Önderi Hazreti Muhammed" temasıyla Mevlid-i Nebi etkinliği düzenledi. İlçelerden de yoğun katılımın gerçekleştiği etkinlikte on binlerce kişi Peygambere olan aşkını meydanlara taşıdı.
Abdullah Erdoğan Hoca'nın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program Mevlid-i Şerif'in okunmasıyla devam etti. İlahi ve ezgilerin seslendirildiği programda, vakfın bu yılkı Mevlid-i Nebi mesajı da paylaşıldı.
Programda Şehitler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik ile HAMAS Siyasi Büro üyesi Süheyl el Hindi birer konuşma yaptı.
İnsanlığın İslam ile şeref bulduğuna dikkat çeken Çelik, Peygamber Efendimizin Hazreti Muaz'a nasihatine vurgu yaparak, "'Bu işin başı İslam'dır diyor peygamber Efendimiz. İslam varsa, hayat var. İslam varsa, izzet var. İslam varsa, şeref var. İslam varsa, onur var. İslam yoksa hiçbir şey yok. İnsanı insan eden, insanı Allah'a kulluk şerefine erdiren, insanı beşeriyetten insanı kamile yükselten İslam'dır. İnsanlar İslam'la şeref buldu, İslam'la İzzet buldu. Onun için bize, 'Sizi kurtaracağız, sizin haklarınızı savunuyoruz, sizin için çalışıyoruz.' diye gelenlerin hayatına bakın. İslam varsa inanın. İslam yoksa, bilin ki sizi, bizi, bir kölelikten başka bir köleliğin içine atacaklar. Onun için Efendimiz Aleyhissalatu vesselam buyuruyor 'İşin başı İslam'dır Ey Muaz!' 'Bu işin direği, onu ayakta tutan namazdır' diyor. İşin zirvesi şehadettir, cihattır." dedi.
"2 milyara yakın İslam alemi bir avuç israil'le baş edemiyoruz"
Kur'an-ı Kerim'de geçen cihad ayetlerine dikkat çeken Çelik, "Cenab-ı Allah, 'Ey iman edenler! Size ne oluyor ki Allah uğrunda, Allah yolunda sefere çıkmıyorsunuz? Eğer dünya sevgisinden, dünyaya olan meylinizden dolayı cihadı ve seferi terk ederseniz, Allah size dünyada da ahirette de zilleti tattırır.' buyuruyor. Şimdi günümüze bakalım. Günümüze döndüğümüzde bizler, cihadı terk ettiğimiz için, seferi terk ettiğimiz için Allah, bize dünyada zilleti tattırdı mı? Bugün 2 milyara yakın İslam alemi var. 2 milyara yakın İslam alemi bir avuç israil'le baş edemiyoruz. Neden? Mesele kemiyet meselesi değildir, mesela keyfiyet meselesidir, iman meselesidir. Peygamber Efendimiz aleyhissalatu vesselam 1450 sene önce bugünü bize haber vermiş. Bugün içine düşeceğimiz zilleti bize bildirmiş. Biz bu zillete düşelim diye bize bildirmemiştir. Uyanık olalım. Bu zillete düşmeyelim diye bize bildirmiş. 'Öyle bir zaman gelecek ki diyor Kafirler leş kargaları gibi size saldıracaklar.' Sahabe hayret ediyor o gün. 'Ey Allah'ın Resulü diyor, o gün bizim sayımız az mı olacak ki kafirler bize leş kargaları gibi saldıracaklar' Hayır. 'Bilakis o gün sizin sayınız fazla olacak' Sahabe anlamıyor. 'Ey Allah'ın Resulü biz bugün bir avucuz. Kendimizin üç katı, on katı, yüz katı müşriklerle savaşıyoruz da Allah'ın izniyle galip geliyoruz. O gün nasıl olur da sayımız çoğalacak ama mağlup olacağız, çaresiz olacağız.' Efendimiz aleyhissalatu vesselam buyuruyor 'O gün kalbinize vehn girecek.' Vhen nedir ey Allah'ın Resulü' diyorlar. 'Dünya sevgisi, ölüm korkusu' buyuruyor. Siz böyle olunca Allah sizin kalbinizdeki cesareti Netanyahu'nun kalbine koyacak. Netanyahu'nun kalbindeki korkuyu da sizin kalbinize koyacak. Bakın savaş ilk başladığı günlerde mel'ün Netanyahu'nun Arap liderlerine, satılmış Arap liderlerine, münafık Arap liderlerine, israil kölesi olan aşağılık savunucuları olan insanlıktan nasibini almamış, Ama bizim gibi görün, bizim gibi giyinen Arap liderlerine seslendi. Dedi ki 'Arap liderleri eğer saltanatlarını korumak istiyorlarsa, yerine otursunlar.' Hiçbirisinden ses çıkmadı. Hiçbirisi de itiraz etmedi değerli kardeşlerim. İşte Efendimiz aleyhissalatu Vesselam'ın 1450 yıllık önce bizi uyardığı konuya düştük." şeklinde konuştu.
“Mesajınız Gazze'ye, Kassam Tugayları'na, Gazze'deki kardeşlerinize ulaşmıştır"
"Kardeşlerim, şunu söylemem gerekiyor. Evet şu an Gazze iyi durumda, Kassam iyi durumda fakat her ne olursa olsun Gazze yine ümmete ihtiyaç duyuyor." diyen Suheyl el-Hindi, ise şu ifadelere yer verdi:
"Şayet direnişin başladığı günden bugüne kadar Kassam mücahitleriyle beraber özellikle ilk gün onlarla beraber olan Müslüman bir devlet olsaydı, unutmayalım ki biz akşam namazını ya da yatsı namazını Mescid-i Aksa'da kılardık. Kardeşlerim, Allah-u Teala'nın buyurduğu gibi kendimizi cihada hazırlamamız gerekiyor. Mallarınızla ve canlarınızla cihad edin buyuruyor. Unutmayın ki, biz kendimizi kıyamet günü Allah'ın bu sorusu karşısında ne cevap verebileceğimize hazırlayalım. Onun için malımızla ve canımızla cihad ediyoruz ve bu konuda sizden yardım bekliyoruz. Buraya toplanan kardeşlerim, size teşekkür ediyorum zira mesajınız Gazze'ye, Kassam Tugaylarına, Gazze'deki kardeşlerinize ve ehlinize ulaşmıştır. Mesajınız şu olmuştur: Direnişe evet, direnişe evet, direnişe evet… Gazze'ye evet, Kassam'a evet. Ey kardeşlerim! Son olarak sizden şunu işitmek istiyorum, siz 'Gazze için varım' diyor musunuz? Gazze için bedel ödemeye hazır mısınız? Gazze'nin çocukları için, Gazze'de kanı dökülen çocuklar için malınızla ve canınızla bedel ödemeye hazır mısınız? O zaman kardeşlerim, sizi bekliyor olacağız, Gazze'de sizi bekliyor olacağız. Ey kardeşlerim en büyük buluşmamız, Mescid-i Aksa'nın avlusunda, Selahaddin-i Eyyubi'nin torunlarının Gazze'yi fethederek, onu özgürleştirerek, Mescid-i Aksa'yı özgürleştirerek olacaktır."