Bizim olmayan ve kültürümüzle yakından, uzaktan alakası olmayan 'özel gün' kutlamalarına müptela olmuşuz. Bunların başında Hristiyan'ların kutladığı 'Yılbaşı' gelmektedir.
Müslümanların kendilerine has önemli ve de mübarek gün ve geceleri vardır. Tabi ki yılbaşı bunun dışındadır.

Maalesef yıllardır ülkemizde çeşitli şekillerle kutlanan bu günü, İslam tarihinin hiç bir döneminde Müslümanların kutladığına şahit olamamaktayız. Bir Batı sevdasıdır bizi sürükleyip karanlıklara doğru savuran, bir günah deryasıdır içinde çırpındığımız... Hz. İsa Aleyhisselam'ın sözde doğum gününü kutluyoruz. İçki, Kumar, eglence ve daha nice haramlarla geçirilen bir gece, milli mi milli bir bataklıktır çırpındığımız...

Bu ne yaman çelişkidir ki Allah'ın peygamberlerinden birisinin doğum gününü Alah'ın emir ve buyruklarına muhalif bir şekilde kutluyoruz. Bizim olmayan, bize yabancı, bizi sarmayan, öz ve fıtratımıza aykırı bu tür kutlamalar maazallah bizi sadece felakete sürükler. Hatta itikadımızı bozup, bizi 'BİZ' yapan tüm değerlerimizden koparır.
Ey haşmetli devletlûm! Lütfen kurtar bizi bu beladan, nedir bu batı ve batıldan çektiklerimiz?

Nedir bu milli denilen rezalet piyango? Nedir bu dinimizin yasaklayıp da bizim serbest ettiğimiz içki? Nedir bu yılbaşı telaşı? Bütün değerlerimize ve Müslüman halkımıza düşman olan, topraklarımızda gözü olan Batının esaret bahşeden(!) bu melanet kültüründen ne zaman azade olup kendimize, yani özümüze döneceğiz?
Haşmetli sultanım! Yasaklayın şu bizim olmayan kutlamaları da sinir damarlarımıza sinmiş olan bu sinsi batı kültürünü def edelim artık.

Bir de şu milli piyango rezaletinden kazanan pardon kaybedenleri de görmeyelim artık. Yazık değil mi şu dindar ecdadımızın dinden bihaber bırakılmış nesline? Yazık değil mi sönen hayatlara, yitik umutlara, kayıp istikballere?
Bizim dua dua kandillerimiz vardı; maneviyat kokan, bizim sımsıcak sohbetlerimiz vardı samimiyet ve ihlas kokan, bizim tertemiz ümit ve hayallerimiz vardı uğrunda ölesiye yaşanılan... Gel gör ki bizi meydanlarda yenemeyen zelil düşman, bizi özümüzden uzaklaştırarak yendi.

On binlerce kilometre uzaklardaki Avrupa milletleri kendi beldelerinde bile Osmanlı'nın İslami değerlerine muhalif bir fiiliyata bulaşamazlardı... Gelinen nokta ve halimiz ortada. Biz kendimizi kaybettiğimiz anda, Batı sinsice aramıza sızarak melanet kültürünü - tabiri caizdir- zehirini zerk etti tertemiz damarlarımıza...
Olması gereken; lütfen kutlamayalım yılbaşını. Bize ne hristiyanın önemli gün ve gecelerinden. Biz neden kendi islami gün ve gecelerimizi bize yakışır bir şekilde ihya etmiyoruz? Bir gayrimüslimin bizim gün ve gecelerimizi gerçekten kutladığını gören var mı?

Nedendir bu aşağılık ve zillet kompleksimiz? Varsın onlar bize uysunlar arkadaş, biz niye uyalım kefereye?
İlla da bu yılbaşından almamız gereken bir ders var ise o da şu olsun; Ben geçen sene şu ibadetimi tam yapamadım, önümüzdeki sene ibadetlerime daha bir önem veririm veya ben geçen sene falan iyiliği yapamadım, önümüzdeki sene daha çok iyilik yapacağım... Gibi. Bir milat olsun iyilik ve helal dairedeki güzelliklere illa ki olacak bir şey var ise... Bu hamur daha çok su götürür... ARİFE TARİF GEREKMEZ... Selam ve dua...