PKK, kurulduğu günden beri resmi ideolojinin vermediği zararı toplumumuza vermiştir. Kendi varlığına ilişmese dahi, kendi ideolojisini benimsemeyen tüm yapıları karşısına almış, muhalifleri tehdit etmiş, sürmüş, öldürmüş, mal ve mülklerini talan etmiştir. Bırakın muhalifleri, kendi yandaşlarını bile çok büyük mağduriyetlere itmiştir. Şimdi PKK'nin sebep olduğu genel mağduriyetlere biraz değinelim;

* PKK, Marksist ve Leninist ideolojisi gereği islam dininin düşmanıdır. Dini bir sömürü aracı olarak görür. Abdullah Öcalan bizzat bu düşünceyi kitaplarında ifade eder. Bu din düşmanlığı sebebiyle doğal olarak dindarları her zaman hedef almıştır. Özellikle de bilinçli ve şuurlu müslümanlardan çok çekindiği için onları hep hedef tahtasına oturtmuştur. Eski bir kasetlerinde ' Şeyxa bikujin, mela bixenqinın' ( Şeyhleri öldürün, imamları idam edin) diye bir ezgileri vardı. Bunu orta yaşta olan tüm Kürtler hatırlar.

Nitekim doksanlı yıllarda DERİN DEVLET ve FETO ile yapmış oldukları tarihin en hain ve alçak koalisyonu ile bölgede Müslüman avına çıktılar, nihayetinde binlerce Müslüman Kürdü şehid ettiler. Kendi patronları olan emperyalist batıyı memnun etme adına giriştikleri katliamları ters tepince, geri adım atmak zorunda kalmışlardır. Uğrunda mücadelede bulunduğunuzu iddia ettiğiniz bir halkın inancını kabul etmemek ve onunla savaşmak... Böyle bir mücadele acaba neyin mücadelesidir, bundan daha şaşkın bir mücadele olabilir mi?

* PKK, toplumda çok büyük bir ayrışmaya sebep oldu. Toplum içerisine kalın duvarlar örüldü. Toplum birbirine kenetlenmesi gerekir iken, birbirine düşman kesildi. Aileler dağıldı, daha buluğa ermeyen çocuklar bile dağa kaldırıldı. Kürt toplumunun kırmızı çizgisi olan namus mefhumu büyük bir yara aldı. Müslüman Kürtlerin kızları dağa çıkartıldı.

En faydalı mektep olan annelik mektebini icra etmesi gereken kadınlarımızın ellerinde Kur'an, İslami kitap ve kalem olması gerekir iken maalesef ellerine keleş ve bombalar verildi ve onları birer suç makinesine dönüştürüverdiler. Maalesef en büyük zararı yine Kürtler gördü. PKK'nin silahlı eylemlere başladığı 1984 yılından beri elli bin civarında Kürt hayatını kaybetmiştir. Gelinen nokta ise kocaman bir hiç. Kürt devleti mi, o düşünce çoktan öldü. Bütün mücadele cezaevindeki zatın salıverilmesi adına... Senaristler ise başka hedefler peşinde. Kusura bakmayın ama toprağımızı kimseye mesken ettirmeyiz. Siz' Bijî serok Obama (ABD)' sloganını tekrarlayıverin, artık münafık ideolojiniz için ölecek Kürt yok...

* PKK, toplumu büyük bir cehalete sürükleyivermiş ve kısmi olarak da başarmıştır. PKK'nin ne camilere ve ne de okullara tahammülü vardır. Geçen yıla kadar coğrafyamızda binlerce okul, cami ve medrese tahrip etmişlerdir. Şu anda Avrupada, ordaki patronlarının teşvikiyle camileri tahrip ediyorlar. Yine Rojava bölgesinde cami ve medreseleri tahrip etmeye devam etmektedirler, oradaki alim ve aydınları ya öldürüyorlar veya derdest ediyorlar. PKK, okumuş, bilinçli, aydın ve alim Kürt istemez. Çünkü bilinçli insan körü körüne bir yapıya bağlanmaz. Bilinçli insan sorgulayıcıdır ve yanlışları çabuk fark eder. Böyle bir insan tipi elbette ki onların sömürü düzenlerine yaramaz. Bu nedenle onlar için en iyi insan üretken olmayan, asli kişliğinden mahrum bırakılmış, sorgulayamayan cahil tiplerdir.
Dolayısıyla muhterem Kürt kardeşlerim artık bu dinsiz örgüte başkaldırıp onların tasallutundan kendini kurtarmalı ve aslına dönmelidir.