Allah azze we celle insanı sosyal bir varlık olarak yaratmıştır. İnsan, yaşamı için türlü eşya ve metaa muhtaçtır. Hemcinsinin yardımı olmaksızın tek başına yaşayabilmesi hemen hemen imkânsızdır. Robinson hikâye kahramanını bir kenara bırakın da, bir adaya düşerseniz kaç gün yaşayabilirsiniz. İnsan hemcinsine muhtaç bir varlıktır söylemimizin gerçeğinin hem maddi ve hem de manevi manadadır…

Allah, insanı kavimlere ayırarak birbirleriyle olan münasebetlerini de sağlamıştır. Bu gerek ekonomi, gerek ilim ve bilim, gerek siyasi ve gerekse de manevi bağlar anlamındadır. Bir dönem insanların birbirleriyle olan münasebetleri ferdi değil de toplumsaldı. Ailesel ve toplumsal bağlar çok güçlüydü. Bu bağlar sayesinde insanoğlu örgütlendi, devletleşti. İnsanoğlu köyden kente, kentten bölgeye, bölgeden geniş coğrafi alanlara yayıldı. Bu arada durmadan çalışıp çabaladı. İçerisinde bulunduğu hayat şartlarını ilkelikten modern bir yaşama dönüştürmeyi başardı. Bilim ve teknolojik anlamda akla ve hayale gelmez buluşlara imza attı. Önce uzay çağı, ardından da teknoloji çağına ulaştı. Hayatın zor şartlarından, rahat bir yaşama kavuşuverdi. Bu arada Allah’ın kendisine vermiş olduğu yeraltı ve yerüstü tüm kaynakları bilinçsizce tüketti. Günübirlik rahat bir hayatın tasavvuruyla yarını düşünemez oldu. Hırsın getirdiği sonuçlar küresel ısınmaya sebep oldu. Maalesef insanoğlunun doymak bilmez nefsi ve sınırsız ihtirasları, beton yığınlarının oluşturduğu ruhsuz yerleşim birimleri, manevi değerlerden arındırılmış teknoloji ve çölleşen bir dünyaya dönüştü. En kötüsü de insanoplu, dijitalleşen dünyada yalnızlaştı.

Elbette ki teknolojiden faydalanacağız. Teknoloji yeri ve zamanına göre ihtiyaca binaen kullanıldığı zaman sayısız faydaları vardır. Mesela cep telefonu ile dünysnın bir ucundaki dostlarınız ile haberleşir, özlem ve hasret giderirsiniz. İnternet vasıtasıyla dünyanın her yerinden haberdar olabilir, tüm ödemelerinizi ve alışverişinizi bile yaparsınız. Bilgisayar yardımı ile tüm kurumlarınızı denetler, vatandaşın dijital işlemlerini ve ihtiyaçlarını karşılarsınız. Bir yıllık yolu, birkaç saatte uçak ile katedebilirsiniz… Bunun gibi sayısız araç ve gereç ile hayatımızı kolaylaştırabiliriz. Gel gör ki bu vasıtaları insanoğlu amacı dışında kullandı. Cep telefonu ve internetin aşırı kullanımı, amacı dışında kullanımı maalesef nikâhsız birlikteliklere ve sayısız yuva dağılmalarına sebep oldu. Uçakların savaş aracı olarak kullanımı milyonlarca insanın mağduriyetine sebep oldu. Silahların barış ve savunma dışında sadece bir saldırı ve yağma aracı olarak kullanımından dolayı, sayısız insan yer, yurt ve hayatından oldu. Maalesef teknoloji çağı, mülteci çağına dönüşüverdi…

Etrafımıza baktığımız zaman ortam sohbet ve muhabbeti diye birşeyin kalmadığını göreceğiz. Ev, gezi, park ve yolculuk sohbet ve muhabbeti tamamen tükenmiş gibi, bire bir iletişim berbat, dostluk ve akrabalık sizlere ömür, bayram ve seyran Allah rahmet eylesin, rahmet ve merhamet öyle bir yaşam varmıydı sahi. Bir akrabanızı aramak istersiniz, muhatabınız sanki kendisinden bir şey isteyecekmişsiniz gibi telefonunu açamıyor. Bir dostunuzun hal ve hatırınızı soruyorsunuz adam bir ihtiyacınız mı var demeye getiriyor.

Eskiden teknoloji yoktu fakat komşu ve dost meclislerimiz vardı, sımsıcak aile ve komşu ilişkilerimiz vardı, bitmek tüknmez bilmeyen bir yardımlaşma ruhumuz vardı, birbirlerine feda olan akrabalarımız vardı, dert ve tasamıza ortak can ciğer kardeşlerimiz vardı, komşumuza ikram ettiğimiz bir tas çorbamız vardı. Muhabbet, samimiyet, fedakârlık ve hayratımız vardı. Ayaklarının altı öpülesi DEĞER VERDİĞİMİZ ve değer bulduğumuz anne ve babalarımız vardı.

Elbette ki teknoloji yerine ve amacına göre kullandığımız zaman sayısız faydaları vardır. Ama kullanım kötü niyetle olunca imkânlarımız çoğalsa dahi huzurumuz maalesef olmayacaktır.

Huzurlu bir yaşama kavuşma dileklerimle, Fiemanillah…