Azad eyle bizi ey Kudüs… Bizi yüzyıllardır esir eylemiş dağınıklığımızdan, vahdetsizliğimizden, parçalanmışlığımızdan azad eyle. Düşmanın güç aldığı dağınıklığımız başımızı eğdirdi, vahdetsizliğimiz güç ve kuvvetimizi yok etti, parçalanmışlığımız bizi tarumar eyledi. İzzet, onur ve haysiyetimiz ayaklar altına düştü. İslam düşmanlarının adeta oyuncağı haline geldik. Mukaddesatımıza onca saldırıya rağmen bir türlü kendimize gelemedik…
Azad eyle bizi ey Kudüs… Bizi esir eylemiş nefsimizden, bencilliğimizden, nemelazımcılığımızdan ve enaniyetimizden azad eyle. Biz, nefsimizin esaretinden, bencillik derelerinden, nemelazımcılık hastalığından ve enaniyetimizden bizar olduk, takatimiz kesildi, şuurumuzu kaybettik. Şuurumuzu kaybettikten sonra tüm mübarek beldelerimizi de kaybettik maalesef. Her şeyden önce ümmet olma bilincimizi kaybettik. Ve kaybettiklerimiz adımızı ve sanımızı unutuverdi tüm âleme…
Azad eyle bizi ey Kudüs… Biz savrulmuş ve nefsimize esirken, bize bir ilham ol. O mübarek beldene pervasızca saldıran, hiçbir ayırım yapmadan herkesi öldüren, şehirleri ve ekinleri yok eden, evleri ve mescitleri yakan insanlıktan zerrece nasiplenmemiş barbar ve aşağılık siyonist kâfirlere karşı bize İbrahim’i bir ilham ol, bize Muhammedi bir Miraç ol, bize Selahaddin’ i bir kıyam ol. Bize “İNNA FATEHNA LEKE FETHEN MÜBİNA” ( Biz sana açık bir fetih vereceğiz) ayeti ol. Bize tekrar Hayber, Mekke, Konstantiniyye ve Kudüs ol.
Azad eyle bizi ey Kudüs… Gecelerin karanlıklarında secdelerde senin için duaya duran sacidlerden, gündüzleri meydanlrda kıyama duran mücahidlerden, senin için bedel ödeyen azizlerden geri kalmamaya azat eyle bizleri. Bizler anaların feryatlarından, masum çocukların pak kanından ve mücadele erlerinin ter ve gözyaşından gafil, derin mi derin bir uykudayken, uyandır bizi ey beldeyi tayyibe…
Ey beldeyi tayyibe… Bizlere ne oldu ki ödlek, korkak ve aşağılık düşmana boyun eyledik, ne oldu ki şahit olduğun zafer ve fetihlerimiz mazinin karanlıklarında kaldı, ne oldu ki bizi sana ulaştıran Selahaddin’ imizi çabucak unutuverdik? O Selahaddin ki savaşların tam da merkezinde kıyam ve secdelerde Kur’an ayetleri ve hadislerle, tesbihatlarla, tekbirlerle kükrerdi. O Selahaddin ki ismi bile yüzyıllarca gaddar ve bir o kadar da zalim düşmanları titretti. O Selahaddin ki halen Hamas’a, İslami cihad’a ve tüm islam coğrafyalarındaki mücahitlere bir moral ve motivasyon kaynağı, zafer ümidi olmaya devam ediyor.
Allah’ım… Sana yalvarıp yakarıyoruz, bizi dağınıklık ve parçalanmışlığımızdan kurtar ve bizi zaferlere ulaştıracak vahdeti nasip eyle. Allah’ım… Bizi esir eylemiş nefsimizin enaniyetinden kurtarıver, bize kardeşliğin tadına vardıran fedekarlık, islami bilinç ve islami şuur ver. Ki bencillik esaretinden kurtulup, ümmet olma bilincine varalım. Böylece ümmetin bağrından tekrar Selahadin’ler çıksın. O Selahaddin’ler ki islam beldelerinden yiğitleri, annelermizin makbul dualarını ve Amed gülsuyunu Mescidi Aksa’ya ulaştırsın ve müslüman kardeşlerimizi tekrardan müstekbirlerin esaretinden kurtarıversin…
Genelde tüm islam beldeleri ve özelde de Kudüs ve Mescidi Aksa için fetih ve zaferlerin çok yakın olduğu ümid ve teminnileriyle… Aksa mücahit ve muhafızlarına selam olsun…