Evet, aziz okurlar ‘sizden kim bir kötülük görürse ’ cümlesi peygamber efendimizin şu hadis-i şeriflerinden aldığım bir kesittir; ” sizden kim bir kötülük görürse eliyle düzeltsin buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin, buna da gücü yetmiyorsa kalbi ile ona(kötülüğe) buğz etsin ve kalbi ile buğz etmesi ise imanın en zayıf noktasıdır.” Hadisi iyice incelediğimizde; -‘Sizden kim bir kötülük görürse’ yani bir Müslüman kötülük ile karşılaşabilir ki ‘sizden’ kelimesinden kastedilen kıyamete kadar gelecek olan bütün Müslümanlardır. Yani ben Müslüman’ım diyen herkes bu hadisi iyi anlamalıdır. Çünkü hadis-i şerif bir Müslüman’ın ahretini tehlikeye atacak olan kötülük ile alakalıdır ki imanın bir gereği de kendisini ve ailesini her türlü kötülüğe karşı korumaktır. Hadis-i şerifi günümüz şartlarına uyarladığımız vakit Hazreti peygamber dönemine nazaran kötülük ile her an karşılaşma söz konusudur. Çünkü o zamanlar televizyon, telefon, bilgisayar, internet vb. teknolojik cihazlar ve imkânlar yoktu. Bu teknolojik araçların her ne kadar faydası çok olsa da zararları da bir o kadar fazladır. Neredeyse her evde televizyon ve her insanda bir telefon var. Bu durum da insanların her an kötülük ile karşılaşması ihtimalini artırıyor. Tabi bu kötülük bazen isteyerek bazen de istemeyerek karşılaşılan bir durumdur. Ama isteyerek de olsa veya istemeyerek de olsa Müslüman’ın ahreti için yine tehlike var demektir. -‘gücü yetiyorsa eliyle düzeltsin’ burada Hazreti peygamber Müslümanları imkân ve güçlerine göre sınıflara ayırıyor. Çünkü ‘eliyle düzeltsin’ cümlesinden kasıt vücuttaki el organı değil kişinin söz konusu kötülüğü durdurmaya yönelik sahip olduğu maddi ve manevi imkânlardır. Bu durum da Müslümanlar arasında farlılıklar arz etmektedir. Yani her Müslüman her kötülüğe engel olmaya imkânı yetmeyebilir. Evet, günümüzde neredeyse her kötülüğe maddi ve manevi olarak imkânı yettiği halde maalesef kötülüğe engel olmayan Müslümanlar vardır. Bu durum ise zayıf ve göçsüz Müslümanların işini zorlaştırmakta ve aynı zamanda kötülüğe engel olmayanların da vebalini artırmaktadır. Ey kötülüğü engelleme noktasında maddi ve manevi imkânı olan Müslümanlar! Bu imkânlar sizlere konforlu bir hayat sürdüresiniz diye verilmedi. Neslimiz tehlikede, genç kızlarımız ve erkelerimiz yani geleceğimiz tehlikede… Tehlike var iken rahat ve konforlu hayat neyedir? -“buna gücün yetmiyorsa dilinle düzelt’ elinle düzeltmeye imkânın yoksa bu hiçbir şey yapmayacağın anlamına gelmez. Allah hangi uzvu vermiş ise onun mutlaka bir görevi vardır. Uzuvlar içerisinde ise dilin çok önemli bir yeri vardır. İnsan vücudu içerisinde en çok çalışan uzuv dildir. Allah her insana maddi ve manevi güç vermeyebilir ama konuşma problemi olan ve dilsiz olanların dışındaki diğer insanlar da bir kötülük gördükleri zaman kötülüğü yapan kişi ile konuşup kötülükten vazgeçirebilirler. Vazgeçiremezlerse bile sözlü bir şekilde tepkilerini gösterebilirler. Çünkü güç dendiği zaman aklımıza sadece el, kol ve bacaklardaki güç aklımıza gelmemelidir ki birçok sorun el, kol ve ayaklar kullanılmadan sadece dil kullanılarak yani konuşularak halledilmiştir. Bugün yeryüzünde sayılamayacak kadar kötülük işleniyor ama diliyle düzeltebileceği halde düzeltmeyen bir o kadar insan var. Yani anlayacağınız kötülüğe engel olmak ayrı bir sorumluluk iken kötülüğü düzeltebileceği halde düzeltmeyenleri de düzeltmek apayrı bir sorumluluktur. Ey Allah’ın kendisine konuşma yeteneğini verdiği Müslüman! Kötülüğe engel olman için de verilen dilini ne zaman Allah için kullanacaksın? -‘buna da gücün yetmiyorsa kalbinle ona buğz et’ işte bu aşama en son aşamadır ki peygamber efendimiz bir hadisinde;’kalbiyle de kötülüğe buğz edemiyorsa o kişinin kalbinde hardal tanesi kadar iman yoktur.’ Şeklinde buyurmuştur. Kendimizi bir düşünelim kalbimizle da buğz edebiliyor muyuz? Bu soruya verilecek cevap hayat- memat meselesidir. Çünkü eğer bu şekilde ölürsek kalbinde hardal tanesi kadar iman olmadığı halde Allah’ın huzuruna gideceğiz. Kendini yokla ey Müslüman! -‘bu da imanın en zayıf noktasıdır.’ İmanı en güçlü sahabeler dahi ahreti için endişelenirken sen imanın en zayıf noktasıyla mı kurtulacaksın ey Müslüman? Hangi tehlikeden bahsettiğimi soracaksınız değil mi? En büyük tehlike bizim kötülüğe karşı sessiz kalmamız ve kötülerin bundan cesaret alması ve üzerimize gelmesidir. Ama özelde bu yazımı son zamanlarda yine rezilliklerini görmeye başladığımız ve Allah’ın geçmişte ahlaksız işlerinden dolayı helak ettiği lut kavminin varisliğini yapmaya çalışan LGBT zihniyetinin işlediği kötülüğe ve rezilliğe dikkat çekmek için yazdım. Ve bu tehlikeye karşı sessiz kalmamalıyız. Bu pis zihniyete karşı eliyle yani maddi ve manevi gücüyle karşı çıkabilen bunu yapmaya gayret etmelidir. Bu rezalete karşı diliyle karşı çıkabilen bunu ihmal etmemelidir. Kalbi ile buğz etmeyene ise diyecek bir şeyim yok çünkü peygamber efendimiz kalbi ile buğz etmeyenin durumunu hadis-i şeriflerinde izah etmişti. Zaman bu rezil zihniyete karşı birlik olma zamanıdır. Müslümanların her türlü kötülüğe karşı birlik olacağı günleri görme ümidiyle Allah’a emanet olun…