Bismillah
Birkaç gün önce sıla-i Rahim vazifemizi icra etmek için bir dostumuzun evine misafir olduk. Güzel ve sıcak sohbet ortamı oluştu. Büyüklerimizden geçmişe dair birçok anlam dolu ibret verici olaylara şahitlik ettik.
Sohbet konusu Kürtlerin son zamanlarda yaşadıkları geçmişte ki yaşam tarzları inanç ve kültürleri ile alakalı baya güzel örneklerle sıcak bir ortam oluştu. Taki bir teyzemiz ani bir çıkışla; Ben Kürt değilim! Demesine kadar. Orda bulunan insanlar hepsi donup kaldılar. Teyzemiz birkaç kelime Türkçeden fazla dahi konuşmayı bilmezken bu ani çıkış nedenini hepimiz hayretle merakla bekledik. Birkaç dakika geçince teyzemiz o mübarek ağzını açtı ve söylemeye başladı.
Ben Kürt değilim, Kürtler örf, adet, gelenek, görenek ve de en önemli olan Dinine bağlı inançlı insanlardı. Bizler Dinimiz sayesinde kulluğumuzu bildik, Rabbimizi tanıdık.
Bizler Dinimiz sayesinde edep, hayâ, sevgi, saygı kısaca insanlığımızı öğrendik. Bizler İslam ile şereflenmeden önceki hayatı da az çok biliyoruz. Ne kadar cani barbar vahşi bir insan topluluğu olduğunu bilmekteyiz.
Biz Kürtler tarih boyunca hep İslam’ın hizmetkârları olduk, o yüzdendir ki biz Kürtlerin intihamı bu denli çetin geçmektedir. Bizler İslam dinini yücelten ve bu din uğrunda bedel ödeyen ama hiçbir zaman isyan etmeyen hayrında şerrinden Allah’tan gelen bir musibet olduğuna iman etmişizdir.
Bizler İslam dinine öncülük eden yiğitler yetiştiren ve dini uğrunda her şeyini feda etmeye hiç tereddüt etmeyen bir topluluktuk.
Son on onbeş yıldır ki bizlerin arasına nifaklar sokuldu bizi dinimizden soğuttular. Bizlere İslam’ı yaşama engel olarak gösterdiler. Ne geldiyse İslam’dan geldi Kürtlerin başına demeye kadar alçaklaştılar.
Kadınlar eşlerini saymaz oldu evlatlar anne babalarını dinlemez oldu, o kadarda çirkinleştik ki bırak Kürtleri sanki elin gâvurunun evinde büyüdüler.
Sizlerde çok iyi biliyorsunuz bu insanların tek gayesi İslam’ı içimizden söküp atmaktı ve başardılar da.
Gençlerimizi kendilerine maşa alet ettiler, gençlerimizin üzerinden her türlü oyunu her türlü plan projelerini uyguladılar sonunda imansız bir gençlik yetiştirdiler ve ırkçılık kanseri yüzünden bir sürü aile heba oldu, bir sürü gencecik insanlar daha ömrünün baharında toprağa verildi. Şimdi bunlar Kürt’se ben Kürt değilim!
Salonda bir sessizlik hâkim oldu teyzemizin gerçeği görme azmi kabiliyeti bizi hayretler içerisinde bıraktı.
Sonrasında; teyzeciğim asıl Kürt sensin onların Kürtlükle alakası yok, sizin dediğiniz gibi asıl gayeleri Kürtler üzerinden oyun, plan, proje çizmektedir. Asıl amaçları toplumu cahilleştirip kendilerine ve emellerine heba etmektir.
Bakın yöneticilerine, üst tabakanın çocuklarına hepsi özel okullarda, yabancı ülkelerde, tatillerde vs ama biz mazlum mustazaf Kürtlerin çocukları nerelerde ve nasıl bir hayat yaşamaktalar.
Bunu görmeyecek kadar gözlerimizi boyadılar ve halende birçoğumuz görmemektediyiz.
Bizim içimize ırkçılık kanserini enjekte edip dini değerleri içimizden soğuttular. Bizler Allah’ın davasına hizmetten, şeytani amellere hizmete döndük. Edep, hayâ içimizden kalmadı. Saygı, sevgi, anne babaya hürmet kalmadı. Hepsi bu ırkçılık kanseri yüzünden maalesef.
Bu güzel ve anlamlı bir sohbetten sonra bizlerde almamız gereken dersleri aldık kendimize düşen payı da Bizler buran diyoruz Allah senin gibi teyzelerimizin sayısını arttırsın. Allah sendeki şuuru bütün Kürt annelerimize versin.
Ve ümit ediyoruz ki; Bu ümmeti yeniden diriltecek liderleri senin gibi düşünen anneler yetiştirecek biiznillah.