Yıllardır Türkiye'nin elini kolunu bağlayan dolar dalgasının en büyük etkeni nedir ve çare yolları nasıl aranır, çözümü nasıl olur diye düşünmekten ziyade elinde 10 bin 12 bin doları olan vatandaşa yüklenilmesi ve çözümün sadece maddi anlamda geliri normal halde olan halka yüklenilmesi geçici önlemler olarak görüyoruz.

Ancak asıl görülmesi gereken devlerdir. Borsa ve dolar dengesi ekonominin tekelini elinde bulunduran büyük şirketler bunlar. Öyle hükümetin demesiyle dolarını bedava piyasaya sürecek insanlar değiller.
Çünkü bu büyük şirketler patent üzeri yani yabancı ülkelerin araçlarını ve türlü türlü mallarını Türkiye'de toplama ve pazarlama payı bulunanlardır. Bu baronlar kendi ülkesinden çok, yabancı ülkelerin ekonomilerini önemseyen ve onların menfaatleri için çalışan, bir nevi taşeron şirketlerdir.

Ekonominin ağababaları bu yöntemle hep kendilerini ve yabancıları zenginleştiren, ülkeyi ve vatandaşı zor duruma sokan bir fırka halini almış gidiyor.

Bu gidişata dur diyemeyen hükümet ve halk bu yönteme dur diyecek. Öncelikle devlet sonra da halk dur demelidir. İnsanların kullandığı araçlar, yediği içtiği tıbbi ilaçlar ve birçok üründe kullanılan hammaddeler yabancı mallar böyleyken bizi yönlendiren etkileyen elin gavuru oluyor elbet. Devlet kazanmak ve kazandırmak istiyorsa bir kampanya başlat malıdır yerli üretim yerli tüketim hem halkın hem de devletin refahını ancak bu şekilde sağlayabilir.

Hz. Muhammed (sav), Medine İslam Devletini kurarken ticarete büyük önem vermiştir. Bakıyor Medine'nin pazarına. Silah ve altın pazarı Yahudi'lerin elinde istedikleri gibi piyasayı yönlendirip yüksek fiyata mal satıp insanları zor duruma bırakıyorlar.

Bu duruma, yani zulme dur diyecek olan Ha. Muhammed, Müslüman'ların acil olarak kendilerine has bir pazar kurması emrini verdi. Kurulan pazarda Müslüman'lar kendi ticaretlerini ve pazarlarını genişleterek Yahudi sermayesini bozguna uğrattılar. Yahudi'ler mallarını ucuza satarak pazardan çekilmek zorunda kaldılar.

İşte Müminler esareti kabul etmeyerek, maddi ve manevi zaferle güçlenerek, dünyaya meydan okuyarak büyük zaferlere ulaştı. Hem halk hem de devlet refaha kavuştu. Devletin yapması gereken yerli üretime destek vermesidir.

Televizyon kanallarıyla ve sosyal medya aracılığıyla yabancı malların boykot edilmesini ilan etmeli. İç pazara ve esnafa destek sağlamalıdır. Kardeşlik ancak bu şekilde olur. Her kriz dönemi eriyen halkı artık kalkındırma zamanı gelmiştir. Bunların başında ekonomisi iyi olmayan illere iyileştirme getirilmesi lazım.
Özellikle vergi telkini ve inşaat alanında destek amaçlı ruhsat alımında kolaylık düşük fiyata ruhsat alımı kolaylığı sağlanmalı.

Bu tür çalışmalarla halkın artık kendi el emeğiyle çalışıp kendini ve devleti kalkındıracak çalışmalar için hiç piyasada iş yapma imkanlarını arttırarak hızla çalışan para kazanan ekonomisi iyi devlet ve halkın içine fitne tohumu atmak isteyen halkı huzuruna kasteden tüm şer güçlerin hesapları tüm hayallerini suya düşürecek.

Ekonomik ve sosyal programla milli birlik projesiyle fakirliği ve sıkıntıyı fırsat bilip halkı isyana teşvik edenlerin emellerini suya düşürecek planlar yapılmalıdır.

Adımlar ciddiyetle atılmalıdır. Devlet köprü, yol, tünel yaparak halka hizmet edebilir. Fakat halkın hizmeti yanında az kalır. Çünkü halk üretip çalışmazsa, vergisini veremezse, devlet hazineyi boşaltır. Yerini de bir daha dolduramaz.
En büyük etken halktır. O halde halk ihmal edilmemeli, her yükselen dolar, araba ve mazot fiyatları bu halkı derinden yaralıyor.
Anayasa değişikliği
mecliste milletvekillerinin kavgası her ne kadar halk tarafından izleniyor olsa da halkın bir sabrının olduğunu kimse unutmamalı. 10 bin 20 bin lira kira ödeyen esnaftır. Mali krizle boğuşan vatandaş yine de sabırla krizi aşmaya çalışırken, mecliste olan bazı nahoş hareketler halkın sabrının zorluyor. Herkes bunu iyi bilmelidir ki!

15 Temmuz gecesi canını, evladını, malını... Her şeyini feda edip sokaklara dökülen darbeye geçit vermeyen halk sizden bunun hesabını sormak için meclisin önüne gelip sizden hesap sorar. Sizi oraya gönderen halk, aynı zamanda sizin koltuklarınızın ve aldığınız maaşın sahibidir. Ona göre daha olgun bir siyaset yapın. Kendinizi ve halkı zor duruma düşürmeyin.