(Kurban olduğum yüce Rabbim, sen nelere kadirsin…)
Müslüman şahsiyet, kesim veya camialar herhangi bir musibet ile karşılaştıkları zaman önce Allah'a dayanırlar, sonra ise etraflarına bakarlar. Kendilerine yardım eli uzatacak, kendilerine destek olacak ve kendilerini kurtaracak kardeşlerini arar gözleri.
Siz ey rezil olmuş sözde malum F tipi camia, sizler bırakın Müslüman kardeşlerinize yardım etmeyi, bu ülkede hep Müslümanlara düşmanlık beslediniz. İslami camiaları ortadan kaldırmak için şeytanın bile aklına gelmeyecek oyun, hile ve tuzaklar hazırladınız. Biraz göze batan İslami şahsiyet, camia ve yapıları ortadan kaldırmak için her türlü imkanlarınızı seferber ederek türlü kumpaslarla onları zindanlara tıkadınız. Gecelerin zifiri karanlıklarında sizleri bile kardeş bilerek dualarından eksik etmeyen mübarek insanlara yapmadığınız eziyet ve zulüm kalmadı. Daha 17- 18 yaşlarında olan cami yarenlerini her türlü işkencelerden geçirip on yıllarca zindanlarda tuttunuz. Müslümanların namusları olan her türlü mahremiyetlerine el uzatmaya yeltendiniz. Müslüman bacılara bile işkence yaptınız. Zindanlara giren mübarek insanları orda bile rahat bırakmadınız. Diyar, diyar sürgünlere yolladınız azizleri. Ailelerini de böylece cezalandırılmış oldunuz.
Camilerini ve cami güllerini artlarında yetim bırakan Seydaları, Zindan kapılarında dökülen gözyaşları, gece namazlarında arşı a'layı titreten dua ve münacatları, masum yavruların çift camlardan bakışları, babaların boğazına düğümlenen kederleri, sahipsiz kalan aileleri, nişanlı fedakar, kahraman erkek ve kadınları… İntikam sahibi olan ALLAH azze ve celle sahipsiz ve cevapsız bırakır mı sandınız?
Binlerce örnekten bir örnek… Bir anne ki kışın saatlerce yolculuk yapar, sırf Yusufi ciğerparesini görmek için. Sonra varır şehre. Bin türlü cefa ile varır zindanın kapısına. Sabah saat 9'da varmıştır annemiz zindana. Ama görüştürmezler annemizi aziziyle. Daha görüş saati gelmemiştir diye. Kar, boran ve tipi derken aradan 5 saat geçmiştir. Zindanın kapısında sabreder annemiz. Olsun kar, boran ne, yeter ki azizimi göreyim, der. Ve onca zahmetten sonra açılır zindanın kapısı annemize. Evladının ' ALLAH İNTİKAM SAHİBİDİR ANNE…' Sözü ancak annemizi rahatlatmıştır…
İşte ey Müslümanların düşmanı, dağıttığınız yuvalar, şehit ettiğiniz veya şehadetlerine sebep olduğunuz azizler, cefa çektirdiğiniz cami ve Allah yarenlerinin ahıdır bugün müptela olduğunuz. Aylarca işkencelerde geçirdiğiniz mübareklerin feryadıdır sizi toz, duman eden. Zindanlarda çürüttüğünüz azizler cennete çevirmişlerdi o loş zindanları. Onlar Kur'an ve Hadis ile Siyer ve risale ile cennete çeviredursun o loş zindanları, sizler şu anda cehennemin dibindesiniz. Bu daha dünyadaki cezanızdır. Ya ahiretiniz ne olacak. Mükerreren yazıklar olsun size.
Yazıklar olsun size ey Amerika, İsrail ve vahşi batı uşakları… Yazıklar ki hep Müslümanlar ile savaştınız. Kutlu doğum programları, İsrail'i tel'in yürüyüşleri, İslami etkinlikler… Tüm bunları bile suç saydınız. Sizin zulmünüzden Müslümanlar dünyanın her tarafına dağılıp muhacir oldular. Ama sizin baskılarınız onları yıldırmadı, pes etmediler, aksine Muhammedi sevdayı tüm dünyaya yaydılar. Sizin zulmünüzü rahmete çevirdi Rabbülalemin. Siz küfrünüzde debelenedurun, sırtınızı dayadığınız şeytanların tahtı çoktan sallandı bile.
Allah'ım, Müslüman camia diye geçinip bu toprakları emperyalizm güçlerinin işgaline zemin hazırlamaya çalışan ve tüm hileleri ortaya çıkan bu F tipi canilerine bir daha fırsat verme.
Allah'ım, Müslümanlara bunca acıları yaşatan bu alçaklara hidayeti nasip eyleme, onları Cehennemin ile müjdele.
'… Rabbimizin bize vaad ettiğini biz şüphe yok ki hak bulduk, siz de rabbinizin size vaad ettiğini hak buldunuz mu?' (A'raf 44. Ayet meali)