Yazarımız Mustafa Öztünç, yılan hikayesine dönen Van Çevre Yolu'nu kendine özgü diliyle yazdı...

  Elimden geldiğince artık bu yaşamıma alışmalıyım diyor ve sana gelme ihtimali olan bütün yollarımı değiştiriyorum. Ne vakit ki biraz zamandan tasarrufa ihtiyacım var düşüncesiyle yollarım sana çıkacak olsa, seninle gitmem gereken yere varamıyor olacağımı düşününce geri adım atıyorum. Yanılmıyorsam tam 14 yıl oldu. Bir heyecan ile başlamıştık. Bu konuda başka memleketlerin insanlarına bakınca imrenmiyor da değilim. Bir adım attılar mı hayırlı iştir dercesine alelacele bitirirler. Ama bizde neden ertelenir? Naz mıdır? Nazar mıdır? Biz neden yıllardır kavuşamadık anlam veremedim gitti. Haydi artık kabul edelim ve unutalım birbirimizi diyorum. Ama birileri çıkıp olur olmadık yerde seni hatırlatıyor. Kavuşacağımız tarihi söylüyor. Yine neler oluyor diye düşünürken bir başkasının da farklı bir tarih söylediğini öğrenince, gündeme gelmek veya gündemdeki yerlerinin kaybolmaması için sana olan özlemimi de bildiklerinden öylesine konuşuyorlar diye düşünerek yine başımı önüme eğip yoluma bakıyorum.

  Geçenlerde yolum sana düşsün istedim. Bile bile sana geldim. Ne de olsa benim ‘’Çevre Yolum’’ dedim. Eee geniş yol canım, biraz da seninle uzun uzun yol yapmak istedim ki tam sana kavuştum dediğim esnada bir yere çarpmış gibi oldum. Neyse başlangıçlar bazen sorunlu olabilir. Ne de olsa ilk muhabbetler heyecanlı olur dercesine ve sana kavuşmuş olmanın da ekstra verdiği heyecanla atik davrandım. Davranmaz olaydım 90 km hız ile ilerlerken birçok kısmı çökmüş yol nedeniyle az daha seninle yollarımızı ebediyen ayırıyorduk ki arabam vefalı çıktı da durabildi. Sonrasında zaten yolun sonuna kadar korku ve öfkeyle ilerledim ki yolun sonu da çıkmaz gibiydi. Velhasıl çevre yolum sana küstürdüler beni.Van Çevre Yolu'nda Göçük (2)

  Neyden nereden ve niçin bu şekilde söz ettim. ‘’Dalgalan sen de Vanlı kardeşim. Van Gölü'nün hırçın dalgaları gibi.’’ dercesine bir yol yapmışlar ki adına ne kadar çevre yolu denilse de dalgalı çile yolu adını alacak gibi görünüyor. Bakmayın öyle çevre yolu dediğime de, kimisi yolun tamamının %25’i tamamlandı bu %25’ in de %10’u bitti diyor. Kimisi 2024 sonunda açılacak diyor. Kimisi de umutlarımızı 2025 yılına gönderiyor. 2023 ve öncesindeki vaatleri de gündeme almak ayıp olur diye düşünüyorum. Yani aslında ortada çevre var ama yol yok. Var olan ve %10 unun bittiği iddia edilen yolun da görüntülerini basında görmüşsünüzdür veya göreceksiniz. Basınımız, bazı malumatfuruş koltuklar tarafından tiktok, instagram fenomenleri kadar değer görmese de elhamdulillah Van’ımıza sahip çıkıyor ve kalbimizdeki yerini de koruyor. Bu yüzden basınımız inşallah o görüntüleri de paylaşacaktır. Ve bahsi geçen yolun durumu mutlaka karşınıza çıkacaktır.Van Çevre Yolu'nda Göçük (1)

  Van için 2010 yılında başlanılan bir sevdaydı çevre yolu ki olması gerektiği gibi yapılsa, Vanlısı da, Van'a tatile geleni de huzurla yol gidip gelebilecekti. Van trafiği de rahat bir nefes alacaktı. Ama ne yazık ki yıllardır çileye dönüşen çevre yolu yapılmak istenmiyor gibi görünüyor. Bazen yahu arkadaş tamam yapmayacaksanız yapmayın. Biz çevre yolu olmayacağına razı olmaya başladık bari devlet başkanı ağzıyla, milletvekili beyanıyla yapacakmışsınız gibi davranmayın. Umut veriyorsunuz yüzük almış gibi yapıyorsunuz ama işi tamama erdirme konusuna bir türlü gelmiyorsunuz. Ya olması gereken ne ise elinizi taşın altına koyup yapın ya da bizden size her zamanki gibi fayda yok deyip iptal edin vatandaş da rahatlasın. Hiçbiri olmaz diyorsanız, Yönetemiyoruz kusura bakmayın deyin makamlarınızla, süslü arabalarınızla yanımızdan geçerken hava atmaya devam edin. Çekinmeyin biz de her zamanki gibi ses çıkarmayacağız.

Bir uyarlama yapıp bitirelim yazımızı.

Hırsızı bıraktım o beni bırakmıyor meselesini sanırım bilmeyen yoktur.

        -   Van, halkına ‘’Çevre yolu yakaladım.’’ Diye sesleniyor.

  • Halk, Van’a ‘’bırakma, getir yerleşsin’’ diyor.

       -   Van ‘’yerleşsin istiyorum ama yerleşmiyor’’ diyor.

  • Halk ‘’o halde bırak gitsin’’ diyor

       -   Van ise ‘’ben bıraktım da O, 2025 e kadar buralardayım gidemem’’ diyor.

Yani biz bırakıyoruz da o bizi bırakmıyor.

Bizim de meselemiz böyle gerçekten yapmayacaksanız yapmayın ama gündemimize de getirmeyin diyoruz. Fakat yine her bir koltuktan ayrı bir ses geliyor. 2024 denilmişti. İnandırıcı gelmemişti. 2025 yılı biraz daha uzak bu nedenle umutlar yine ekildi. Bakalım ne zaman biçeceğiz.

Umut işte…

Selam ve dua ile