Bugüne kadar birçok kaynaktan Hz. Peygamberi tanıma fırsatı elde ettik. Ancak bu kaynaklarda geçen bazı kısımların diğerlerinden önemli olduğunu düşünüyorum.
Bu kısımlar Resulullah’ın (sav) yakınları tarafından anlatıldığı kısımlardı. Bir şahsiyeti tanımanın en iyi yollarından biri yakınlarından dinlemek ise bugün de sizlere Resullah’ı en yakınlarından dinletmek ve aktarmak istedim. Gelin Resullah’ı yakınlarından dinleyelim.
Hz. Peygamber'e Hira mağarasında ilk vahiy gelince hemen sevgili eşi Hz. Hatice’ye korkuyla koşup “Bana neler oluyor Hatice?” “Kendimden endişe ediyorum.” deyince Hz. Hatice ellerini, eşinin terlemiş alnında gezdirerek, “Yemin ederim ki Allah hiçbir zaman seni utandırıp üzmez. Çünkü sen akrabanı gözetirsin, doğru konuşursun, zayıfların elinden tutarsın, yoksullara yardımcı olursun, misafirleri ağırlarsın, haksızlığa uğrayan kimselere yardım edersin” demişlerdir. Böylelikle bizler de Allah Resulü'nün 40 yaşına kadar sahip olduğu üstün ahlakı annemiz Hz. Hatice'den veciz bir şekilde öğrenmiş oluyoruz.
Bu hadiseden 6 yıl sonra Hz. Peygamberimizin amcaoğlu Hz.Cafer, sonradan iman edecek hükümdar Hz. Necaşi'ye kısaca Hz. Peygamberi şöyle anlatmış.
“Ey hükümdar! Biz cahiliye zihniyetine sahip bir kavimdik...”
“…Allah azze celle, bizim içimizden asil soylu, doğru, güvenilir, iffetli olarak bildiğimiz birini peygamber olarak gönderdi. O bizi bir olan Allah'a inanmaya ve yalnızca O’na ibadet etmeye çağırdı. Atalarımızdan miras kalan putlara tapmaktan bizleri kurtardı. Doğru söylemeyi, emanete riayet etmeyi, akrabalarla iyi geçinmeyi, komşuları gözetmeyi emretti. Bütün kötülük ve günahları, haksız yere kan dökmeyi, yalancı şahitlik yapmayı, yetim malı yemeyi ve namuslu kadınlara iftira etmeyi ise yasakladı. Biz de onu doğruladık ve ona iman ettik…’’
Bu anlatımdan 7 yıl sonra Hz. Peygamber Medine'ye hicret ettiler. Medine’de 10 yıl boyunca İslam dinini en güzel şekilde yaşadıktan sonra vefat ettiler. Ardından ikinci nesil Müslümanlar dünyaya geldi. Onlar da bizim gibi Peygamberimizi görmemişlerdi. Fakat O'nu çok merak ediyorlardı. Anne ve babalarının, canlarından bile çok sevdikleri; hasret acısıyla günlerini geçirdikleri insanlığın kurtarıcısıyla ilgili her şeyi öğrenmek istiyorlardı. Bir gün onlardan biri, Allah’ın habibi Hz. Muhammed aleyhisselâmın sevgili eşi Hz. Âişe’yi ziyarete gitmişti. Maksadı ondan Peygamberimizle ilgili bilgi almaktı. Ona, “Bana Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ahlâkını (yaşayışını) anlatır mısınız?” dedi. Hz. Âişe annemiz, O'nu şu sözlerle anlatmışlar;
"Peygamberin ahlâkı (yaşayışı), Kur‘ân'dan ibâretti” demişlerdi.
Yakınları tarafından bu kadar güzel hasleti sayılan zat hiç şüphesiz İnsanlık için en güzel örnek Hz.Muhammed (sav) idi.
İnsanlık sorunlarına her çağda ona uyarak çözümler bulmuştur. Bugün de her fert, aile ve toplum aradığı çözüm ve huzuru ona uymakla elde edecektir.
Rabbim bizleri kıyamete kadar onun yolunun ve davasının takipçisi eylesin.