Muş, Bitlis ve Hakkari’de elektrik kesintisinden etkilenecek ilçeler hangileri? Muş, Bitlis ve Hakkari’de elektrik kesintisinden etkilenecek ilçeler hangileri?

İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü neredeyse bütün toprakları gezmiş, bu topraklarda edindiği tecrübe, deneyim ve bilgileri, tamamı on cildi bulan Seyahatname adlı eserinde toplamıştır. Seyyahlığı yanında aynı zamanda devlet memuru olan Evliya Çelebi, yolculuğu sırasında gezip gördüğü yerleşim yerleri hakkında öğrendiği bilgileri kendi yorumunu da katarak eserine yansıtmıştır. Birçok kişi Evliya Çelebi’nin Muş için ne dediğini merak ediyor. 

Evliya Çelebi’nin gezip gördüğü ve hakkında bilgiler verdiği yerleşim yerlerinden birisi de Muş şehridir. Bu haberde, türünün en önemli eseri konumunda olan Seyahatname eserinden hareketle Evliya Çelebi’nin gözünden Muş ve çevresinin 17. Yüzyıldaki durumu hakkında bilgiler değerlendirilerek, şehrin yöre açısından önemine dair bazı tespitlerde bulunmaya çalışılacaktır. Peki, Evliya Çelebi Muş için ne dedi?  
 
EVLİYA ÇELEBİ SEYAHATNAMESİNDE MUŞ VE ÇEVRESİ 
Evliya Çelebi, Seyahatnamenin sırasıyla 1., 2., 3., 4. ve 5. Ciltlerinde Muş ve çevresine ait bilgilere yer vermiştir. Bilhassa 3. ve 4. Ciltlerde Muş adına çok sık olarak rastlanmaktadır. Evliya Çelebi, Muş’a gelişinden 3. Ciltte bahseder. 

Evliya Çelebi’nin Seyahatname’nin 4. Cildinde Muş ile ilgili verdiği bilgiler ise onun akrabası olan Melek Ahmet Paşa’nın Van valiliğine atanması sonucu birlikte 1665 yılında Van’a gelişleri sırasında aktardığı bilgilerdir. 

Osmanlı Devleti’nin mülki ve idari taksimatında Muş ve çevresi bazen Van eyaletine bağlı bir sancak merkezi, bazen de bu eyaletin Bitlis Hanlığına bağlı bir nahiyesi olmuştur. Seyahatnamede Muş hakkında verilen bilgiler, Muş’un Van eyaletine bağlı bir sancakken haracının yarısının Bitlis hanlığına ait olduğu döneme denk gelir. Bu yüzden Muş eserde genel olarak Bitlis, Tatvan, Adilcevaz, Malazgirt ve Ahlat ile birlikte anılmıştır. Bunun yanında cağrafyada komşu olduğu Bingöl, Diyarbakır ve Erzurum ile ilgili bölümlerde de anılır. 

Eserde Muş ve çevresinin, askeri ve tarımsal yönden Bitlis’i besleyen hububat merkezi durumunda olduğuna yönelik bilgiler verilmiştir. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Bitlis Hanlığı hakkında bilgi verirken sürekli olarak Muş ovasından söz etmiş, ovanın sulak ve verimli topraklarının Bitlis özelinde bölgenin tarım ve yiyeceğinin karşılanması açısından önemine vurgu yapmıştır. Yazar yine şehrin mamur olduğundan, Muş ovasında akıp giden Murat Nehrinden, kalesinden, beyinden, şehrin askeri ve idari yapısından, Çanlı Kilise özelinde mevcut inanış ve uygulamalardan söz ederek tuhaf bulduğu mitolojik keramet ve menkıbelere eserinde yer vermiştir. 

MOĞOLLAR TARAFINDAN YAKILDI
Evliya Çelebi Seyahatnamenin üçüncü cildinde Muş şehrinin Moğol hükümdarı tarafından yakıldığından bahsedip, kalıntıların hala belli olduğunu buna rağmen bir kasaba gibi bakımlı bir belde olduğundan söz eder. 

MUŞ COĞRAFYASI 
Seyahatnamenin 3. Cildinde “Melun Şeddad’ın kalesi, eski şehir Muş’un anlatılması” başlığı altında Muşun coğrafi konumu “Van eyaleti hükmünde Van Gölü kıyısında Tahtıvan subaşılığına iki menzildir. Bitlis’e uzun bir menzil uzaklıktadır” şeklinde ifade edilmiştir. “Faresiz ova yani bihuş Muş Sahrası’nın özellikleri” başlıklı bölümde ise Muş ovası, ovanın sınırları ve sınırındaki komşuları, ovanın ortasında akan Murat nehri ve sahip olduğu yeşillikler ile ilgili ayrıntılı bir bilgi verilmiştir. 

MUŞ’TA KÜRTLER YAŞIYORDU
Evliya Çelebi eserinde Muş’un demograik yapısı hakkında doğrudan bilgi vermemiştir. Fakat Bitlis ile ilgili verdiği bilgilerde, ahalisinin Kürt reaya küçük bir kısmının ise Ermeni olduğundan söz eder. Evliya Çelebi Bitlis hanının yazılı evrakına dayanarak Bitliste toplam 43 bin Ermeni’nin var olduğunu, bunların yarısının Bitlis’te diğer yarısının Muş’ta olduğundan söz eder. 

Bu rakamlar doğru olarak kabul edilirse, Muş’ta yaklaşık olarak 20 bin civarında Ermeni’nin yaşadığı geriye kalan halkının Kürt olduğu söylenebilir. Seyahatnamede Malazgird ve diğer çevre sancak ve vilayetlerin demografik yapısından söz edilirken ahali ve ordularından Kürt diye söz edilir. Nitekim Melek Ahmet Paşa Van’a ayak bastığında onu karşılayan 80 bin eyalet askeri arasında, Kürtlerden oluşan bin kadar askeri ile Muş Beyi de vardır. 

Evliya Çelebnin eserinde, bölgede Ermeni ve Kürtler dışında diğer etnik unsurların varlığından söz edilmez. Yine Kürtler beylik, mirlik ve aşiret isimlerine göre birbirlerinden ayrılmıştır. Sözgelimi Abdal Han üzerine yapılan seferde Bitlisli Kürtler, Rojiki Kürtleri, Melek Ahmet Paşa’nın ordusu içindeki yaklaşık 80 bin kişilik ordu diğer Kürt aşiret ve beyliklerine bağlı olarak verilmiştir. 

Erzurum ve Van’ın belalı ve eşkıya yeniçerilerinin, Malazgird beyi Mehmed beyin vilayetini talan etmek isterken Bitlis Hanı tarafından cezalandırılması sonrasında Melek Ahmet Paşa’ya şikâyete geldiklerinde, kullandığı haşerat sıfatı, Evliya Çelebi’nin üslubunun karakteristik özelliklerindedir. 

Muhabir: M. Ali Ortaç