Ulu Camide kılınan öğlen namazının ardında toplanan yüzlerce kişi, ellerindeki dövizlerle Bursa Kapalı Çarşısında bulunan Kuyumcular Çarşısı güzergahını takip ederek Havlucular Çarşısına kadar slogan atarak yürüdü.
Daha önce belirtilen güzergah, şiddetli yağış nedeniyle Kapalı Çarşıda bulunan Kuyumcular ve Havlucular Çarşısı olarak değiştirildi.
Toplanan kalabalık, sık sık sloganlar atarak işgal rejiminin katliamlarını protesto etti.
Havlucular Çarşısında grup adına basın açıklamasını Adnan Alınç okudu.
Gazze’deki şehitlerin, çocukların ve annelerin acısı yetmezmiş gibi bu hafta bu acılara yeni acılar eklendiğini belirten Alınç, "HAMAS Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri ve arkadaşları Beyrut’ta siyonistlerin suikastı sonucu şehid edildi, İran’ın Kirman şehrinde sivillere yönelik yapılan bombalı saldırılarda 84 masum sivil katledildi ve 284 kişi de yaralandı. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet ve yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Kederli ailelerine de sabır diliyoruz." dedi.
"Siyonist işgal projesi, yüz yılı aşkın bir süredir Filistin topraklarındaki varlığını son haddine dek genişletmiş ve derinleştirmektedir"
Temeli 1897’de atılan siyonist işgal projesinin, yüz yılı aşkın bir süredir Filistin topraklarındaki varlığını son haddine dek genişletmiş ve derinleştirmiş bulunmakta olduğunu söyleyen Alınç, "Siyonist terör örgütü israilin Filistin topraklarında gayri meşru bir şekilde inşa ettiği işgal rejiminin ilk icraatı 1948 yılında yaşanan El-Nekbe (Büyük Felaket) olayı olmuştur. Bu olayda da binlerce sivil katledilmiş, on binlercesi yaralanmış ve altı yüz bin kadar Filistinli, topraklarından edilerek mülteci durumuna düşmüştür. Siyonist işgal rejiminin, 1948’den bu yana rutin haline getirdiği sivillere ve sivil yaşam alanlarına yönelen sistematik şiddetinin bugün de kesintisiz devam ettiğini görüyoruz." diye belirtti.
"93 gündür Gazze’de katliam ve soykırıma devam etmektedir"
Alınç, "Başta İngiltere, Amerika ve Avrupa’nın gayri meşru üssü ve ileri karakolu siyonist terör örgütü israil Müslüman milletler nezdinde hiçbir zaman kabul görmedi ve meşruiyet kazanmadı. Şimdi ise dünya kamuoyunda da meşruiyetini kaybetti ve varlığı sorgulanır olmuştur.Siyonist işgal rejimi dünya kamuoyunun tepkilerine rağmen 93 gündür Gazze’de katliam ve soykırıma devam etmektedir. Bu vahşet ve soykırım dünyaya özgürlük ve medeniyet satan başta Amerika, İngiltere ve Avrupa ülkeleri olmak üzere küresel güçler tarafından her şekilde desteklenmekte ve himaye edilmektedir. Bundan almış olduğu cesaretle her gün saldırganlığını arttırarak bütün bölgeyi ateşe vermeye çalışmaktadır." şeklinde konuştu.
"Siyonistler barbar batı tarafından desteklenmeye devam ediliyor"
2 Ocak Salı günü HAMAS Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri ve arkadaşları Beyrut’ta siyonist çete istihbaratı tarafından yapılan suikast sonucu şehit edildiğini belirten Alınç, "Aynı şekilde 3 Ocak Çarşamba günü İran’ın Kirman şehrinde 84 sivilin şehadeti ve 284 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan bombalı saldırılarılar da siyonist çeteden bağımsız değildir. Türkiye’de ise Filistinlilere yönelik suikast yapma hazırlığı içerisinde olan onlarca mossad ajanı yakalandı. Siyonist terör örgütü isarilin elebaşları bu saldırılarına devam edeceklerini açıklamalarına rağmen barbar batı tarafından desteklenmeye devam ediliyor." dedi.
"İslam ülkeleri hükümetlerinin bu soruna kalıcı bir çözüm getirmesi için iş birliği yapması artık kaçınılmaz"
Lübnan ve İran’da yaşanan bu hadiselerin bir benzerinin başka bir Müslüman ülkesinde yaşanmayacağının teminatının olmadığını söyleyen Alınç, "Siyonist çete Müslümanların yaşadığı tüm coğrafyayı ateşe vermek isteyen bir canavara dönüşmüştür. Derhal durdurulması gerekmektedir. Tüm İslam Ülkeleri hükümetlerin bu soruna kalıcı bir çözüm getirmesi için iş birliği yapması ve tüm imkânlarını seferber etmesi artık kaçınılmaz olmuştur." diye belirtti.
İslam Ümmetine çağrı yapan Alınç, "Başta Türkiye olmak üzere İslam Ülkeleri, kendilerine ve insanlığa karşı tehdit unsuru olan siyonist işgalci israil ile diplomatik, ekonomik ve askeri ilişkilerini kesmelidir.
Yemen Halkı ordusuyla birlikte Gazzeli kardeşleri için İslam Kardeşliğinin gereğini yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. Yemen’in vefalı ve fedakâr halkı barbar batıya karşı yalnız bırakılmamalı ve desteklenmelidir.
Bakü-Ceyhan ve Kerkük-Yumurtalık boru hatlarından siyonist işgalci çeteye giden petrol kesilmelidir. Gaz ve petrol sevkiyatları durdurulmalı, hava ve deniz limanları siyonist işgalci israil’e kapatmalıdır. İncirlik ve Kürecik üslerinden siyonist işgale sağlanan destek sonlandırılmalıdır.
Başta Türkiye olmak üzere İslam Ülkelerinin vatandaşı olup işgal altındaki Filistin’e giden ve oradaki katliam ve vahşete katılan siyonistler tespit edilmeli, haklarında hukuki süreç başlatılmalı, vatandaşlıktan çıkarılıp, mal varlıklarına el konulmalıdır.
Siyonistlerin ve destekçilerinin mallarına süresiz bir şekilde boykot uygulamaya devam edilmelidir. Özellikle tüm esnaflarımız siyonizme destek veren firmaların mallarını almamalıdır, satmamalıdır.
Malezya’nın siyonist işgal rejiminin ticaret gemilerini limanlarına yanaştırmaması kararını ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin siyonist işgalci İsrail’in Filistin topraklarında gerçekleştirdiği soykırım ve savaş suçları nedeniyle yargılanmak üzere Uluslararası Ceza Mahkemesine başvurma cesaret ve gayretlerini takdirle karşılıyoruz." diye konuştu.
Etkinlik, Ebubekir Arslan'ın yaptığı dua ile sona erdi.