Karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi şikayetlerle hastaneye başvuranlara verilen şebeke suyundan kaynaklı cevapları gündeme getirmiştik. Konuya ilişkin VASKİ’den önemli bir açıklama geldi. Peki, Van’ın şebeke suyunda hastalık var mı? İşte o açıklama…
VASKİ’den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Son Zamanlarda Görülen Salgın Hastalıklar Ve İçme Kullanma Suyu İle Alakalı Kamuoyunun Aydınlatılması Sağlıklı, temiz, kaliteli ve aynı zamanda güvenli içme-kullanma suyu temini; temin edilen suyun kalitesinde sürekliliğin sağlanması ile klorlanması, belediyeler ve il özel idarenin 5393 sayılı Belediyeler Kanunu, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve 5302 sayılı İl Özel İdareler Kanunu ve 17/02/2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmelik gereğince elerinin görev ve sorumluluğundadır. Tüketime verilen içme-kullanma suyunun kalitesinin izlenmesinden ve denetiminden ise 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, 1 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmelik ve 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu gereğince Sağlık Bakanlığının sorumluluğundadır. Özetle; Halkımızın tüketimine sunulan içme ve kullanma suları sağlıklı temiz ve güvenli olması Kurumumuzun sorumluluğundayken, bunun kalitesinin izlenmesi ve denetimi ise Van İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır.
Bu anlamda; şehrimizin nerdeyse tamamının içme ve kullanma suyu ihtiyacı tek bir kaynaktan sağlanmakta olup ( Gürpınar Bejingir Kaynağından gelip Edremit Şabaniye 1 Nolu Su Deposunda ) herhangi bir arıtma prosesine gerek duyulmadan otomatik klorlama sistemleri ile sadece dezenfekte (klorlama ) edilerek tüketime sunulmaktadır. Tüketime sunulan su Van İl Sağlık Müdürlüğü Tarafından düzenli olarak belirli izlem noktalarından numuneleri alınmakta, Halk Sağlığı Laboratuvarında analizleri yapılmakta ve masrafları ise kurumumuza her ay düzenli olarak faturalandırılmaktadır. Bu şekilde numuneleri alınan suların Analiz Raporlarının Mikrobiyolojik ve Kimyasal Parametreleri mevzuat limitlerine uygun çıkmaktadır. Parametrelerin uygunsuz çıkması durumunda ise Kurumumuza iletilmekte ve akabinde ilgili birimlerimizce gerekli müdahaleler ivedi olarak yerinde yapılmaktadır.
Özellikle son zamanlarda havaların ısınmasıyla beraber bakteri ve virüslerin neden olduğu bağırsak enfeksiyonlarına bağlı olarak ciddi salgınlar olabilmektedir. Bu enfeksiyonlar bakteri ve virüslerin su ile taşınmasına bağlı olarak gerçekleşebileceği gibi özellikle gerekli hijyen koşulları sağlanmadığı zamanlarda, sebze ve meyvelerin temiz yıkanmaması durumunda da gerçekleşebilmektedir. Öte taraftan Kurumumuz sorumluğu dışında olan, okul hastane gibi kamu kurumları ve apartman site vb. tüzel yapıların müstakil depolarının bakım onarım ve temizlikleri tamamen kurumların sorumluluğunda olduğundan gerekli bakım ve onarımları bu kurumların yönetimleri tarafından düzenli olarak yaptırılması gerekmektedir. İlkbahar ve yaz aylarında artan bağırsak enfeksiyonları vb. durumlarda genelde içme suyunda sıkıntı varmış gibi kamuoyuna eksik veya yanlış bilgilendirmeler yapılarak Kurumumuz zan altında bırakılmaya çalışılmaktadır. Bu vesileyle ilgili birimlerimizce tüketime sunulacak içme ve kullanma suyu, 7/24 otomatik klorlama sistemleri ile gerekli dezenfeksiyonu yapılmakta ve içme suyunda Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün ‘’İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmelikte’’ belirtilen mevzuat sınırları içinde istemiş olduğu (bakiye klor 0,2-0,5 ppm aralığında olmalı) bakiye klor değerleri ölçülerek enfeksiyonların önüne geçmek için sudaki klorun devamlılığı sağlanmaktadır.
Bu sebeple Kurumumuz; halkımızın tüketimine sunduğu içme ve kullanma suyunu sağlıklı, güvenli ve temiz olması için gerekli iş ve işlemlere azami derecede dikkat etmektedir. Analiz sonuçları dikkate alındığında halkımızın tüketimine sunulan içme kullanma suyunun sağlık açısından hiçbir sorun teşkil etmediğini, içme suyu ile alakalı salgın hastalıkların doğruyu yansıtmadığını, Kurumumuzun özellikle insani tüketim amaçlı sular ile alakalı hassasiyeti en üst düzeyde tuttuğunu, bunu da başta Van İl Sağlık Müdürlüğü olmak üzere diğer kurumlarla istişareli yürüttüğünü halkımızın bilgisine sunuyoruz.
Bununla beraber özellikle arızalara bağlı olarak meydana gelen su kesintilerinde ise halkımızın dikkat etmesi gereken bazı hususlar da aşağıda sıralanmıştır.
BUNLARA DİKKAT!
1-Kesinti sonrasında şebekeye verilecek su berraklaşıncaya kadar 3-5 dakika akıtılmalı, akıtılan suyun israf edilmemesi için tuvalet vb. yerlerin temizliğinde kullanılmalıdır.
2-Kesinti süresince şebeke suyu içme amaçlı kullanılacak ise tercihen 1-2 dakika kaynatılıp, soğutularak kullanılmalıdır.
3-Özellikle su kesintilerinin hemen sonrasında kullanılan sularla banyo yaparken duş kullanılmamalı, dökme tarzı banyo yapılmalıdır.
4-Evlerde ihtiyaç fazlası su depolanmamalıdır. Depolanan veya saklanan sular ağzı kapalı temiz kaplarda ve güneş görmeyen serin yerde muhafaza edilmelidir. Sular gelse bile öncelikle depolanmış sular tüketilmeli, geniş kapaklı musluklu bidonlar tercih edilmeli, temizliği sürekli kontrol edilmelidir.
5-Bina ve konutlarda kullanılan su depolarından temizliği yapılmamış olanlar hemen, daha sonra da belirli periyotlarla (kesinti olduğu dönemlerde 3 ayda bir, diğer dönemlerde 6 ayda bir) temizlenmeli ve bakımları yapılarak dezenfeksiyonu sağlanmalıdır.
6-Mahalle aralarında kuyu, tanker, bidon v.b. kaynaklardan içme suyu temin edilmemelidir.
7-Beslenme amacı ile evlere giren ve çiğ tüketilen her türlü sebze ve meyve yıkandıktan sonra 1 lt suya %1’lik klor solüsyonundan 20-30 damla damlatılarak 30 dakika bekletilmelidir. (%1’lik klor solüsyonu 1 bardak çamaşır suyunun üzerine 9 bardak normal su konularak kolayca hazırlanır. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta kullanılan çamaşır suyunun herhangi bir katkı maddesi içermemesi ve %10 aktif klor “sodyum hipoklorit” içermesidir. Konuyla ilgili güçlüklerde en yakın sağlık kuruluşuna başvurularak bilgi alınmalıdır)
8-Ambalajlı su (pet, bardak, cam şişe ve damacana) kullanılacaksa Sağlık Bakanlığından ruhsatlı olmasına dikkat edilmelidir.
9-Evde depolanmış sularda bebeklerin ve çocukların boğulma tehlikesine karşı gerekli tedbirler alınmalıdır.
10-Damacanalardan su almak için kullanılan pompalar, 15 günde bir %1'lik klorlu su içerisinde 30 dakika bekletilmeli ve içerisinden %1'lik klor solüsyonu geçirilmelidir.
11-Kaynağı bilinmeyen buzların kullanılmasından ve tüketilmesinden kaçınılmalıdır.
12-Kişisel temizliğe özellikle el temizliğine mutlaka dikkat edilmelidir.
13-Kesinti sonrasında ishal, bulantı ve kusma belirtileri olan kişiler mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.”