Zengin doğal güzellikleri ve ender coğrafyasıyla ön plana çıkan yüzlerce hayvan türüne de ev sahipliği yapıyor. Van bölgesinde bulunan bazı hayvanlar ise türünü en güzel ve özel örnekleri arasında gösteriliyor. Peki Van'ın Hangi Hayvanı Meşhur?
VAN’IN HANGİ HAYVANI MEŞHUR?
Van Kedisi, Van’ın tescilli bir markasıdır. Kedilerin en güzeli Van Kedisi sadece Van Denizi Havzası’nda yaşayan safkan bir kedi türüdür. En önemli özelliği genetik bir bozukluk sonucu oluşan iki farklı göz rengidir. Bazılarının her iki gözü de mavi; bazılarının her iki gözü de kehribar rengindedir. En ilgi çekenleri, bir gözü mavi, bir gözü kehribar rengi olanlardır. Tüyleri kışın artarken; yazın azalır. Tilki kuyruğunu andıran kabarık bir kuyruğa ve beyaz, ipeksi tüylere sahiptir.
Van’ın diğer bir cins hayvanı ise Norduz Koyunu’dur. Dünyada sadece Van'ın Gürpınar ilçesinde yetiştirilen ve Türkiye'nin önemli gen kaynakları arasında yer alan Norduz koyununun nesli, bölgeden göç etmeyen tek köy sayesinde yok olmaktan kurtuldu.
Van’ın bir diğer coğrafi tescilli ve meşhur hayvanı ise Van Balığıdır (İnci Kefali). İnci kefali sadece Van Gölü’nden çıkan bir balık türüdür.
Ayrıca bir hayvan olarak kabul edilen ve zaman zaman gündem olan Van Gölü Canavarı da bu hayvanlar arasında sayılabilir. Korkunç bir canavara benzetilen Van Gölü Canavarı özellikle sosyal medyada sık sık gündem oluyor.
HAKİKİ VAN KEDİSİ’NİN ÖZELLİKLERİ | VAN KEDİSİ NEDEN ÜNLÜDÜR?
Van kedisi; yerel halk tarafından uzun, beyaz ipeksi tüylere sahip, zarif ve uzun vücut yapılı, kaplan benzeri yürüyüşlü, tilki kuyruğunu andıran kabarık kuyruklu, farklı göz renkleri (Diskromatopsi) ile öne çıkan zeki ve çevik bir kedi olarak tanımlanır. Ayrıca Van kedisinin temizliği, sevecenliği, oyunculuğu ve sahibine olan bağlılığı onu nadir ve özel bir tür haline getiren başlıca faktörlerdendir.
Van kedisi, yöre halkı tarafından yalnız bir süs kedisi veya fare ve böcekleri avlamasının yanında, bir dost ve ailenin bir bireyi olarak kabul görür. Eskiden yaz aylarını Erek Dağı’nın sırtlarında avcılıkla geçirip, kış aylarında evine dönen Van Kedilerine günümüzde az rastlanmaktadır.
Van yöresinde, Van halkı tarafından kediye Kürtçe “Pışik (Pişîk)” denir. Van kedisi, 22. 04. 2006 Tarih ve 26147 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan 2006/16 no’lu tebliğle bütün özellikleri kayıt altına alınarak, ‘’millî ırk’’ olarak tescillenmiştir. Bir göz renginin diğerinden farklı olması ile ün salan Van kedisi bembeyaz tüyleri ve yumuşak gövdesi ile görenleri kendisine hayran bırakıyor. Oldukça esnek bir iskelet yapısına sahip olan Van kedisi çok narindir ve bakışları fazlasıyla yumuşaktır.
En çok Van Gölü ve çevresinde yaşayan Van kedileri ismini buradan almaktadır. Van kedisinin vücudu oldukça esnektir ve esnek vücut yapısı sayesinde sağlam bir yapıya sahiptir. Bu sağlam gövde ve yere çok sert basan bacaklar ile Van kedisi güçlü bir kedi olarak karşımıza çıkmaktadır. Van kedisinin tam olarak olgunluğuna ulaşması ve gelişimini tamamlaması 3 ila 5 sene arasında olmaktadır.
Tüm bunların yanı sıra Van kedileri fiziksel özellikleri ile dikkat çekicidir. Gözlerinin birisi mavi, diğeri de kehribar renginde olmaktadır. Bir ceviz kadar büyük gözlere sahip olan Van kedileri, altıncı his olarak da en güçlü kedi türü olarak bilinirler. Yaşadığı ailede eğer mutsuz gördüğü bir aile üyesi varsa, onun mutsuzluğunu gidermek için türlü türlü oyunlara girişebilmektedir. Van kedileri saldırgan değil oldukça uysal ve sosyal bir hayvandır. Eğer evinizde Van kedisi haricinde bir evcil kedi besliyorsanız, Van kedisi onunla iyi bir arkadaşlık kurmak için uğraşacaktır.
Van Kedisi; temizlik konusunda diğer kedilere göre daha dikkatlidir. Kavun, karpuz gibi meyveleri, hatta dondurmayı büyük bir iştahla yer. Suyu ve yüzmeyi çok sever. Avcılık içgüdüleri gelişmiştir. Bakımı son derece kolaydır. Hareketlidir, sevilmekten ve oynamaktan hoşlanır. Sahiplerine sadıktır. Yemekten önce patileriyle yemeğin sıcaklığını kontrol edecek kadar zekidir. Birbirleri ile ilişkilerinde dişiler daha uyumludur.
Van Kedisi Evi, ipeksi beyaz kürkü, farklı gözleri, mükemmel avcılığı ve suda oynamayı sevmesiyle en fazla ilgi gören kedi türlerinden biri olan Van Kedisi için tasarlanmış bir yuvadır.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Van Kedisi Araştırma Merkezi Van Kedisi Evi (Van Kedisi Villası), orijinal Van kedileri üzerine araştırma yaparak onların özgünlüğünü korumayı amaçlayan bir merkezdir. Nesli azalan Van kedilerinin korumaya alınması için yapılan Van Kedisi Evi, dünyanın en cins kedileri arasında gösterilen ve güzelliği ile herkesi kendine hayran bırakan Van kedileri için özel olarak tahsis edilmiştir.
Burası, yalnızca orijinal Van kedilerinin bulunduğu ve korunduğu bir yerdir; kedi bakım evi olarak hizmet vermemektedir.
300 YILLIK GEÇMİŞE SAHİP NORDUZ KOYUNU
Van iline has bir ırktır. Günümüzde sayısı oldukça azalan Norduz Koyunu koruma altına alınmıştır. Genetik olarak Akkaraman ırkının bir varyetesidir.
Norduz Koyunu’nun Özellikleri Şöyle Sıralanabilir:
- Soğuklara iyi dayanıklıdır.
- Yüksek yapılıdır.
- Yağlı kuyrukludur.
Genel olarak beyaz olmakla birlikte beyazdan sonra kül rengi çoğunlukta olup, az miktarda gri beyaz ve kahverengi beyaz renklilere rastlanmaktadır.
Baş ve ayak kısımlarında hakim renk beyaz olup, vücudun çeşitli yerlerinde özellikle baş, göğüs ve ayak kısımlarına siyah lekeler görülmektedir.
Kuyruk üç parçalıdır. Ortadaki parça daha uzundur. Kuyruğun 3. parçası, birinci parçasından uzun olup aşağıya doğru sarkmış durumdadır.
Dünyada sadece Van'ın Gürpınar ilçesinde yetiştirilen ve Türkiye'nin önemli gen kaynakları arasında yer alan Norduz koyununun nesli, bölgeden göç etmeyen tek köy sayesinde yok olmaktan kurtuldu.
Dünyada sadece Norduz bölgesinde yetiştirilen, eti, sütü ve diğer özellikleri bakımından diğer koyunlara göre daha kaliteli verim elde edilen Norduz koyunu, bu köylerde yaşayan halkın göç etmesiyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Yapılan bir tez araştırmasında bölgede 2008 yılı itibarıyla yaklaşık 12 bin Norduz koyunu bulunduğu öğrenildi.
Geçmiş yıllarda güvenlik nedeniyle birçok köyün boşalması, yetiştiricilerin koyunculuğu bırakması ve bölgede kontrolsüz melezlenmenin uygulanması nedeniyle Norduz koyunu sayısında gün geçtikçe azalma görüldü.
Bu ırkın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaması için Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan Evcil Hayvan Genetik Kaynaklarını Koruması Projesi kapsamında, 2007 yılından beri bu koyun türü, Van’da koruma altına alındı.
VAN BALIĞI | İNCİ KEFALİ
Dünyada sadece Van Gölü Havzası’nda yaşar. Genelde parlak gümüşi renkli, sırtı gri- yeşil, karnı gümüşidir. Vücudu küçük pullarla kaplı olup, gözleri iridir. 2004 yılı verilerine göre ortalama boyu 19.5 cm, ortalama ağırlığı 80 g civarındadır. Ömrü en fazla 7 yıldır ve 3 yaşından itibaren üreme yeteneği kazanır. Üreme zamanı Nisan başından Temmuz sonuna kadardır.
Dünyada sadece Van Gölü'nde yaşayan İnci Kefali, yılın belli döneminde üremek için suyun akışının tersine yüzerek, tatlı sulara göç ediyor. Binlerce yerli ve yabancı turist inci kefalinin bu zorlu yolculuğunu görmek için bölgeye akın ediyor.
VAN GÖLÜ CANAVARI EFSANESİ
Van Gölü Canavarı, Van Gölü'nde yaşadığı ileri sürülen efsanevi bir yaratıktır. 1993 yılına dek kaynaklarda adından hiç söz edilmeyen yaratığı, bugüne kadar gördüğünü iddia eden çok sayıda kişi bulunmaktadır.
Yapılan araştırmalar göldeki ilk canavar vakasının 1889 yılında yaşandığını aktarmaktadır. Dönemin İstanbul'da yayın yapan Saadet gazetesinin, 28 Şaban 1306 (29 Nisan 1889) tarihli 1323 nolu nüshasında, canavarın Van Gölünde abdest almak isteyen bir kişiyi kapıp göle sürüklediği haberi yer almaktadır.
Canavarı gördüklerini söyleyen kişilerin aktardığına göre canavar 15 metre uzunluğunda, oldukça koyu bir renge sahip, sırtında sivri çıkıntıları olan, Plesiosaurus ya da Ichthyosaurus benzeri bir yaratıktır. Zamanla bu varlığı gördüğünü iddia edenlerin sayısı artınca, olay basına da yansıdı ve bunun üzerine resmî kurumlar tarafından bölgeye bir bilimsel araştırma ekibi gönderildi. Ancak, yapılan araştırmalar sonucunda gölde olağan dışı herhangi bir varlığın olduğuna ilişkin hiçbir iz bulunamadı.
Van'ın Gevaş ilçesi merkezinde bu canavar anısına yaklaşık 4 metre yüksekliğinde bir heykel dikilmiştir. Bunun yanında pek çok kişi söylentinin bölge turizmini büyük ölçüde canlandırdığını ve ziyaretçilerden büyük ilgi gördüğünü belirtmektedir.