Van İl Müftülüğünce düzenlenen 2024 yılı Yaz Kur’an Kursu kapanış programı merkez ilçelerin katılımı ile gerçekleştirildi. Programın sonunda bilgi yarışmasında dereceye giren yüzlerce öğrenciye ödülleri verildi.
Yaz Kur’an kurslarına katılan öğrenci ve öğreticiler, Edremit Evliya Çelebi Uygulama Otelinde düzenlenen kapanış programında bir araya geldi.
Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programa; Van Valisi Ozan Balcı, İl Müftüsü Mehmet Sırrı Şık, İl Müftü Yardımcısı, Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Edremit Kaymakamı Yücel Erdem, Merkez İlçe Müftüleri, kurum personeli, din görevlileri, öğrenciler ve veliler katıldı.
Program kapsamında tiyatro oyunları sahnelendi. Kur’an kursları öğrencileri arasında düzenlenen bilgi yarışmasında dereceye giren 100 çocuğa bisiklet, 500 çocuğa ise ayakkabı hediye edildi.
Kur’an kurslarının kapanışına ilişkin törende beraber olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Vali Ozan Balcı, “Başta il müftümüz olmak üzere ilçe müftülerimize onların çok kıymetli ekip arkadaşları imamlarımıza, müezzinlerimize, vaizlerimize, vaizelerimize, Kur’an kursu hocalarına ve onlara destek veren idari teknik personele canı gönülden teşekkür ediyorum. Kur’an kurslarına katılan, başarılı olan bütün öğrencilerimizin gözlerinden öpüyorum, nice nice güzel başarılara imza atmalarını Allah’tan diliyorum. 4-6 yaş Kur’an kursları ve anaokullarına bayağı destek verildi. Bütün camilerimize kütüphane kuruldu. Onun dışında camilerimizdeki şadırvanlar, abdesthaneler yapıldı, tamir edildi. Diyanet teşkilatındaki arkadaşlarımız da canla başla çalışıyorlar onların hepsini yürekten canı gönülden kutluyorum. Desteğimiz de her zaman onlarla beraber. Aslında bu yapılan işler insana yapılan yatırımlar. Çocuklara ilişkin Van’da bir sürü güzel iş yapıyoruz. Sadece 4 milyona yakın kitabı okul kütüphanelerine aldık. Çocuklar için 13 tane yüzme havuzu, 26 tane spor salonu yaptık. 118 tane anaokulu yaptık çocuklar için. Mesela bir tanesi 4-6 yaş Kur’an anaokuluydu, güzel bir anaokulu oldu. Yani biz çocuklarımızı seviyoruz, onlara emek veren herkesten de Allah razı olsun. Güzel işler yapılıyor yapılmaya da devam etmekte. Diyanet teşkilatındaki arkadaşlarımız da aşkla, şevkle, gece gündüz demeden, yağmur çamur demeden, canla başla memleketimizin imarına, ihyasına, irşat edilmesine katkı sağlıyorlar. Hepsine müteşekkir olduğumu da ifade etmek istiyorum. Allah razı olsun, eksikliklerini vermesin. Desteğim her zaman onlarla, onları da seviyorum.” dedi.
“İNSANLIĞIN GELMİŞ OLDUĞU NOKTA, KUR’AN’IN AHLAKINA VE ANLAYIŞINA NE KADAR MUHTAÇ OLDUĞUMUZU GÖSTERMEKTEDİR”
Kur’an’ı Kerim’in hayatın merkezine alınması gerektiğine vurgu yapan Müftü Şık, “Kur’an’ı Kerim’de okurken okumanın hakkını vermekten bahseder rabbimiz. Dolayısıyla bu ayetin nasıl anlaşılması gerektiği yönünde biraz kafa yorduğumuzda ciddi şekilde mesajın yerine ulaşmadığını fark ediyoruz. Şöyle ki; Tecvit ve kıraate yönelik okumalarımız var. Bizim Kur’an kurslarımız buna hizmet etmektedir. Diğer taraftan ses ve name merkezli okumalar var. Bunun için yarışmalar tertip edilmekte hatta revaçta olan bu okuma şeklidir. Aynı şekilde ibadet maksadıyla okumalar var. Daha fazla hatim indirme hatta bazı kesimler tarafından hatim kampanyaları düzenleniyor ki ifade son derece Kur’an-i olmaktan uzaktır diye düşünüyorum. Diğer bir okuma şekli ilmi ve fıkhi delillendirmeler ışığında Kur’an’ı Kerim’in analizi yapılmaya çalışılıyor. Oysa en önemli husus maalesef bu ümmet tarafından ihmal edilmiş. O da Kur’an’ın nasıl yaşanacağı meselesidir. Hayat merkezli bir Kur’an okumaya yani hayatı tanzim etmeye odaklı bir okuma şekline bizim ihtiyacımız var. İnşallah bu ve benzeri çalışmalar o nihai hedefe doğru yolumuzu açacaktır diye düşünüyorum. Zira insanlığın şuanda gelmiş olduğu nokta, Kur’an’ın ahlakına ve anlayışına ne kadar muhtaç olduğumuzu göstermektedir.” ifadelerini kullandı.
“DÜNYAYA KUR’AN’IN DIŞINDAKİ ANLAYIŞ HAKİM OLURSA FİTNE OLUR, FESAT OLUR, ZULÜM OLUR, KAOS OLUR…”
Dünyanın Kur’an’ı Kerim’in anlayışına muhtaç olduğuna dikkati çeken Şık, “Ailelerimizin Kur’an’ın anlayışına ve ahlakına ihtiyacı var. Çünkü Kur’an’a göre aile, merhamet, muhabbet ve sekinet üzerine inşa edilir. Sokaklarımızın Kur’an’ın ahlakına ihtiyacı var; Eğer Kur’an hakim olursa bir topluma, bir anlayışa o zaman edep ve haya sokakları dahi gezer ve toplum haya ile hayat bulur. Aynı şekilde insanlık olarak Kur’an’ın adalet anlayışına ihtiyacımız var; Çünkü Kur’an’ın adalet anlayışı mutlaktır size göre bize göre olmaz, heva ve heveslere göre olmaz, menfaate göre olmaz. Kur’an’ın emri açıktır, aleyhinize bile olsa adaletten sapmayın diye. Aynı şekilde Kur’an’ın hakimiyet anlayışına ihtiyacımız var; Kur’an-ı Kerim’in hakim olması halinde merhamet olur, adalet olur, şefkat olur, sosyal mizan olur. Ama eğer tıpkı bugün olduğu gibi Kur’an’ın dışındaki anlayış hakim olursa dünyaya, o zaman fitne olur, fesat olur, zulüm olur, kaos olur, olur da olur… Savaş ahlakına dahi Kur’an’ı Kerim’in sözü vardır; Savaşmayan unsurları öldüremezsiniz, kadınları, çocukları, savaşmayan alimleri, hocaları, din görevlilerini öldüremezsiniz. Medeniyetleri tahrip edemezsiniz. Kur’an bunu emretmektedir. Kur’an’ın çevreye bile sözü vardır; Kur’an ister ki bütün dünya mamur olsun, her taraf tertemiz olsun, pırıl pırıl olsun, insana yakışır olsun. Çünkü Allah insana değer vermiş, değer verilen insanı misafir olarak konakladığı dünyanın da ona göre tanzim edilmesini ister. Dolayısıyla Kur’an’ı Kerim’in ahlakının, anlayışının özellikle ümmet üzerinden dünyaya yansıyacak olması hakikaten asrısaadetleri tekrar ihya etmemize vesile olabilir diye düşünüyorum.” diye konuştu.