Kışı yaşadığımız bu aylarda yağışların da eklenmesiyle maalesef her gün trafik terörü ve trafik canavarları ile karşı karşıyayız. Trafik kazalarının yaşanmadığı gün yok gibi. Kazalar ile beraber türlü mağduriyetler de yaşanmaktadır. Birkaç dakika menzilimize erken varma adına yaptığımız hız, sabırsızlık göstererek yaptığımız hatalı sollama, başka sürücüler ile yarışa girme, trafik kurallarını ihlal etme… Ne acıdır ki tüm bunlar telafisi mümkün olmayan acılara, mağduriyetlere ve zararlara sebebiyet vermektedir. Çarpık kentleşme zaten başlı başına bir sorun, trafik kurallarını ihlal etme te cabası…
Haberlerden duyuyoruz, birbirlerini hiç tanımayan sürücülerin trafikte nasıl da kavga ettiklerini, ölüme sebebiyet verecek olayların ne denli yaşandığını, kontrolsüz öfke ve kuralsız bir ahlaka sahipliğin oluşturduğu kaosu yani trafik terörünü görüyoruz. Emniyet genel müdürlüğü tarafından açıklandığı üzere 2024 yılında 623 bin 148 trafik kazası gerçekleşmiştir. Bu sadece kayıtlara geçen rakamdır. Maalesef bu kazalarda 2 bin 713 kişi vefat etmiş, 388 bin 644 kişi ise yaralanmıştır. Yani resmen bir savaşın bilançosundan bahsediyoruz.
Trafiğe çıkan bir sürücünün öncelikle sabırlı olması, trafik kurallarına riayet etmesi, belirlenen hız sınırını aşmaması, hatalı sollama yapmaması ve her şeyden önce kendisiyle beraber aile ve dostlarını da düşünmesi gerekir. Yani ülkemizde bir yılda 3 bine yakın insanımızı trafik kazalarında kaybetmemiz azımsanacak bir sayı değildir.
Şehirlerimizin daracık caddelerinde, hatta kaldırımlarda park olayı da kazalara davetiye çıkarmaktadır. Gelişi güzel alanları arabalarımızla işgal etmek aynı zamanda görüntü kirliliği de oluşturmaktadır. Trafikte ilerlerken gereksiz korna çalmalar, geriden gelen arabaların aşırı hız yapıp öndeki sürücülere selektör yapmaları ayrı bir problem.
Trafikte göze çarpan diğer bir sorun da yayalara yol verilmemesi sonucunda oluşan kazalar. Bu bile başlı başına çok büyük mağduriyetler oluşturmaktadır. Kendi sabırsız ahlakımızı trafiğe yansıtmamalıyız. Yapabileceğimiz bir hatanın ömür boyu telafisinin olamayabileceğini hatta kan davalarına dönüşebileceğini unutmamalıyız.Bunun örnekleri de çoktur.
Değerli sürücü kardeşler, biraz sabır, biraz hoşgörü ve biraz da dikkat bizleri büyük musibetlerden, kaza ve belalardan kurtaracağını unutmamalıyız. Mutlaka kurallara uyalım. Ne kendimizi ve ne de başkalarını mağdur edelim. Gereksiz selektör ve korna çalmalardan kaçınalım. Yayalara mutlaka yol verelim. Trafikte başkalarıyla kavga edip farklı mağduriyetlere sebep olmayalım. Unutmayalım ki trafikteki her kural uzun yılların tecrübesi sonucunda belirlenmiştir.
Kazasız ve belasız bir yıl olması temennisiyle, Allah’a emanet olun…