Diyanet İşleri Başkanlığının “Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası” temalı Mevlid-i Nebi Haftası etkinlikleri kapsamında Van İl Müftülüğünce Kent Meydanında Mevlid-i Nebi programı düzenlendi.
Her yıl belirlenen tema çerçevesinde gerçekleştirilen Mevlid-i Nebi Haftası, Peygamberimizin tema ile ilgili özelliklerini etraflıca ele alarak tanıtıyor. Bu yıl 'Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası' temasıyla Van Kent Meydanı’nda düzenlenen Mevlid-i Nebi etkinliğine vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
Ulu Cami müezzini İsmail Akdoğan’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan etkinlikte Ulu Camii müezzini Abdurrahman Türün ve Hz. İbrahim Camii İmam Hatibi Suat Yılmaz’ın okuduğu kasideler ilgi ile dinlendi.
Kasidelerin ardından sahneye çıkan Van İl Müftülüğü Mevlid-i Nebi korosu Kürtçe mevlit okudu.
Günün anlam ve önemine ilişkin konuşan Van İl Müftüsü Mehmet Sırrı Şık, “Dünya bugün bütün cazibesiyle, tabiri caizse bir Züleyha'ya dönüşmüş vaziyette. Maalesef makam sevdası bir Züleyha olmuş, itibar kaygısı bir Züleyha olmuş. Mal-mülk sevdası, harama olan rağbet ve nefsani duygularımızı tahrik eden pek çok şey adeta bir Züleyha’ya dönüşmüş ve tertemiz Yusuf’ları kendi girdabına çekmektedir. Dolayısıyla dünyanın bu bozuk çarkına çomak sokmak için, toplumun yozlaştırılmış haline dur diyebilmek için aynı zamanda dünyanın zulüm üzerine kurulu olan sistemine adeta dur diyebilmek için imani, İslami ve insani değerlerle mücehhez olmuş şahsiyetlere bizim ihtiyacımız var.” dedi.
“BATILA VE YOZLAŞMAYA KARŞI MÜCADELE RUHUNU KUŞANMALIYIZ”
İmani bir şahsiyet inşa etmenin yolunun batılla mücadele olduğuna vurgu yapan Müftü Şık, “Kur'an-ı Kerim’in insan inşası ilimle, irfanla, hikmetle olur. Allah-u Teâla ilk emrinde bütün insanlığa seslenerek peygamberimizin şahsında; "Yaradan Rabbinin adıyla oku. Kainatı oku, mahlukatı oku, kendi nefsini oku. Ne olduğunu neci olduğunu, rabbine karşı konumunu iyi oku ve arkasından tekrar oku emri gelerek adeta insanlığa özelliklede ümmete bir babanın kendi evladına nasihat edercesine öğüt gibi verilmiştir: "Okuyun, ey ümmet, okuyun!" Şahsiyeti meydana getiren temel husus okumaktır. Bununla beraber Rabbinize ibadet etmek suretiyle mücadelenizi sürdürün. Geceyi gündüze katıp manevi olarak iradenize sahip çıkın. Tembelliğe, sefaya yer yok; gerekirse fedakarlık yaparak, batıla ve yozlaşmaya karşı mücadele ruhunu kuşanmalıyız. Çünkü imani şahsiyeti inşa eden temel şey, batıla karşı mücadele etmektir. Asla zalimin yanında yer almayacaksınız. Zulmü besleyen ve zulme cesaret veren her türlü davranıştan, amelden, fikirden uzak durmalısınız. Aksi takdirde, zalimi yakacak olan ateş hepinizi yakar. Sizi adeta imani anlamda şahsiyetsizleştirir, maneviyattan koparır. Dünya menfaati için onurunuzdan asla taviz vermeyin çünkü onurunu koruyamayan insani şahsiyetini de kaybeder.” ifadelerini kullandı.
“DEĞERSİZ ŞEYLERE TAKILMAK İNSANA DEĞER ATMAZ”
Değerli bir şahsiyetin oluşmasının gerekliliklerini anlatan Şık, “Batılın, isyanın, münkerin safında asla yer almayacaksınız. İzzeti onların yanında aramayacaksınız. Zira izzetin de şerefin de tamamı Allah'ındır, peygamberinindir ve de müminlerindir. Dolayısıyla şahsiyet sahibi olmak, çağın yozlaşan kültürüne köle olmaktan değil çağları aşan imani ve insani değerlere mazhar olmaktan geçer. Sadece eşitlikçi değil eşitlikçi düşüncenin ötesinde adil olacaksınız. Düşüncenizle, sözünüzle, duruşunuzla ve de uygulamalarınızla adil davranacaksınız. Çünkü adalet duygusunun zedelenmesi doğrudan şahsiyetleri etkiler. Aynı zamanda dünyanın terazisinde arıza meydana gelmesine sebebiyet verir ve nihayet içtimai düzen bozulmaya başlar. Yalan söylemeyeceksiniz zira yalan imanı zedeler, şahsiyeti bozar. Kişisel menfaatiniz için kimseye iftira atmayacaksınız, kimsenin onuruyla oynanmayacaksınız, fitneye laf taşımayacaksınız, dedikoduyla uğraşmayacaksınız. Ve bunlarla küçücük şeylerle uğraşacak kadar kendi izzeti nefsinizi küçük düşürmeyeceksiniz. Çünkü değersiz şeylere takılmak insana değer atmaz. Kaldı ki Müslüman şahsiyetlere hiç yakışmaz.” diye belirtti.
Müftü Şık sözlerini şöyle tamamladı:
“Helalinden besleneceksiniz. Haram lokmanın çokluğuna aldanmayacaksınız. Dolayısıyla kimseyi de aldatmayacaksınız. Temiz ve helal malınızı haramın kirleri ile kirletmeyeceksiniz. Bilmelisiniz ki, mümtaz şahsiyete götüren yollar gayrı meşru geçim yollarından geçmez. Sadece Rabbinize secde edeceksiniz. Allah'a rağmen kimseye boyun eğmeyeceksiniz. Unutmayınız ki sadece âlemlerin Rabbi olan Allah'ın karşısında secde ederek nefsinizi küçültmeniz halinde Allah alemler karşısında sizin şahsiyetinizi yüceltir ve her iki cihanda sizi aziz kılar. İnsanoğlu, özü itibariyle değerli bir varlıktır. Bu yönüyle değersiz hiçbir insan söz konusu değildir. Bu, yaratılıştan, hulkiyetten gelen bir değerdir. Bununla beraber, hâlıktan gelen güzellikler vardır. İşte, aynen Hazreti Peygamberde olduğu gibi, eğer hulkiyetten gelen güzelliklerimizle hâlıktan gelen güzellikleri birleştirecek olursak mükemmel şahsiyetler ortaya çıkar.”
Program yapılan dua ile sona erdi.
