Furkan Ersöz - Vanolay

Ülke genelinde artan vakalara ilişkin konuşan uzmanlara göre, salgının en büyük nedeni aşı karşıtlığı. Üstelik düşen aşılama oranları nedeniyle yalnızca aşısız çocuklar değil aşı olanlar da risk altında.

Vaka sayısındaki yükseliş sonrası "ölüm" iddiaları da ortaya atıldı. İddialara ilişkin açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bu iddiaların asılsız olduğunu söylemişti.

Peki kızamık vakaları neden arttı? Son dönemde artan kızamık vakalarına karşı nelere dikkat edilmeli? Van’da kızamık vakaları hangi boyutta? Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Gül Arga, bu soruları yanıtladı.

Kızamık hastalığına dair bilgi veren Dr. Gül Arga, “Kızamık, çoğunlukla çocukta görünen ama tüm yaş gruplarını da etkileyen döküntülü bir hastalık. En önemli bulaşıcı hastalıklardan birisidir. Bulaşıcılığı çok yüksek, aşısız biri enfekte bir kişiyle aynı ortamda kaldığında yüzde 90 oranında bu hastalığa yakalanabiliyor. Hem temas hem de solunum yoluyla bulaşıyor, bu yüzden yayılımı kolay. En önemli risk faktörü aşısız olunması. Aşının koruyuculuğu çok yüksek. Özellikle HIV hastaları, kanser hastaları, organ nakil hastaları en riskli gruplar. Aynı zamanda 5 yaş altı özellikle de 1 yaş altının da riskli olduğu biliniyor. Çünkü 1 yaş altında anneden geçen antikorlarla kurulduğunu düşünüyoruz. Anne geçirmemişse bile aşısız olduğu için çocuğa geçirme riski yüksek.” ifadelerini kullandı.

Kızamığın belirtilerinin koronavirüs dâhil birçok virüsle benzer olduğunu dile getiren Arga, “İlk başta çok bir bulgusu yok. Grip, nezle, solunum yolu enfeksiyonları gibi başlıyor. Burun akıntısı, öksürük, halsizlik, ateş ve gözlerde kızarıklık varsa alarma geçiren bir hal alıyor. Birkaç günlük bu grip benzeri bulgulardan sonra yüzde ve boyunda başlayarak aşağı doğru inen ‘makülopapüler döküntüler’ gelişiyor. Döküntüler geliştiğinde ateşte yükseliş gözlemlendiğinde muhakkak doktora başvurmak gerekiyor.” dedi.

VAN’DA DURUM NASIL?

Ülke genelinde bir can kaybının olmadığını anımsatan Uzman Dr. Arga, “Türkiye genelinde belirgin bir artış gözlemleniyor. Sağlık Bakanlığının tam verilerini bilmiyoruz ama özellikle İstanbul’da vakaların çok arttığı biliniyor. Van’da da Mayıs ayından itibaren bize gelmeye başladı vakalar. Sadece bu hastanede son iki haftada 5 vakada kızamık gördük. Tabi bunun ilçe ve diğer hastaneleri de var. Bu vaka oranı daha önce hiç görmediğimiz bir rakam. Salgına çok yakınız denilebilir şu anda. Net bir sayı olmadığı için kesin konuşamıyoruz ama hepimizin gördüğü kızamık sayılarında artış var, bu bir gerçek. Kızamığın da mortal (ölümcül) gittiğini ve yan etkilerinin fazla olduğunu biliyoruz. O yüzden şu aşamada yapacağımız en önemli şey; İnsanları bilgilendirme ve aşılamaya teşvik etme. Hayatını kaybeden kimse yok ancak olmayacağı anlamına gelmiyor. Çünkü çok önemli yan etkileri var.” şeklinde konuştu.

 “ÖLÜM ORANI YÜKSEK”

Hastalığın ölüm oranının yüksek olduğuna vurgu yapan Dr. Arga, şu cümlelerle aşı çağrısı yaptı:

“Kızamığın ölüm oranı da yüksek. Dünya Sağlık Örgütü, her yıl yaklaşık 3 milyon kişinin kızamıktan dolayı hayatını kaybettiğini söylüyor. Bu kişilerin büyük bir kısmının aşısız olduğunun da altını çiziyor. Kızamıkta yapabileceğimiz en önemli şey; ‘Aşı’. Özellikle 2 doz aşı yapılmalı. Şu anda kızamık salgınıyla birlikte uzun süredir çocuklarda ilk dokuzuncu ayda ek doz yapıyoruz. 1 yaşına girince ek dozu yapılmamış gibi birinci dozu ve 4 yaşında da ikinci dozu uyguluyoruz. Herkesin iki dozu almış olduğundan emin olmamız gerekiyor. Aşı, bulaşıcılığı ve hastalığı çok yüksek oranda engelliyor. Salgın durumunda olduğumuz için de muhakkak dokuzuncu ay aşılarının yapılması sonrasında ise 2 dozun tamamlanması gerekiyor. Tedavi süreci aslında destek sıvı ve istirahat şeklinde. Çocuklarda A Vitamini yetersizliğinin kızamığı daha ağır geçirmesine neden olduğunu bildiğimiz için 2 günlük A Vitamini tedavisi sağlıyoruz. Bu yaşa göre değişiyor bu yüzden kesinlikle A vitaminini aileler kendileri almasın. Muhakkak bir doktor kontrolünde olması gerekir. Sadece bunun gibi destek tedavilerini uyguluyoruz.”

Vatandaşların bütün sağlık kuruluşlarında aşı olabileceğini hatırlatan Dr. Gül Arga, “Kızamık vakalarında da evde karantina uygulaması yapıyoruz. Döküntü öncesi 5 sonrasında ise 4 gün olmak üzere 8 güne kadar bulaşıcılığı devam ediyor. Kimseyle temas edilmemesini sağlıyoruz. Kızamık olduğunu tespit ettiğimiz biriyle temas eden kişileri de aşıları yoksa aşılıyoruz. Kızamık şüphesi olanların mutlaka hastanelere başvurması gerektiğini bir kez daha tekrar ediyorum. Hastaneye geldiklerinde de lütfen maske ve mesafe kurallarına uysunlar. Tedavi için gelmişken diğer vatandaşlara da bulaştırma riski oluşmasın.” diye konuştu.

Editör: Suat Tink