Van ve Türkiye’de gayrimenkul sektöründe en büyük sorunlardan biri de kat mülkiyeti ve kat irtifakı arasındaki bilinmeyen fark. Peki, kat mülkiyeti ile kat irtifakı arasındaki fark nedir? Ev alırken hangisi alınmalı? Uzmanı yanıtladı…
Konut alımlarında yaşanan sorunlara ilişkin vatandaşları uyaran Van Emlakçılar Dayanışma Derneği Başkanı Orhan Özdek, kat mülkiyetinin tercih edilmesini tavsiye etti.
İki kavram arasındaki farka değinen Özdek, “Kat mülkiyeti, taşınmazın bağımsız olduğu anlamına gelir. Kat irtifakı ise taşınmazın üstündeki diğer taşınmazlarla müşterek anlamına gelir. Bu nedenle her zaman kat mülkiyetinin olması bağımsızlık atfettiği için daha çok verimli, krediye uygun, satışa müsait olduğu ve alıcı ile satıcının kendini güvende hissettiği bir durumdur. Mülkiyet konusunda şahıslar hiçbir zaman resmi kurumlarda bir sorun yaşamamaktadırlar. Ama irtifaksal olarak düşündüğümüz zaman her daim muhtaç haldedir çünkü diğer müştereklerden bağımsız davranamazsınız. Meskeninizde yapacağınız her resmi işlemde diğer müştereklerden onay almanız gerekmektedir. O da her zaman sorun çıkarmaktadır. Gerek işyerlerinde gerekse hane ve konutlarda vatandaşlarımız özellikle mülkiyeti tercih etsinler.” dedi.
BÜYÜK SORUNLARA YOL AÇIYOR
Kat irtifakının vatandaşlara büyük sorunlar çıkardığına vurgu yapan Özdek, “Eskiden irtifak yeterli mülkiyete gerek yok deniyordu ancak öyle değildir. Her zaman irtifaklar sıkıntı çıkarabiliyor. Bu konuda çok sorun yaşayan vatandaşlarımız da oldu. Müteahhitler normalde 6 aylık bir süre içerisinde bunu irtifaka çevirebiliyorlar ama 20 yıl 25 yıl hatta 30 yıla bile yayan geçmişte müteahhitlerimiz oldu. Bunlar irtifakı uzatıyorlar. Orayı alan insanlar daha çok mağdur oluyorlar. Ve çoğu apartmanlarda da sorun çıkıyor. Şimdi apartmanlara ek şeyler yapıldığı zaman mesela bir apartmanda farklı bir eylem ve icraat söz konusu olacaksa orada muhakkak bütün herkesin onayını almak durumu söz konusudur. İrtifak değil de mülkiyet olduğu zaman kişi bağımsız oluyor. Kendi dairesinde istediği gibi tasarruf hakkına sahip olabiliyor. Alım satımda olsun, değiştirmede olsun, uygulamada olsun, tasarımında olsun kendisine münhasır değiştirmeleri yapabiliyor. Hiç kimseden onay almak zorunda kalmıyor. Dolayısıyla gerek ticari yerlerde gerekse konut alanlarında özellikle irtifaktan ziyade mülkiyetin ehemmiyette olduğunu bilmeleri gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
“MAHKEME SÜREÇLERİ BAŞLAR, UZAR DA GİDER”
Kat irtifakını mülkiyete çevirirken mahkeme süreçlerinin uzun sürdüğünü söyleyen Özdek, “Vatandaşlarımız konuyla ilgili çok ilgisiz davranmaktadır. Bilinçsiz bir tüketiciyle karşı karşıyayız. Bu konuda bizim insanlarımızın çoğu irtifakla mülkiyet arasındaki farkı bilmemektedir. Sadece tapusu var mı diye soruyor alırken irtifak alıyor. Bir müddet sonra irtifakının belli bir masrafı olacağını, bir gideri olacağını, bunu mülkiyete çevirdiği zaman muhakkak çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalacağını bilemiyor ve mağdur oluyor. Bazı müteahhitler geçmiş yıllarda 5 kat apartman yapmış, 5 kattan sonra irtifak halindeyken gitmiş mülkiyete çevrilmeden önce bir kat daha kaçak kat kullanmış. O kaçak kat kullanan şahıs ve şahıslar bu sefer irtifaktan mülkiyete geçiş yaptığı zaman asla mülkiyete geçiş yapamıyor. Çünkü proje dışına çıkmış oluyorlar. Projenin dışına çıkan her yapıda ise muhakkak oradaki sakinler, çok mağdur olurlar. Mahkeme süreçleri başlar, uzar da gider.” diye konuştu.
“VAN METROPOLLEŞEMEDİ”
Van’ın yıllardır büyükşehir olmasına rağmen tam bir kent kültürünün oluşamadığını belirten Özdek sözlerini şöyle tamamladı;
“Büyükşehir olmamıza rağmen tamamen metropolleşemedik. Daha tam bir kent hayatına kavuşamadık maalesef. Konu ile ilgili olarak Türkiye’de sayılı illerden bir tanesinden bahsediyoruz. Van aslında coğrafi olarak çok güzel bir yer. Bu ile biraz yetkililerin daha çok önem vermesini istiyoruz. Çünkü Van potansiyel olarak şu anda orantısız büyümektedir. Ama bunu daha orantılı bir şekilde gerek sanayisiyle, tarımıyla, hayvancılığıyla ve diğer alanlarıyla çok güzel noktalara taşıyabiliriz. Bu konuda yetkililerin Van için bir ortak akıl oluşturmalarını, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeleri gerekiyor.”