VAN HABER

Van'da 365 odalı manastır | Meryem Ana Kilisesi (Der Meryem) nerededir, nasıl gidilir?

Van zengin bir tarihi geçmişe sahiptir. Bu tarihi geçmişte bir süre kentte yaşayan Ermenilerden geri kalan bazı tarihi yapılar mevcuttur. Bu tarihi yapılardan en çok bilinen ve önemli olanlarından birisi ise Meryem Ana Manastırıdır. Peki, Van Meryem Ana Kilisesi (Der Meryem) nerededir, nasıl gidilir?

Abone Ol

Ermenice’de Hokyats ya da Hokvots Manastırı olarak anılan tarihi yapı, Kürtçe’de Dêr Meryem olarak bilinmektedir. (Dêr Kürtçe’de kilise anlamına gelir.) Bu tarihi kilise veya manastıra Ermeniler oldukça büyük önem atfeder. Her yıl yüzlerce turisti ağırlayan manastırın en öne çıkan özelliği ise yılın günlerini temsilen 365 odalı olmasıdır. Gelin bu tarihi kiliseye daha yakından bakalım. 

YILIN HER BİR GÜNÜNE BİR ODA 

Hokyats (Meryem Ana Kilisesi) Manastırı rivayetlere göre Vaspuragon Ermeni beyliği zamanında, Surp Partoğimeos tarafından 365 oda olarak yaptırılmıştır. Yapılış yılına dair net tarih olmamakla birlikte çeşitli rivayetler vardır. 

Araz Çayı kıyısında 700'lü yıllarda inşa edildiği rivayet edilen Meryem Ana Manastırı, yılın her gününü temsil edecek şekilde 365 odalı olarak inşa edilmiş. Manastır, somut bir veri olarak en erken 8 – 9. yüzyıllara tarihlendirilmektedir.  

Bu büyük yapıdan geriye ise günümüzde çok az kalıntı kalmıştır. Kimilerine göre 17 oda, kimilerine göre 20 oda, kimilerine göre ise 32 odası ve orta salonu günümüze ulaşmıştır. Odalar labirent şeklinde birbirine geçiş sağlayan penceresiz yapıdadır. 
Kilisenin damında tahribatlar olup büyük delikler açılmış ise de dış duvarlarının bir kısmı, içindeki odaların bir kısmı ve orta salonu sağlam kalabilmiştir. 

Yine yerel kaynaklara göre manastır tahribata uğramadan önce büyük bir kütüphaneye sahipti ancak söz konusu kütüphane günümüzde mevcut değil. 

Tarihi kaynaklara göre bölgenin en büyük manastırı olan yapının ayakta kalabilen kısımları ise defineciler tarafından tahrip ediliyor. 

Ermeni geleneksel tarih anlatısına göre, Ermeni Kralı IV. Dırtad ve Dırtad’ın eşinin mezarının burada bulunduğuna inanılmaktadır. Bazı rivayetlere göre 4. yüzyılda cüzzam hastanesi olarak kullanılan bir yapıdır. 
Farklı bir geleneksel anlatıda ise; Ermenilerin Hristiyanlığa geçişlerinde büyük rolü olan Azize Hripsime, kadınlar topluluğunun bu manastırda konakladığı ve buranın bir dönem kadınlar manastırı olduğu anlatılmaktadır.  

700’lü yıllarda yazılmış bir el yazması eserde, Meryem Ana öldüğünde yanında olan havarilerin, Meryem Ana’ya ait bir ikonayı havari Partuğimeos’a (Bartholomeos) teslim ettiği ve havari Partuğimeos’un bu ikonayı Ermenistan’a götürmesi anlatılır. 
Kimi rivayetlere göre ise 4.YY’dan kalma Kral Dırtad/Tiridates ve Kraliçe Aşhken’in gömülü olduğu mezarların bulunduğu Meryem Ana kilisesi her yıl 15 Ağustos Astvadzin yortusunda Hıristiyan hacılar tarafından ziyaret akınına uğrardı. 

İnanışa göre, özellikle çocukları olmayan aileler bu kiliseye kümes hayvanlarından bir horoz getirip kilisenin yanında adak olarak keser ve çocuklarının olması için dua eder, dönüş yolunda ilk kime rastlanırsa adak için kesilen horoz o kişiye verilir, çocukları olduğunda ise kız çocuklarına Meryem, erkek çocuklarına ise İsa adını verirlerdi.  

VAN MERYEM ANA KİLİSESİ (DER MERYEM) NEREDEDİR, NASIL GİDİLİR? 

Dêr Meryem Van’ın Gürpınar ilçesinin güneyinde, Norduz Vadisi’nin Çatak ilçesine doğru döndüğü derin bir vadinin üç koldan kesiştiği Araz Çayı kenarında kurulmuştur. Kilise Kırkgeçit Köyü’ne yakın bir mesafede konumlanmıştır. 

Gürpınar ilçesine Van’dan kalkan toplu taşıma araçları veya günlük yolcu minibüsleriyle ulaşım sağlayabilirsiniz. Gürpınar ilçe merkezine 30 kilometre mesafede bulunan Kırkpınar Köyüne 25 – 30 dakika süren karayolu yolculuğuyla ulaşmak mümkün. Kırkgeçit Köyü’nden sonra ise yaya yolculuğu ile kiliseye varılabilir. 

Ayrıca Çatak’ta bulunan Bilgi Köyü (Kaka) Köyü’nden yaya yolculuğu ile bu manastıra ulaşılabilir. Ancak bu yol Kırkgeçit Köyü’ne göre biraz daha uzun sürmekte. 

Birçok hayvan türü ve endemik bitkiye de ev sahipliği yapan Norduz Yaylası aynı zamanda büyük bir doğa turizmi potansiyeline sahiptir. Doğal güzelliyle ön plana çıkan Norduz Yaylası’nın bu tarihi yapıyla buluşturulması hem doğa hem de kültür turizmini bölgede canlandıracaktır. Ancak şu ana kadar buna yönelik herhangi bir çalışma yapılmadı.