Can kurtarmak için gece gündüz çalıştıklarını belirten Yılmaz, "Depremzedeler bizi gördüklerinde mutlu oldular. Her kurtardığımız can bizi daha çok motive ediyordu. İnsanlara umut ışığı olduğumuz için çok mutluyum. Birçok canın kurtarılmasında görev yaptık. Her kurtardığımız kişiyi hastaneye ulaştırmak için zamanla yarışıyorduk. Unutamayacağımız birçok anımız oldu." diye konuştu.
Enkazda 3 kardeşi çıkardığı anda yaşadığı mutluluğu aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bir sitenin enkazında canlı belirtisi vardı. Çalışmaları orada yoğunlaştırdık. Bir kişiyi beklerken aynı yerde üç kişiyi çıkardık. Üçünün de birbirinden haberi yoktu ama birbirlerine sarılmışlardı. Üçü de kardeşti, kurtardığımızda çok mutlu olmuştum. Aynı bölgede 14 yaşlarında kız çocuğunu kurtardık. İlk ulaştığımızda eşarbını istedi, saçı açıkken çıkarılmak istemedi. Eşarp bulduk ve o şekilde çıkardık. Elinde kitap ve Kur'an-ı Kerim vardı. Çok etkilenmiştim. Asla unutamıyorum."
Sağlık personeli Ayşe Özeler de "Aradan bir yıl geçti ama hala yaşadıklarımı unutamıyorum. En kısa zamanda oraya ulaşmaya çalıştık. Yollar, köprüler yıkılmıştı, kar ve tipi vardı. Ona rağmen ilk gün Adıyaman'a ulaşmayı başardık. 70'inci saatte enkaz altında bir kadının yaşadığı ihbarı aldık. Kadını 5 saatte çıkardık ama ikiz çocukları ve eşini kaybetmişti. Ailesiyle bir aradaydı. Çıktığında çocuklarını sordu, bu durum beni çok etkilemişti." ifadelerini kullandı.
Ambulans Acil Bakım Teknikeri Vural Yavuz ise "Hayatımız boyunca unutamayacağımız anılar oldu. İnsanların canlarını kurtarmak için mücadele ettik. Aç susuz kalıyorduk ama kurtardığımız her can bizi çok mutlu ediyordu. Allah bir daha böyle felaketleri yaşatmasın." dedi.