VAN HABER

Van Filistin’e Destek Platformu: Katil Sisi’nin ülkemizde ağırlanması kabul edilemez

Van Filistin’e Destek Platformu, Mısır'ın darbeci Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine Türkiye’ye gelmesine sert tepki gösterdi.

Abone Ol

Mısır'ın darbeci Cumhurbaşkanı Sisi, Ankara Esenboğa Havalimanı'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından karşılandı. Van Filistin’e Destek Platformu, ziyarete ilişkin yaptığı basın açıklamasında; “Zalim Sisi'nin katlettiği binlerce insanın kanı ortada iken ve hakkında idam kararı verilen binlerce insan idam sırasını beklerken Sisi’nin ülkemizde ağırlanması kabul edilemez.” şeklinde tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 14 Şubat 2024'te Kahire'ye gerçekleştirdiği ziyarette imzalanan Ortak Bildiri uyarınca yeniden yapılandırılan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantısı, iki ülke Cumhurbaşkanlarının riyasetlerinde gerçekleştirilecek. Konsey toplantısında, Türkiye-Mısır ilişkileri tüm yönleriyle gözden geçirilecek, ikili iş birliğinin daha da geliştirilmesine yönelik gelecek dönemde atılabilecek müşterek adımlar ele alınacak.

Katil Sisi’nin ziyaretinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Van Filistin’e Destek Platformu, şu ifadelere yer verdi:

“Eli kanlı, darbeci, Müslüman düşmanı katil Sisi’yi ülkemizde istemiyoruz. 2012 yılında seçimle yönetime gelen Mısır’ın meşru cumhurbaşkanı şehit Muhammed Mursi’yi, ABD işbirlikçisi Mısır askerî cuntası başında bulunan Genelkurmay Başkanı Abdülfettah es-Sisi 2013 yılında yaptığı darbe ile sadece ülke yönetimini ele geçirmemiş aynı zamanda barışçıl gösteriler yapan binlerce insanı da katletmiştir.

Darbenin ilk günlerinden bu yana Sisi, Muhammed Mursi’nin de içinde olduğu Müslüman Kardeşler üyelerini ve destekçilerini hedef almış, darbenin karşısında duran binlerce sivil sokaklarda öldürülmüş, tutuklanmış, işkenceye maruz kalmıştır. 14 Ağustos 2013’te bir günde 1000’den fazla kişinin öldürüldüğü “Rabia Katliamı” yakın dönemin en büyük katliamlarından biri olarak tarihe geçmiştir.

Mısır hapishanelerinde halen 60 binin üzerinde siyasi tutuklunun bulunduğu bilinmektedir. Bu kişiler yargılama süreçlerinde birçok haktan mahrum bırakılmakta, askeri mahkemelerde yargılanmakta ve tedaviye ulaşmaları engellenerek hapishane koşulları işkencenin bir boyutu olarak kullanılmaktadır. Öyle ki, Şehid Muhammed Mursi 2019 yılında tedavisinin engellenmesinin bir sonucu olarak mahkeme salonunda hayatını kaybetmiştir.

Ayrıca hapishanelerde dayak elektro şok, cinsel şiddet gibi işkencenin farklı boyutlarının sistematik bir şekilde uygulandığı bilinmektedir. Mısır İnsan Hakları Cephesi’ne (EFHR) göre, 2014-2023 yılları arasında 4.000’in üzerinde idam kararı alınmış, bunların 500’e yakını infaz edilmiştir.

2013 yılında Abdülfettah es-Sisi’nin iktidara el koymasıyla Gazze’de de büyük bir abluka yaşandı. Sisi yönetimi, İsrail ile güvenlik ve istihbarat alanlarında işbirliğini genişletti. Tarihinin en samimi dönemini yaşayan Kahire ve Tel-Aviv ilişkileri Gazze’yi açık hava hapishanesine çevirdi. Sisi, güvenlik gerekçesiyle Gazze sınırında bir tampon bölge oluşturmak için 70 bin nüfuslu Refah şehrini neredeyse tamamen boşalttı ve yeraltı tünellerini sular altında bırakarak abluka şartlarını daha da sertleştirdi. Bu bağlamda yine Mısır, 2015 yılında Hamas’ı terör örgütü ilan etti. Bu gün Gazze’nin içinde bulunduğu trajedinin önemli sorumlularından biride şüphesiz zalim Sisi yönetimidir.

Zalim Sisi'nin katlettiği binlerce insanın kanı ortada iken ve hakkında idam kararı verilen binlerce insan idam sırasını beklerken Sisi’nin ülkemizde ağırlanması kabul edilemez. Zalimlerle el sıkışmak, onların kanlı ellerini tutmak, ticari maslahatlar uğruna ilkelerden vazgeçmek kabul edilebilir değildir.

Bu bağlamda; şu soruları sormak gerekir;

Nerede mazlum Gazze halkının maslahatı?

Neden Gazze’nin kapıları özgürce açılmıyor, Gazze açlığa mahkum ediliyor?

Mısır neden Gazze’nin çığlığını duymuyor?

Direniş hareketi Hamas’a neden terörist muamelesi yapılıyor?

İdam sırasına bekleyen ihvan-ı Müslim’in üyelerine ne olacak?

60 binin üzerindeki siyasi tutuklu Müslümanın âkibeti ne olacak?

Sisi Orta doğuda Amerika’nın payandası olmaya, İsrail’in çıkarlarına hizmet etmeye devam edecek mi?

Peki bunların hepsinde bizim rolümüz ne olacak? Diye soruyoruz.

İZMİR KÖRFEZİNE DEMİR ATAN AMERİKAN ASKERİ GEMİLERİNİ ÜLKEMİZDE İSTEMİYORUZ!

Ayrıca Katil İsrail’in işbirlikçisi Katil ABD’nin en büyük taarruz savaş gemilerinden USS Wasp İzmir limanına demir atması ülkemiz açısından büyük bir ayıp. USS Wasp, herhangi bir ülkenin İsrail'e olası müdahalesine karşı Amerikan yönetiminin bölgeye gönderdiği iki Amerikan amfibik hücum gemisinden biri. Filistin’de binlerce Müslümanı öldüren İsrail’i koruyan bu gemilerin ülkemizde kabul görmesi büyük bir kabahat. Hangi yüzle bu imtiyaz bu alçak güruha verilebiliyor. Bir an evvel bu rezilliğe son verilmelidir.”