Ramazan ayının en önemli ibadetlerinden biri olan teravih namazı hakkında açıklamalarda bulunan Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü, Hadis Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdullah Ünalan, teravih namazının Resulullah Aleyhisselatu Vesselâm'ın müekked sünnetlerinden biri olduğunu vurguladı.

"Resûlullah kılmış ve kıldırmıştır"

Prof. Dr. Ünalan, teravih namazının dinî açıdan önemine değinerek, "Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm Ramazan'da teravih namazını kılmış ve kıldırmıştır. Madem ki Resûlullah kılmış ve kıldırmış, biz de ona tabi olmak zorundayız. Bu nedenle teravih namazını sünnet olarak kılmamız gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

Teravihin camide kılınmasının bir zorunluluk olmadığını, evde de kılınabileceğini belirten Ünalan, "Ancak tarihi boyunca, yani Resûlullah döneminden itibaren hep camilerde kılınmıştır. Teravih, kelime olarak 'rahatlamak' anlamına gelir. Gerçekten de teravih namazını kılan kişi manevi ve fiziksel olarak rahatlar. Manevi açıdan rahatlar, çünkü bir ay boyunca her gece 20 rekat Allah’a secde eder, ibadet eder ve kulluk görevini yerine getirir. Bu da insanın psikolojisini rahatlatır. Aynı zamanda sağlık açısından da faydaları vardır. Bir ay boyunca günde 20 rekat eğilip kalkmak, ayakta durmak gibi hareketler, vücuttaki toksinlerin atılmasına katkı sağlar ve insan bedenini rahatlatır." dedi.

"Teravihin cemaatle kılınması toplumsal dayanışmayı güçlendirir"

Teravihin cemaatle kılınmasının toplumsal dayanışmayı güçlendirdiğine dikkat çeken Ünalan, "Teravih namazı, Müslümanların bir araya gelmesini sağlar. Cemaatle namaz kılmanın en önemli amaçlarından biri sosyal dayanışmadır. O mahalledeki Müslümanlar günde beş defa bir araya gelir, birbirlerinin hallerini sorar; hasta, fakir, muhtaç ya da yetim olup olmadığını tespit eder. Cemaatin en önemli fonksiyonlarından biri budur. Hatta namazdan sonra imam yüzünü cemaate çevirir ve kimlerin gelmediğini fark eder. Eğer bir kişi cemaate gelmemişse, imam bunun sebebini araştırır. Hasta mı, bir sıkıntısı mı var, ihtiyacı mı var? Cemaat, bu kişiyi ziyaret eder, ihtiyacı varsa giderir, hastaysa hastaneye götürür. Teravih namazının mesajlarından biri de budur. Mübarek Ramazan ayında Müslümanlar hayır ve hasenatta daha aktif olurlar. Ne yazık ki bu yönü günümüzde zayıflamıştır, ancak teravihin verdiği mesajlardan biri de budur." ifadelerini kullandı.

"Teravihi inkâr etmenin hiçbir delili yoktur"

Teravihin sünnet olduğuna dair İslam alimlerinin icma ettiğini belirten Ünalan, "Dört mezhep imamının tamamı, teravih namazının sünnet olduğu konusunda görüş birliğine varmıştır. Teravih ile ilgili hadisler de bunu açıkça ortaya koymaktadır. Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm teravih namazını kıldırmıştır. Rekat sayısı hakkında farklı rivayetler olsa da—kimi 8, kimi 12, kimi 16, kimi 36, kimi 46 olarak bildirmiştir. Ortak kabul gören sayı 20’dir. Tarih boyunca tüm Müslümanlar teravih namazını bu şekilde kılmışlardır. Şimdi kalkıp teravih namazını inkâr etmenin hiçbir izahı, altyapısı ve delili yoktur." şeklinde belirtti.

"Hadisleri inkâr etmek, Resûlullah'ı inkâr etmektir"

Şubat ayında fiyatı en çok artan ve azalan ürünler belli oldu Şubat ayında fiyatı en çok artan ve azalan ürünler belli oldu

Son dönemde bazı çevrelerin hadislere yönelik inkârcı yaklaşımını eleştiren Ünalan, "Bunu inkâr edenler genellikle 'mealci' olarak adlandırılan kesimdir. 'Kur'an bize yeter' diyenler, aslında Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm’ın hadislerini kabul etmediklerini söylemiş oluyorlar. Hadis nedir? Hadis, Resûlullah’ın sözleri ve uygulamalarıdır. Hadisleri inkâr etmek, bizzat Resûlullah’ı inkâr etmektir. 'Muhammed, Allah’ın elçisidir' demeyen kişi Müslüman olamaz. Müşrikler de Allah’a inanıyordu. Kur’an bize anlatıyor: Müşriklere kainatı kimin yarattığını sorsan, 'Allah' derlerdi. Ancak onlar Resûlullah’a iman etmiyorlardı." ifadelerini kullandı.

"Bu akım, İslam’ı içten yıkmaya çalışıyor"

Hadis inkârcılığının gençler arasında yaygınlaştığına dikkat çeken Ünalan, "Bugün Türkiye’de gençlerin yüzde 50’si ya deist ya da ateisttir. Bu son derece tehlikeli bir akımdır. Komünizmden de Siyonizmden de daha tehlikelidir. Çünkü komünizm, komünist olarak gelir; Siyonizm, Siyonist olarak gelir. Ama bu akım, İslam adına, Kur’an adına ortaya çıkıp Kur’an’ı ve Resûlullah’ı inkâr ediyor. İslam’ı içten yıkıp tahrip ediyor ve gençlerin zihinlerini kolayca bulandırabiliyorlar. Bu nedenle Müslümanların çok dikkatli olması gerekir. Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm şöyle buyuruyor: 'Sünnetimi terk eden benden değildir.' Biz, onun sünnetine uyacağız. Bizim önderimiz, liderimiz ve rehberimiz sadece ve sadece Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm’dır. Ona tabi olacağız." tavsiyesinde bulundu.

Kaynak: İLKHA