Bingöl Galericiler Sitesi Kooperatifi Başkanı Cezayir Ulukan, Ticaret Bakanlığının bayilerin araç stoklama işine mutlaka müdahale etmesi gerektiğini vurgulayarak, sıfır araç ticaretinin düzgün oluşu ile beraber ikinci el araç piyasasının da hareketleneceğini söyledi.

Ulukan, günübirlik satışların anlık kar olduğunu ancak yarına dönük aynı aracı alma noktasında kişinin uzun vadede zararda olduğunu söyleyerek, Ticaret Bakanlığına seslenerek serbest piyasanın kontrol altına alınması çağrısında bulundu.

Serbest piyasanın da bir usulü olduğunu söyleyen Ulukan, 80’li yıllarda Turgut Özal dönemindeki serbest piyasa modelini örnek göstererek, o dönemde insanların sirkülasyon oluşması için serbest piyasayı kullandıklarını, şimdilerde ise serbest piyasanın önünün alınamaz bir uçuruma itildiğini belirtti. 

Yaptırımların bayileri etkilemediğini de aktaran Ulukan, kesilen cezaların caydırıcı olmadığının altını çizdi.

“Tespitlerimize göre sıfır araçlarda stokçuluk vardır”

Bingöl Galericiler Sitesi Kooperatifi Başkanı Cezayir Ulukan,  “Sıfır araç sıkıntısı var. Bunu biz kendi öne görümüze göre değerlendirmeye çalışıyoruz. Tespitlerimize göre sıfır araçlarda stokçuluk vardır. Stokçuluktan dolayı bu sıkıtılar yaşanıyor. Birileri belki arz talep olayına bağlıyor ancak biz öyle düşünmüyoruz. Elbette arz talep meselesi de vardır ama piyasanın bu kadar sıkıntılı bir ortama gitmesi arz talep meselesine bağlı değildir. Bunun önüne geçilmesi için de bazı formüller vardır. Bu formüller uygulanabilirse piyasanın önüne geçilebilir diye düşünüyorum.” dedi.

Ticaret Bakanlığına seslenen Ulukan, “Ticaret bakanlığının bu konuda tamamen bağımsız bir şekilde kimseyi kayırmamak şartıyla herkese eşit mesafede bazı yaptırımları uygulaması gerekiyor. Yaptırımlar uygulanmazsa bu piyasanın önüne geçilmez. Bizler basın yayın yoluyla video ve haberlerde, özel TV kanallarında araç bazı bölgelerde, bahçelerde, arazilerde, açık ve kapalı bir şekilde araçların stokta olduğunu gördük. Bunun gerçeklik payını analiz edecek değiliz tabii. Ama görünen o ki bir stokçuluk var. Bu stokçuluğu hem bayiler yapıyor hem de bayiler aracılığıyla bazı stokçular yapıyor. Bana göre bunun önüne geçilebilir. Bunun önüne geçilince de diğer meslek gruplarının da düzeltilmesi mümkün olabilir.” ifadelerini kullandı.

“Stokçulara kesilen cezalar caydırıcı değil”

Yaptırımların etkili olmadığını savunan Ulukan, “Düzeltmeye bir yerden başlamak lazım. Yaptırımlar uygulanırken Ticaret Bakanlığının şöyle düşünmesi doğru olmaz; ‘Ben sana 1 milyon ceza kesiyorum ama sen bu cezadan sonra tekrar araçlarında bir fiyat artışı yaparsın 1 milyon sana kundurandan çivi düşmüş gibi sayılır.’ Bunu yapmakla düzeltemeyiz.” dedi.

Ulukan, sözlerine şöyle devam etti:

"Daha önce Ticaret Bakanlığından temsilciler ilimize geldi ve benim onlara bir önerim olmuştu ve özellikle ikinci el araç için şöyle söylemiştim; Araç piyasasını belirleyecek olan herkesin malumu olan rakipsiz bir site var. Her aracın bir kasko bedeli var. Bu kasko bedeli üzerinde herhangi bir fiyat girişimi olduğu zaman o site bunu onaylamasın. Onlar da bana şunu söyledi; ‘Burada serbest piyasa ekonomisi vardır. Serbest piyasa ekonomisi buna müsaade etmiyor.’ Bizim buralarda meşhur bir tabir vardır; ‘Bu kuran harfi değildir ki neden değişmesin’ diye. Yetkililer isteseler bunu bir kanunla bir şekilde önünü kesebilir. Daha önce dönemin Cumhurbaşkanı rahmetli Turgut Özal dönemin de serbest piyasa ekonomisi vardı. Ama o zamanlarda insanlar ‘ben nasıl sirkülasyonda daha fazla kazanabilirim’ diye bunu işliyordu. Şimdi maalesef öyle değil. Bizim insanımızda günübirlik kendini ekonomik olarak mutlu etmek için aracını satıyor ve 60 bin lira kar ettiğini düşünüyor ama bu böyle değildir. Hâlbuki 60 bin kar değil zarar etmiştir. Neden zarar etmiş çünkü sattığı arabanın yerine aynı fiyata araç koyamıyor. Bu cepteki paranın erimesi demektir.”

“Stokçuluk ile yapılan ticaretin sonucunda stokçular hariç herkes zarar etmiştir”

Ulukan, “Yetkililer sıfır araçlardan başlayıp ikinci ele doğru bu durumu düzeltebilir. Ticaret yapan bu işi yapmak için vergisini veriyor kapatma olmaz ama o kişi de makul çerçevede ticaretini yapması gerekiyor. Örneğin ortalama sıfır bir aracın fiyatı 700 bin liradır ama stokçu o aracı biniciye 800 veya 850 bine satıyor. Binici de bunu almak zorunda. Kişi bunu parası çok veya araba ihtiyacı var diye değil bir yatırım aracı olarak alıyor. Stokçular piyasadaki araçları tamamen bir yatırım sektörüne dönüştürdüler ve borsa haline getirdiler. Bu hem halka hem de aslında bunu yapan kişiye zarar. Buradaki kar marjını ne kadar düşünürsen düşün, büyük stokçuları işin içinden çıkararak söylüyorum, bu işi yapan galericiler ve alım satan herkes zarar etmiştir ama günübirlik kendilerini kandırmışlardır.” ifadelerinde bulundu.

“Meslek grupları kendi işlerini yapmalı”

Ulukan, son olarak, “Sıfır aracın piyasası düzelirse ikinci el daha rahat çalışır. Misal berber çaycının işini yapsa, çaycı lokantacının işini yaparsa, lokantacı manavın işini yaparsa randıman alabilir mi hayır. Herkes kendi işini yapsın. Bayiler kendi işini yapsın, galericiler kendi işini yapsın ve tüm meslek grupları kendi işini yapsın. Herkes kendi işini yaparsa onu daha profesyonelce yapabilir. Son olarak şunu da ifade edeyim ki, Ticaret bakanlığının mutlaka bu işe müdahale etmesi lazım. Belirli bir fiyatın üzerinde fiyatlar satış sitelerine konulduğu zaman o ilana onay verilmemesi lazım. Bunu bir kanunla yapabilirler. Bu kanunu başkaları çıkarmıyor. Meclisimiz var ve bu konuda önlem alıp bir düzenleme getirilebilir. Bu düzenleme gıda piyasasına da örnek olur, parça satanlara da örnek olur. A’dan Z’ye her sektöre yönelik örnek bir uygulama olmuş olur. Ama maalesef söylüyoruz ama pek dikkate alan yok. Bu işin sonu nereye gider bilemiyoruz. Bütün meslektaşlarıma hayırlı satışlar diliyorum.” şeklinde konuştu. (İLKHA)

Editör: Alaattin Güçlü