Politika

TSK'nın Somali'de görevlendirilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi

TSK unsurlarının Somali'nin deniz yetki alanları dahil olmak üzere iki ülke tarafından müştereken belirlenecek bölgelerinde 2 yıl süreyle görevlendirilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Abone Ol

​​​Türkiye ile Somali arasındaki savunma işbirliği anlaşması çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarının, Somali'nin terörizm ve diğer tehditlere karşı güvenliğinin sağlanması faaliyetlerine destek amacıyla bu ülkede 2 yıl süreyle görevlendirilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla TBMM Başkanlığına gönderilen tezkerede, Türkiye ile Somali arasında yürürlükte bulunan anlaşmalar kapsamında Somali'de güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik eğitim, yardım ve danışmanlık faaliyetlerinin sürdürüldüğü, Somali savunma ve güvenlik kuvvetlerinin yeniden yapılandırılması ve terörle mücadele edebilecek kapasiteye ulaşabilmesini teminen uluslararası toplumla birlikte 10 yılı aşkın süredir destek sağlamaya devam edildiği kaydedildi.

TSK deniz unsurlarının, Denizde Seyir Güvenliğine Karşı Yasadışı Eylemlerin Önlenmesine Dair Sözleşme ve 16 Aralık 2008 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararı temelinde uluslararası toplumca Aden Körfezi, Somali açıkları (Somali kara suları hariç), Arap Denizi ile mücavir bölgelerde yürütülen deniz haydutluğu, silahlı soygun eylemleri ve denizde terörizmle mücadeleye ilişkin çabalara TBMM'nin 2009 yılından bu yana verdiği ve son olarak 17 Ocak 2024'te süresi bir yıl uzatılan izin çerçevesinde etkin bir şekilde destek verdiği hatırlatılan tezkerede, bu kapsamda Somali açıklarında seyrüsefer emniyetinin sağlanmasına da katkıda bulunulduğu, bu yılın temmuz ayından itibaren bu amaca matuf faaliyet gösteren Birleşik Görev Kuvveti-151'e yedinci kez komuta edileceği belirtildi.

Somali savunma ve güvenlik kuvvetlerinin, personel ve diğer kaynaklar açısından yeterli potansiyele sahip olmasına rağmen ekonomik zorluklar sebebiyle görevlerini yerine getirmede istenen seviyeye ulaşamadığına işaret edilen tezkerede, Somali Federal Hükümetinin, terörle mücadele ve güvenlik kuvvetleri ile diğer devlet kurumlarının kapasite gelişiminin bir sonraki aşamasına geçebilmek amacıyla, halihazırda ekonomik açıdan değerlendirilemeyen deniz yetki alanlarında kontrolün sağlanmasını ve deniz kaynaklarının Somali ekonomisine kazandırılmasının hedeflendiği ifade edildi. Bu hedefin 12 Aralık 2023'te New York'ta Türkiye'nin ortak ev sahipliğinde düzenlenen Somali'nin Güvenliği Konferansında kabul edilen ve Somali'nin güvenlik sorumluluğunu yakın gelecekte tek başına üstlenmesine yönelik Somali Güvenlik Sektörü Kalkınma Planıyla da uyumlu olduğu vurgulandı.

Bu amaçlara uygun şekilde Türkiye ile Somali arasında 8 Şubat 2024 tarihinde Savunma ve Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması'nın imzalandığı hatırlatılan tezkerede, anlaşmanın, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve aynı amaçla savunma işbirliğinin güçlendirilmesi, bu suretle Somali'nin ekonomik kaynaklarının daha etkin ve verimli şekilde kullanılmasına yönelik yapılacak faaliyetlerin detaylarını kapsadığı ve her iki ülke tarafından onaylandığına işaret edildi.

Somali hükümetinden yardım talebi

Somali hükümetinin anlaşmada mutabık kalınan amaçlar doğrultusunda, terörizm, deniz haydutluğu, yasa dışı balıkçılık, her türlü kaçakçılık ve diğer tehditlere karşı Türkiye'den Silahlı Kuvvetlerin vereceği destek dahil yardım talep ettiği kaydedilen tezkerede, şu ifadelere yer verildi:

"Bu itibarla, mezkur anlaşmada mutabık kalınan amaçlar ile Somali'nin terörle mücadelesine dair BM Güvenlik Konseyinin 1 Aralık 2023 tarihli kararı kapsamında, Somali'nin istikrar ve refahına yönelik bütüncül yaklaşımımız temelinde, Somali'nin ekonomik kaynaklarının korunmasına yardım edilerek kendi kaynaklarından etkin bir şekilde istifade etmesi ve bu sayede savunma ve güvenlik kuvvetlerini ülkenin güvenliğini temin ve idame edecek seviyeye getirmesi öngörülmektedir. Somali ile gerçekleştirilecek bu işbirliği sayesinde, Somali'nin ekonomik kaynaklarının güvence altına alınması ve dış ticaretimiz ile deniz taşımacılığımız açısından kilit önemdeki bölgede istikrara ve güvenliğe katkıda bulunulması ve Somali ile dostluğumuzun tahkim edilmesi, ayrıca uluslararası barış ve istikrarı tehlikeye düşüren ve milli menfaatlerimizi de olumsuz yönde etkileyebilen Aden Körfezi, Arap Denizi ve mücavir bölgelerdeki terörizm, deniz haydutluğu ve silahlı soygun eylemlerine karşı yürütülen çabalara ülkemizin desteğinin pekiştirilmesi sağlanacaktır."

Bu kapsamda, hudut, şümul, miktar ve zamanının Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacağı bildirilen tezkerede şöyle devam edildi:

"2713 (2023) sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına ve uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerimize uygun bir biçimde, gerektiğinde üçüncü ülkeler ve uluslararası örgütlerle işbirliği imkanları da kullanılarak, Somali ile ülkemiz arasında akdedilen milletlerarası anlaşmaların uygulanması kapsamında, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının, Somali'nin terörizm, deniz haydutluğu, yasa dışı balıkçılık, her türlü kaçakçılık ve diğer tehditlere karşı güvenliğinin sağlanması faaliyetlerine destek verilmesi amacıyla Somali'nin deniz yetki alanları dahil olmak üzere iki ülke tarafından müştereken belirlenecek bölgelerinde ve münhasıran tespit edilecek kurallarla görevlendirilmesi ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca 2 yıl süreyle izin verilmesi hususunda gereğini bilgilerinize sunarım."

Görüşmelerden

Tezkere üzerine Saadet Partisi grubu adına söz alan Bursa Milletvekili Cemalettin Kani Torun, Türkiye ile Somali arasında tarihsel bağlar olduğunu aktararak, Somali'nin tarihi hakkında bilgi verdi. Somali'yi iç savaştan Türkiye'nin "çekip çıkardığını" vurgulayan Torun, "Burada emperyal bir şey görmemek gerekiyor. Türkiye ile Somali'nin ilişkisi gerçekten bir kardeşlik ilişkisi. Bu kardeşlik ilişkisi sonucu Türkiye buraya yatırımlarda bulundu. Türkiye'ye de bunun faydası oldu. Oradaki bazı tesisleri Türk şirketleri işletiyor." diye konuştu.

Tezkereyle, Türkiye'nin petrol arama tesislerinin güvenliği için bölgeye savaş gemisi göndermesinin doğru bir karar olduğunun altını çizen Torun, "Kuzeyde ayrılıkçı olan Somaliland bölgesi kara sularını Türkiye'ye kullandırmayacağını açıkladı. Karşılıklı çatışma ihtimali yok ancak bu konuda hükümetimizin daha dikkatli olması konusunda uyarıyorum. Tezkereyi desteklediğimizi ifade ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.

İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Hamşıoğlu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin karada ve havada olduğu gibi, denizde de terörizm, haydutluk, yasa dışı eylemler, her türlü kaçakçılık ve tehdide karşı uluslararası güvenliğin timsali olduğunu söyledi. Hamşıoğlu, "Türk Silahlı Kuvvetleri Türkiye Cumhuriyeti'nin milli güvenliği ve vatan savunmasında olduğu gibi, küresel barışın tesisi ve bulunduğu bölgenin güven ve huzuru için de üzerine düşeni yapmaktan bir gün olsun geri durmamıştır ve bundan sonra da elbette durmayacaktır. Ama Türk Silahlı Kuvvetlerinin Somali'nin, Afrika'nın güven ve istikrarı için devreye sokulmakta imtina edilmeyen etkinliğinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin güven ve istikrarını daha yakından ilgilendiren alan ve coğrafyalarda da hiçbir müttefiklik hatırı yahut çözüm projesine feda edilmemesini de temenni etmiyoruz." dedi.

"Bu milletin evlatlarına güvensizlik olur"

MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, geçmişte kabul edilen tezkerelerin olumlu gelişmelere neden olduğunu anlattı. Tezkereyle, Türkiye'nin ticari varlığını sekteye uğratan bir takım terör eylemlerinin engelleneceğini ve Somali devletinin mali gelişimine katkı sağlayacağına işaret eden Aydın, şu ifadeleri kullandı:

"Hiçbir zaman endişeye mahal vermeden, şüpheyi esas kılmadan, çok dikkatli, ince eleyip sık dokuyarak, kolay kolay basit tuzaklarla, ifade edildiği ya da endişe duyulduğu şekliyle sanki bir yokluğa, hiçliğe gidiyormuş gibi algılamak gerçekten bu milletin evlatlarına güvensizlik de olur. Libya'nın şartları bundan daha ağırdı ama Allah'a şükür yüzümüzün akıyla o kahramanlar gittiler, üstlendikleri görevleri çok açık ve net bir şekilde ifa etmeyi başardılar. Burada esas aldığımız şey, zaten daha önce yapılan bir anlaşmaya matuf olarak detaylandırılıp adını koyarak somut bir şekilde hangi adımların emniyet ve güvenlik bağlamında atılacağını içeren bir anlaşma metni."

Aydın, tezkereyi olumlu karşıladıklarını ve "evet" oyu vereceklerini söyledi.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, tezkerenin ilk olarak Dışişleri Komisyonuna gelmesi ve orada görüşülmesi gerektiğini belirterek, Dışişleri Komisyonunun son dönemdeki çalışma sistemini eleştirdi. Cupolo, tezkereye "ret" oyu vereceklerini açıkladı.

CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, tezkerenin "alelacele" gündeme getirildiğini iddia etti. Somali ile imzalanan ikili bazı anlaşmaların TBMM gündeme getirilmediğini ama tezkerenin gündeme getirildiğini söyleyen Tan, "Silahlı Kuvvetlerimiz, hangi usulsüz ve gayrimeşru kazanç beklentileri için feda ediliyor?" ifadelerini kullandı.

"Bu gayriciddi teklifin bizlerce destek verilecek, kabul edilecek hiçbir tarafı yoktur." diyen Tan, CHP'nin tezkereye "hayır" oyu vereceğini aktardı.

"TSK'nın asli görevlerini aksatmayacak"

AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, Türkiye'nin Afrika politikası hakkında bilgi verdi. Türkiye'nin enerji alanındaki yatırımları ve petrol arama faaliyetlerini anlatan Dönmez, "Türkiye olarak biz, kısa vadeli hedeflerden ziyade, uzun yıllar boyunca Afrika ülkeleriyle omuz omuza ve ortak olarak çalışmak niyetindeyiz." dedi.

Türkiye'nin Somali denizlerinde 3 adet hidrokarbon arama sahası edindiğini söyleyen Dönmez, CHP'den gelen tepkiler üzerine şöyle konuştu:

"İtalya ve Fransa, toprak ve denizlerinde petrol ve doğal gaz arıyor mu? Türkiye Petrollerini sadece bölgesel aktör yapmayacağız, bu adımla birlikte küresel bir şirket haline getireceğiz. Sizin ufkunuz da vizyonunuz da bunu anlamakta yetersiz. Biz bu filoyu kurmaya başlamadan önce bu sismik araştırmaları, sondajları yapsınlar diye kapı kapı geziyorduk. Paramızla bile bu hizmeti alamazken bugün dünyanın en büyük filolarından birisine sahip olduk. Bu sayede de Karadeniz'de dünyanın en büyük derin deniz keşfini gerçekleştirdik. Arayanlar bulur, senin gibi oturduğu yerden konuşanlar değil."

Somali'ye yönelik yardımlarda özellikle, terör örgütü Eş-Şebab ile mücadelede Somali Ulusal Ordusu'na ve Somali Federal Hükümetine destek olmak amacıyla askeri eğitim faaliyetlerinin sürdüğünü anlatan Dönmez, "Somali'nin toprak bütünlüğü ve ulusal birliğini güçlendirmeye yönelik faaliyetlere destek verilmesi ve ülkemiz ile uluslararası güvenliği tehlikeye sokan her türlü risk, tehdit ve eylemlere karşı, Somali Federal Hükümetinin daveti doğrultusunda gerekli önlemlerin alınması bölgenin istikrarı, ulusal hak, menfaat ve alakalarımız açısından hayati önem arz etmektedir. Sağlanacak bu destek Türk Silahlı Kuvvetlerinin asli görevlerinde bir aksamaya da sebebiyet vermeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Dönmez, tezkereye "olumlu" yönde oy kullanacaklarını söyleyerek, milletvekillerinden de destek istedi.

Görüşmelerin ardından Genel Kurulda yapılan oylamada, Türkiye ile Somali arasındaki savunma işbirliği anlaşması çerçevesinde TSK unsurlarının Somali'nin deniz yetki alanları dahil olmak üzere iki ülke tarafından müştereken belirlenecek bölgelerinde 2 yıl süreyle görevlendirilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi kabul edildi.