Balıklıgöl her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlamakta. Dini turizm yönünden de ilgi çeken Balıklıgöle dair birçok hikaye bulunmakta. Peki, tarihi
Balıklıgöl nerede, nasıl gidilir?
Balıklıgöl, 150 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindedir. Derinliği 3-5 metre civarındadır. İçinde efsanelere konu olan sazan türü balıklar bulunmaktadır. Bu balıklara halk tarafından saygı gösterilir ve yenilmez. Rivayete göre Hz. İbrahim ateşe atıldıktan sonra, bir mucize gerçekleşir ve etraf güllük gülistanlık olur. Bu mucizenin gerçekleştiği mekânın Balıklıgöl ve çevresi olduğuna inanılır. Bu tarihi mekan, dini bayramlar ile Kandil gecelerinde en yüksek ziyaretçi sayısına ulaşır.
Balıklıgöl Platosu'nda Hz. İbrahim'in doğduğu mağara da bulunmaktadır. Üç semavi dinin atası olarak kabul edilen Hz.İbrahim'in doğduğu mağaranın ziyaretçisi de çok fazladır. Her dinden her ülkeden ve her şehirden yılın her mevsiminde bu mağaraya ziyaret vardır. Hz.İbrahim'in doğduğu mağaranın hemen yanında yaşadığı dönemin din âlimi olan Beddiüzaman Said Nursi'nin vefat ettikten sonra ilk defnedildiği mezarı da bulunmaktadır.
Balıklıgöl Şanlıurfa turizminin çekim alanıdır. Halil-ür Rahman Gölü'nün hemen güneyinde, Urfa Kalesi'nin önünde yer almakta olup, 150 metrekare alanı bulunan bir göldür. Rivayete göre; Hz İbrahim ateşe atıldıktan sonra, Nemrut'un kızı Zeliha da Hz. İbrahim'i çok sevdiğinden ve ona inandığından ateşe atılmasına dayanamaz, o da kendisini ateşe atar. Zeliha'nın düştüğü yer de bir göle dönüşür.
BALIKLIGÖL TARİHİ
Urfa, bölgede en eski yerleşim yerlerine sahip bir kenttir. 12.000 yıllık bir tarihi olan Urfa topraklarında bir çok devlet ve imparatorluklar hüküm sürmüştür.
Balıklıgöl Platosu olarak adlandırılan bölgenin de 12.000 yıllık bir tarihi vardır. Platoya dair en eski tarihi bulgu, balıklıgöl civarında yapılan kazıda bulunan Urfa Adamı adlı heykeldir. Heykelin MÖ 9.000 - 10.000 öncesine ait olduğu tespit edilmiştir. Platodaki en eski yapılaşmalar ise MÖ 132 - MS 242 yılları arasında bölgede hüküm süren Osroene Krallığına aittir. Krallığa ait tapınak, saray ve önemli yapılar yer almıştır. Osroene Krallığından sonra bölge uzun süre Roma ve Bizans hakimiyetinde kalmıştır. Yaklaşık 600 yıl Roma ve Bizans hakimiyetinde kalan bölgede önemli su yapıları yapıldı.
Roma ve Bizans hakimiyeti zamanlarında Şanlıurfa'da büyük sel taşkınları yaşanmıştır. Sele neden olan akarsu yatakları günümüzde hâlâ Balıklıgöl'ün beslendiği akarsu yataklarıdır. Bu akarsu yatakları Eosen dönemi kalkerlerinden oluşmaktadır. Zamanla bu kaynakların etrafı antik devletler tarafından pagan dinlerine adak olarak havuzlara dönüştürülmüştür.
MS. 6. yüzyılda kuvvetli yağmurlardan toplanan sular bölgedeki akarsularla birleşerek Balıklıgöl havzasına dökülmekteydi. 525 yılında yaşanan büyük sel sonucu Balıklıgöl havzası büyük su toplayıp platodaki sarayları ve diğer yapıları yıkmıştır. Binlerce insanın ölümüyle sonuçlanmıştır. 527 yılında Bizans İmparatorluğu tahtına oturan I. Justinianus, o zamanki adı Edessa olan Urfa'ya mühendisler göndermiştir. Bu mühendisler halen günümüzde de var olan taşkın önlem yapıları yapmıştır. Akarsulardan toplanan suların yönü değiştirilerek Balıklıgöl platosu büyük taşkınlardan kurtulmuştur. Yöre halkı I. Justinianus'un yardımlarından ötürü şehre Justinianopolis adını vermiştir.
1970'lere kadar da göletlerde yüzülüp, yüzme yarışları düzenlenirdi. 1970'lerden sonra göletlere kutsal aidiyet verilip gölde yüzmek ve balıklarını yemek yasaklandı. 1950'li yıllarda Urfa'yı ziyaret eden Fenerbahçeli futbolcu Lefter'e ait bir fotoğrafta halkın göletlerde yüzdüğü görülmekte.
TARİHİ BALIKLIGÖL NEREDE, NASIL GİDİLİR?
Balıklıgöl Urfa’nın Eyyubiye ilçesinin merkezinde yer alır. Şehir içinde toplu taşıma araçlarını kullanarak ulaşabilirsiniz. Şehrin her yerinden Balıklıgöl'e ulaşım mümkündür.
Kendi aracınızla gitmek isterseniz; İstanbul’a 1263 kilometre, Ankara’ ya 810 kilometre, İzmir’e ise 1251 kilometre uzaklıkta bulunmakta. Diğer şehirlerden düzenlenen otobüs seferleriyle, uçakla veya trenle ulaşabilirsiniz.