Sevgiliye sevgiyi sunma, aşkın ilanı, hayatta oluşun nişanesi, güvenirliğin belgesi ve korunma şemsiyesidir sabah namazı. O namaz ki farzının önünde kılınan iki rekât sünnet, 'Üzerine güneş doğmuş her şeyden daha hayırlıdır.' sırrınca farzının hesabını hiçbir matematik profesörü yapamaz herhalde. Sevgiliye sevgiyi sunmanın en güzel, en müsait anı, hayatta başlangıç veya güne başlangıç zamanı olan iki artı iki dört rekât namaz kılınan, gözlerin mahmur olduğu kuşların zikre düştüğü seher vakti ki vakitlerin sultanı olan sabah namazı vaktidir. İşte bu vakitte, 'Seni seviyorum, sana tapıyorum, senin emrine amadeyim ve bu girdiğim günde senin emirlerini yerine getireceğim ey sevgililerin sevgilisi!' denilecek zaman sabah namazı vaktidir.
Aşığım sana, tüm aşklar senin aşkındandır. Sana âşık olmak tüm dertlerimi çözüyor. Seni sevmeden âşık olmadan yaşamak, başıboş hayvanlar gibi anlamsız, gayesiz yaşamaktır. Bunu ilan etmenin ve ispatının göstergesi sabah namazıdır. Hayatta oluşunun nişanesi ki her uyku, bir ölüm, uyanış ise bir hayat başlangıcıdır. Bunun için hayatı ve ölümü yaratan Rabbine şükür secdesi için sabah namazı kıl. Yatağından uyanamayabilirdin öyleyse seher vaktinde tüm mahlûkata eşlik ederek bir zikir senfonisi oluşturup coşarak sabaha başlamak için sabah illa ki namazı. Bir kişiye güvenmenin ana esası namazdır ve namazların ilki sayılan sabah namazıdır. 'Münafıklara ağır gelen sabah ve yatsı namazlarıdır.' Sırrı gereğince münafıklığı ortadan kaldıran ve güvenirliği tesis eden en büyük alamet sürekli kılınan sabah namazıdır. Sürekli sabah namazı kılan birinin bir kötü huyu varsa onu üzerinden atma ihtimali yüksektir. Ama sabah namazı kılmayan veya savsaklayan birinin bu kötü huyu atması yok denecek kadar azdır. Öyleyse birine güvenmek için bakacağımız yer sabah namazıdır. Kötülüklerden korunma yolu ki 'Kim sabah namazı kılarsa Allah'ın koruması altındadır.' sırrı gereği tüm kötülük ve şerlerden emin olur. Allah'ın korumasında olan kimden korkar? Bana göre insanın tüm korkuları ya sabah namazı kılmaması ya da kıldığı halde gereği gibi inanmamasındandır. Aksi halde kâinatı yoktan yaratanın koruması altında olduğunu bildiği halde korkması veya korkulara kapılması düşünülemez. O zaman kâinata meydan okuma alanı sabah namazıdır. Velhasıl; bugün ümmetin en büyük sorunlarının başında namaz gelmektedir.
Namazların sultanı olan sabah namazı ise genel bir şekilde aksatılmakta ve tam hakkı verilmemektedir. Hatta namaz vakitlerini dörde indirildiği görülmektedir. Korumasız ve yardımsız kalmamız ümmetçe düştüğümüz bu hallerin acaba ana sebebi sabah namazı olmasın mı? Ey İslam ümmeti! Ey namazı dava edinen dava erleri! İmandan sonra farzların ilki olan namazı kılmazsak, acaba Allah (cc) bizi sever mi? Bizi korur mu? Bize yardım eder mi? Vakitlerin sultanı olan seher vaktinde O'na secde edip sığınmazsak bize sığınak olup bize muhabbet besler mi? Asla! O zaman haydi namaza ve özelikle günün ilk namazı olan sabah namazına dikkat edelim. 'Es-salatu hayrun mine'n nevm' 'Sabah namazı uykudan daha hayırlıdır.' deyip yatakları terk edelim. Belki namazın sahibi bize merhamet eder.
Vesselam.