Fetvada, şu ifadelere yer verildi.
"Orucun geçerli olmasının şartlarından biri de niyettir. Peygamber Efendimiz (Aleyhissalatu Vesselam) şöyle buyurmuştur: Ameller ancak niyetlere göredir (Buhârî, Bed’ül-Vahy 1, No: 1).
Oruç için sahura kalkmak niyet sayılmakla birlikte ayrıca "Niyet ettim farz olan ramazan orucunu tutmaya" şeklinde niyet getirmek daha faziletlidir.
Niyetin Vakti
Malikî, Şafiî ve Hanbelî mezhebine göre akşam ezanı ile imsak vakti arasındaki herhangi bir zamanda oruca niyet getirilebilir. Hanefî mezhebine göre efdal olan imsak vaktinden önce niyetin getirilmesidir. Ancak oruç adak veya kaza olmadığı sürece fecir vaktinden sonra öğlene kadarki süre içerisinde de niyet getirilebilir.
Her gün niyet getirilmeli mi?
Cumhura göre Ramazanın her günü için ayrı ayrı niyet getirmek gerekir. Çünkü her gün başlı başına bir ibadettir. Malikî mezhebi, Ramazanın başında bir defa niyet getirilirse bunun tüm günler için yeterli olacağı görüşündedir. Malikilere göre aynı hüküm art arda tutulan kefaret, kaza ve sünnet oruçlar için de geçerlidir (İbn Kudâme, el-Muğnî II, 412)."