Müslümanların yaşadığı coğrafyalarda yaşanan zulüm, soykırım ve katliamlara karşı Ümmet arasında bir bilinç oluşması için bu haftanın belirlendiği ifade edilen açıklamada, bu hafta içerisinde gerçekleştirilen bazı katliamlara yer verildi.

Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer aldı:

"Dünya Mustazaflar Haftası, zulme uğrayan, baskı altına alınan ve adalet arayışında olan mustazafları (mazlumları) anmak ve onların mücadelesini gündeme taşımak amacıyla 16-23 Mart tarihleri arasında belirlenmiştir.

Bu hafta, sadece geçmişte yaşanan zulümleri hatırlamak değil günümüzde de devam eden baskı ve adaletsizliklere karşı bilinç oluşturmayı hedefler.

Her yıl milyonlarca insan emperyalist güçlerin, işgalci rejimlerin ve sömürü sistemlerinin vahşi politikaları yüzünden kan ağlıyor. Bu zulümlerin arkasında ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve siyonist israil gibi şer odakları bulunmaktadır. Yakın tarihimizde insanlığa karşı işledikleri suçlarla anılan bu güçler, bugün de mazlum halkların kanını dökmeye devam etmektedirler."

Dünya Mustazafları Haftasının ilan edilmesine sebep olan bazı mazlumiyetlerin verildiği açıklamada, somut örnekler aktarıldı:

Van'da satışı yasaklandı, elinde olanlar ne yapacak? Van'da satışı yasaklandı, elinde olanlar ne yapacak?

"Üstad Bediüzzaman Said Nursî ve yaşadığı mazlumiyetler:

23 Mart 1960'taki vefatı, mustazafların maruz kaldığı zulmün sembolik örneklerindendir.

Üstad Bediüzzaman, Osmanlı'nın son döneminden Cumhuriyet'in ilk yıllarına uzanan süreçte baskı, sürgün ve zindanlarla mücadele etmiş, iman ve Kur'an davası uğruna büyük sıkıntılar çekmişti. 23 Mart 1960'ta vefat ettiğinde bile, devlet eliyle mezar yeri gizlenmiş ve günümüze kadar da kabrinin yeri açıklanmamıştır.

Halepçe Katliamı:

16 Mart 1988'de Saddam Hüseyin'in Baas rejimi, emperyalist güçlerin desteğiyle ve onlardan aldığı kimyasal silahlarla Halepçe'de binlerce Kürt sivili katletti. Bu zalimce saldırı, ABD ve Batılı devletlerin desteği ve sessizliğiyle gerçekleştirildi.

İslam ülkelerinin işgali:

Başta ABD olmak üzere emperyalist güçler, ortaya attıkları yalanlarla Ortadoğu'yu kan gölüne çevirdiler. Milyonlarca insan öldürüldü veya mülteci durumuna düştü. Şehirler, kasabalar ve köyler modern silahlarla bombalanıp yerle bir edildi. Bu işgaller sadece ülkeleri değil, halkların geleceğini de yok etti.

Şeyh Ahmed Yasin'in şehadeti:

Şeyh Ahmed Yasin, 22 Mart 2004'te siyonistler tarafından şehid edildi.

Şeyh Ahmed Yasin, mazlum ve mustazaf Filistin halkının bağımsızlık mücadelesinin öncülerinden biri olarak, tekerlekli sandalyeye mahkûm bir hâlde bile siyonist işgale karşı büyük bir direniş sergiledi. siyonist katiller tarafından hedef alınarak şehit edilmesi, mustazaflara yönelik zalimane politikaların açık bir göstergesiydi.

Gazze Soykırımı:

İşgalci siyonist israil, yıllardır ABD ve emperyalist güçlerin tam desteğiyle Filistin halkına karşı etnik temizlik uygulamaktadır. 7 Ekim'den bu yana ise kadın, çocuk ve yaşlı demeden on binlerce Filistinliyi katleden siyonist rejim, ABD ve Avrupa'nın açık desteğiyle insanlık suçu işlemektedir.

Doğu Türkistan ve Keşmir:

Çin ve Hindistan'ın zulmü altında ezilen Uygur Müslümanları ve Keşmir halkı, emperyalist güçlerin desteğiyle sistematik olarak ağır işkencelere uğramaktadır. Tüm dünya bu zulme de sessiz ve kayıtsız kalmaktadır.

Bu hafta vesilesiyle Yüce Rabbimizden, zalimlerin zulümleri altında ruhlarını teslim eden tüm mazlum ve mustazaflara rahmet, onların katilleri olan zalimlere de lanet diliyoruz. Yüce Allah, onları zalimlerin zulmünden kurtarsın ve yeryüzünde adaleti hâkim kılsın."

Kaynak: İLKHA