Prof. Dr. Jan Rybniker ve Dr. Robert Hänsel-Hertsch liderliğindeki ekip, bu bulgularını Molecular Systems Biology dergisinde yayımladı.
Araştırmaya göre, mRNA aşıları, monosit adı verilen beyaz kan hücrelerinde “histon asetilasyonu” yoluyla kalıcı genetik düzenlemelere yol açıyor. Bu değişiklikler, bağışıklık sisteminin doğuştan gelen bileşenlerinin uzun vadeli hafızasını güçlendirebilir.
Dr. Alexander Simon:
“mRNA aşıları, doğuştan gelen bağışıklık hücrelerini epigenetik olarak eğitiyor. Bu sayede bağışıklık sistemi, sadece COVID-19’a değil, başka enfeksiyonlara karşı da daha hazır hale geliyor.”
Araştırma, tek doz aşılamanın bu epigenetik değişiklikleri oluşturmakta yeterli olmadığını, ancak iki doz veya bir hatırlatma (booster) aşısının bu etkinin kalıcı olmasını sağladığını ortaya koydu.
Epigenetik değişimlerin ardından, pro-inflamatuar (iltihap tetikleyici) genlerin daha aktif hale geldiği ve bu genlerin bağışıklık hücrelerini harekete geçiren sitokinlerin üretimini artırdığı tespit edildi.
Bu da mRNA aşılarının, belli bir süreliğine de olsa, diğer virüs ve bakterilere karşı da koruma sağlayabileceği anlamına geliyor.
