“Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye halkının kültürünü yansıtacak büyük bir adım atarak ve israfın önüne geçerek, Hazine ve Maliye Bakanlığının kemer sıkma politikasına destek olacak. Bunu yaparken Türkiye'nin yardımlaşma kültürünü de ön planda tutup Filistin halkını gündemine alacak. 2024 yılında yapılacak bütün etkinliklere harcanacak parayı dar gelirli ailelere, emeklilere ve Filistin'deki mazlumlara aktaracak.’’ şeklinde bir haber görmeyi, okumayı öyle inanıyorum ki Hazine ve Maliye Bakanı başta olmak üzere hepimiz isteriz. Ancak 2024 yılına Kültür ve Turizm Bakanlığı ‘’Merhaba israf yılı’’ diyerek başlamış gibi görünüyor. Hatta fiiliyatta görünen o ki “İsraf yılı” denilebilecek bir yıl ile kucaklaşmış durumdalar.
Günlerdir yollarda pankartlar ve afişlerle Türkiye Kültür Yolu Festivali başlığı ile reklamlar görüyoruz. Nedir neyin nesidir? diye merak ediyor olabilirsiniz. 13 Nisan-10 Kasım 2024 tarihleri arasında Adana ilimizden başlanarak Van ilimizin de içinde bulunduğu 16 ilimizde 8 ay boyunca aktif sürecek bir etkinlik paketi diyebiliriz. Ve bu paket öyle bir paket ki açtığınızda “Hazine ve Maliye Bakanlığının altına dinamit bırakılmış cinsten bir içerik göreceksiniz” diyebiliriz. Hatta el yapımı bombaları bilir misiniz bilmem ama şu, çevreyi daha fazla olumsuz etkilesin diye farklı maddeler katılan ve çivilerle de çok daha etkili hale getirilen patlayıcıları düşünürseniz ne demek istediğimi anlarsınız. Bomba uzmanları bu ifadelerimi görürlerse belki güleceklerdir ama çok anlamıyor oluşuma bağışlayın diyeyim.
Konumuza dönecek olursak, Kültür ve Turizm Bakanlığının bu tahrip gücü yüksek dinamit dolu paketinin içinde neler var kısaca bir bakalım;
- 2024 yılı içinde yaklaşık 40.000 sanatçı. (Etkinliklerde sanatlarını ciddi paralar alarak icra edecekler.) Bir kısmının sanatla alakası … cinsinden.
- 2024 yılı içinde 600'ün üzerinde mekân. (Bedava değil tabii. Parası bakanlıktan ya, süslü rakamlar oynar mı siz düşünün.)
- 2024 yılı içinde 6.000 etkinlik. (Türkiye halklarının kültürüne, inancına uzak 6.000 etkinlik.)
“Haydi, gelin bunun maddi hesabını yapalım” demeyeceğim. Çünkü öyle sanıyorum ki Kültür ve Turizm Bakanı dışında vicdanı olan herkesin ve belki de başta Sayın Mehmet Şimşek'in canını sıkacak bir hesap ortaya çıkacaktır. Ha buradan söyleyelim; emekliler ve işe alınmayı beklerken hazinenin tasarrufa dayalı emniyet kemerinden dolayı işe alınma umudunu kaybedenler var ya onlar kültür bakanına değil de, bakanlık makamını onaylayana kızacaktır. Buradan, halkın içinden böyle görünüyor tepelerde nasıldır bilemem.
Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığından ‘’Kamuda tasarruf ile birlikte memur alımı olmamasına rağmen işsizlik düşüyor bu da bizim 40 bin sanatçıyla birlikte 100 bin civarında insanı günlerce istihdam etmemizle sağlanıyor.’’ Şeklinde bir açıklama yapılırsa yüzünüze soğuk bir su çarpın diyeceğim ama su da çok pahalı neyse bu sözlerimi hatırlayıp aldatılmayın yeter inşallah.
Gelin bir de diyanetimize dönelim. Bu etkinlikler ve israf toplumumuzun kültür ve inanç değerleri ile ne kadar örtüşüyor diye soralım diyeceğim ama Diyanet İşleri Başkanlığımız veya ilgili il müftülüklerimiz ‘’İnancımıza, değer yargılarımıza hiç uymuyor. Ayrıca gençlerimiz, toplumumuz bu gayri ahlaki etkinliklerle tüm değer yargılarından uzaklaştırılıyor’’şeklinde cesaretli bir açıklama yaparlar mı bilemiyorum. Şuana kadar böyle bir açıklama görmedim. Bekliyor muyum? Maalesef kocaman bir HAYIR. İnşallah beni yanıltırlar.
Kültür ve Turizm Bakanımızın da maalesef çok talihsiz bir açıklaması var ki akıllara zarar. Neymiş efendim merhum Naci El-Ali'nin Filistin özgürlük mücadelesi simgesi haline gelen sırtını bize dönen ‘’Hanzala’’nın da sergide olacağı ve Filistin'in de etkinliklerde konu olacağı şeklinde.
Bu açıklamasını yaparken gerçekten merak ediyorum;
Hiç mi yüzü kızarmadı? Hiç mi vicdanı sızlamadı? Evladı parçalanarak şehid olan Filistinli bir babanın, annesini, babasını, kardeşlerini şehid vermiş ve yapayalnız kalmış Filistinli bir çocuğun acısını yüreğimde hissederek soruyorum;
Filistin halkını, bu halkın Gazze’ deki mücadelesini nasıl konu edineceksiniz?
Mesela onlara; Sizler kuru ekmeğe muhtaç iken on milyonlarca parayı hazinemizden çekip sizi gündemine dahi almayan, sizin çocuklarınızın bedenleri parçalanırken, bizler kadın erkek karışık bir şekilde bedenlerimizlehayasızca aynı yeryüzünde tepineceğiz mi diyeceksiniz? Sizin ve yavrularınızın bedenleri sokak hayvanları tarafından yenirken, biz sizin üzerinize yağdırılan bombaların, kurşunların finansmanını etkinliklerimizdeki yiyecek içeceklerle sağlayacağız mı diyeceksiniz? Sizlerin çocukları açlıktan hayatını kaybederken bedenlerindeki her bir kemik gözle sayılabiliyor. Biz de şenliklerimizde geriye doğru sayacağız mı diyeceksiniz?
Hangi yüzle ne diyeceksiniz? Yoksa şenlikler yapıyor dramınızı, acınızı selamlıyoruz mu diyeceksiniz? Allah aşkına Kültür ve Turizm Bakanı başta olmak üzere bakan yardımcıları, kültür ve turizm il müdürleri, ilgili idareciler hepiniz Maliye Bakanlığına, Filistin ile dayanışma içinde olan halklara, geçim sıkıntısı içinde olan vatandaşlarımıza savaş mı açtınız? Halka “Siz geçinemiyorken bakın biz sizi nasıl fakirleştiriyoruz görün” mü demek istiyorsunuz? Ve bizi ahlaki değerlerimizden uzaklaştırma oyuncağını elinize kim veriyor? Vatan ve millet derdi olanların gözlerini nasıl boyuyorsunuz? Bu maharet nereden geliyor? Doğrusu çok merak ediyorum.
Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu “Festival” adı altındaki organizasyonların hiçbiri sizin dilinizdeki israfa karşı adım atılması gerçeğiyle uyuşmuyor. İlgili bakanlığın “Şalvardan” vazgeçmesini sağlayacak adımlar atmazsanız halk tencere hıncını Turizm ve Kültür Bakanlığından değil direkt Cumhurbaşkanlığından çıkarır. Bunun provası yakın zamanda sandık marifetiyle görüldü. Halk bu defa gerçeğini yansıtır. Bir vatandaş olarak, toplumun içinden biri olarak sizlere haber vermiş olayım. Filistin konusunda ise Turizm ve Kültür Bakanı ile dostlarına cevabım Filistin halkı ile aynı “Hasbunallahu ve ni’mel vekil.’’
Ve inanın O vekil ki en güzel vekildir.
Şunu unutmayın!
Hanzala'nın sırtını döndüğü insanlar, durumun farkında olup uyumaya veya uyumuş numarası yapmaya devam edenlerdir. Kendinize gelin.
Bütün mazlum halklara selam ve dua ile