Filistin

Malatya'da sağlık çalışanları, Gazze'nin kazanılacağını haykırdı

Malatya'da hekimler ve sağlık çalışanları, bu hafta düzenledikleri sessiz yürüyüşte, bebeklerin çığlıklarının dünya devletleri tarafından duyulmadığı, çocukların yetim kaldığı, annelerin bebeklerine süt bulamadığı, yardım gönüllüleri, sağlık çalışanları ve hastanelerin birincil hedef olduğu Gazze'nin kazanacağını belirttiler.

Abone Ol

İşgalci siyonist rejimin 7 Ekim 2023'ten bu yana 197 gündür Gazze'de yaptığı soykırımda şehid sayısı 34 bin 49'a, yaralı sayısı ise 76 bin 901'e ulaştı.

Siyonist rejimin Gazze'de yaptığı soykırıma tepki göstermek amacıyla Türkiye'nin birçok ilinde hekim ve sağlık çalışanlarının her hafta cumartesi günü düzenlediği "Sessiz Yürüyüş" eylemi, 23'üncü haftasında da devam etti.

Malatya'da hekimler ve sağlık çalışanları tarafından, "Terör, Soykırım ve İşgale Karşı Hekimlerden Sessiz Yürüyüş!" sloganıyla her hafta düzenlenen yürüyüşün 23'üncüsü düzenlendi.

Eski İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünden başlayan yürüyüş, Kernek Karagözlüler Camii önünde İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi 4'üncü sınıf öğrencisi Rüveyda Toptaş'ın okuduğu basın açıklamasının ardından sona erdi.

"Şimdiye kadar 34 bin kişi şehid oldu, 100 bine yakın kişi ise yaralandı"

Yaklaşık 200 gündür süren saldırılara rağmen Gazzeyi terketmeyip mücadele edenleri ve hastaneleri yurtları belleyen hekim ve sağlık çalışanlarını selamlayarak sözlerine başlayan Toptaş, "Yaklaşık bir asırdır Filistin'i işgal eden siyonist rejim, o topraklarda sistematik bir şekilde katliamlar yapmakta, insanları yurtlarından zorla sürgün ederek mal varlıklarına el koymaktadır. İşgalci İsrail’in 7 Ekim'den itibaren yaklaşık 200 gündür süren saldırıları neticesinde 34 bin kişi şehid oldu ve 100 bine yakın kişi ise yaralandı, 19 binden fazla çocuk ise yetim kaldı. İsrail’in Gazze’de bulunan hastanelere yönelik saldırıları katliamlara dönüşmüş, ancak söz konusu saldırılar uluslararası alanda henüz bir yaptırıma maruz bırakılmamıştır" diye dikkat çekti.

"Gazze'deki hastanelerin neredeyse tamamı sağlık hizmeti veremez durumda!"

Saldırılardan önce Gazze'nin kuzeyinde bulunan 35 hastanenin tamamının ve güneyindeki hastanelerin çoğunun sağlık hizmeti veremez durumda olduğuna dikkat çeken Toptaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugünlerde Gazze'de ayakta kalan ve hala çalışmaya devam eden yalnızca 3-4 hastane mevcut. Bunların da sadece 2'sinde aktif olarak ameliyat yapılabiliyor. Hastanelerin bazıları bombalanarak tahrip edilmiş, bazılarının içindeki cihaz ve malzemeler parçalanarak kullanılamaz hale getirilmiş ve birçoğu da çalışan, 6 aydır maaş almadan çalışmaya devam eden doktor ve sağlık görevlilerinin şehit edilmesi, tutuklanması veya göçe zorlanması nedeniyle sağlık hizmeti veremez hale gelmiştir. Özellikle Gazze'nin kuzeyindeki bazı hastanelerde hemen hemen hiç tıbbi malzeme kalmamış ve güney-kuzey arası bağlantı neredeyse tamamen kesildiğinden dolayı malzeme tedariki de yapılamaz hale gelmiştir. Gazze'nin kuzeyindeki en büyük hastane olan Şifa Hastanesi bombalandı ve hizmet dışı kaldı. Gazze’nin güneyindeki en büyük hastanesi olan El-Nasır Hastanesi bombalandı ve hizmet dışı kaldı. Gazze'nin güneyinde çalışır durumdaki hastanelerden biri olan Aksa Şehitleri Hastanesi bombalanıyor ve hizmet dışı kalmak üzere..."

İşgalci israil'e diyoruz ki diğer zalimler gibi senin de sonun yaklaştı"

Gazze halkının abluka altında açlığa mahkum edildiğini anımsatan Toptaş, "Bombaların, kitle imha silahlarının dehşetinden kurtulabilen insanlar, yetersiz beslenmenin, susuzluğun, salgın hastalıkların pençesinde ölüme mahkum ediliyor. Gazze'deki durum kelimenin tam anlamıyla bir soykırım. İsrail Gazze'nin tamamını bir toplama kampına çevirmiş durumda ve hiçbir hukuk ve ahlak kuralı tanımadan, hiçbir insani değerle açıklanmayacak şekilde adeta bir soykırım yapıyor. İnsanların gidebilecekleri hiçbir yer yok ve en son sığındıkları hastaneler dahi bombalanıyor. Gittikçe zalimliği ve zulmü artan İşgalci israile diyoruz ki zalimin sonu yaklaştıkça zulmü artar ve daha da azgınlaşır, senin de sonun yaklaştı, geçmişteki tüm zalimler gibi senin de tarihin kara sayfalarında adın geçecek ve lanetle anılacaksın, bugün senin zulmüne susanlar, senin yanında olup yardımcın olanlar da ilerde utancından kaçacak delik arayacak ve yargılanmaktan kurtulamayacak. Elbet bugünler de tarih olacak, bugünler de gelecekte anılacak. Bugünlere dönüp baktığında elinden geleni yapanların gönlü ferah olacak. Diğerlerinin ise ömrü vicdan hapishanelerinde geçecek" ifadelerini kullandı.

"Boykotu alışkanlık haline getirdiğimizde sevinenler mazlumlar olacak"

Toptaş, "Biz Gazze’yi unutmadığımız, unutturmadığımızda, imkan olursa gemilerle kardeşlerimizin yardımına koşup, elimizden geleni yaptığımızda, imkan ve şartlar müsait olmadığında; eylem ile yüreğimizdeki ateşi diri tuttuğumuzda, zulmedenlerin hangi akıbete uğrayacaklarını göreceklerini haykırdığımızda, DUA ile Allah'tan yardım, sabır ve metanet dilediğimizde, BOYKOT'u gevşetmediğimizde, alışkanlık haline getirdiğimizde sevinenler mazlumlar olacak" diye konuştu.

"Bebeklerin çığlıklarının duyulmadığı Gazze kazanacak!"

Bebeklerin çığlıklarının dünya devletleri tarafından duyulmadığına vurgu yapan Toptaş, son olarak şunları söyledi:

"7-8 yaşlarında çocukların yetim kaldığı, annelerin bebeklerine süt bulamadığı, yardım gönüllüleri, sağlık çalışanlarının ve hastanelerin birincil hedef olduğu Gazze; kazandı, kazanıyor, kazanacak… Bu minvalde tüm hekimleri, sağlık çalışanlarını ve bütün vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz! Dünya yeni bir bahara gebeyken biz vicdanımızla, şuurumuzla, duamızla, eylemimizle Gazze'deki kardeşlerimizin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Kanıksamayacağız! Normalleştirmeyeceğiz! Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!" (İLKHA)