Kürt meselesinin tarihi, toplumsal ve siyasi boyutlarının ele alındığı "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı" Diyarbakır'da devam ediyor.
Ulema, siyasetçi ve yazarların söz aldığı Çalıştay'da, Kürt meselesinin çözümüne dair farklı çözüm önerileri dile getirildi.
Ramazan Tekdemir
Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir, Çalıştay'da yaptığı konuşmada "Bizler Diyarbakır İslami sivil toplum kuruluşları olarak Kürt meselesini, Kürt Toplumunun bütün katmanlarının katılımı ile geniş bir müzakere zemininde İslami ve insani haklar temelinde ele alınması gereken bir mesele olarak görüyoruz." dedi.
"Kürt meselesinin meşru muhatabı başta bölge halkı olmak üzere Türkiye ve bölgesinde yaşayan bütün Kürtlerdir." diyen Tekdemir "Kürt meselesini PKK ve silah sorununa indirgeyen, bütün Kürtleri temsil gücüne salt PKK ve DEM’i çıkaran; PKK’nın ve DEM’in hakimiyet hırsını kamçılayacak şekilde yürütülecek tek kutuplu bir müzakere süreci eksik ve kusurlu olacaktır." ifadelerini kullandı.
Sabri Okur
Bediüzzaman Said-i Nursi'nin yeğeni Sabri Okur ise konuşmasında Üstad'ın Kürt meselesine dair değerlendirmelerine yer verdi.
Okur, İslam düşmanlarının Müslümanlara yönelik bu yoğun saldırıları zamanında İslam kardeşliğinin kalesine sığınılması gerektiğini belirtti
Siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yönelik saldırılarına değinen Okur, saldırılara karşı Müslümanlar arasında iman ve İslam kardeşliğinin tesis edilmesi gerektiğini, bu şekilde küffarın hücumuna karşı konulabileceğini vurguladı.
Mehmet Beşir Varol
Şair, Mütefekkir ve Alim İTTİHAD-UL ULEMA üyesi Mehmet Beşir Varol ise konuşmasında "Biz inanıyoruz ki insanlığın kurtuluşu İslam ile olacaktır. Allah-u Teala'nın dünyaya gönderdiği bütün peygamberler, mazlumlar için mücadele etmiştir." dedi.
"Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem de bütün dünya mazlum ve mustazaflarının kurtuluşu için mücadele etmiştir" diyen Varol, bir Müslümanın bir kavmi tanımaması durumunda hem kendine hem o kavme hem de dinine zulmettiğini belirtti.
Allah katında en değerli insanın adaletli olanlar olduğunu belirten Varol, Peygamber Efendimizin hadisini hatırlatarak hiçbir ırkın başka bir ırka üstün olmadığını, üstünlüğün takva, adalet, güzel ahlak ve iyiliklerle mümkün olabildiğini ifade etti.
Her kavmin kendi zalimlerine karşı durması gerektiğini belirten Varol, o zaman fitnenin oluşmayacağını ve kaos ile kargaşanın yeryüzünden kalkacağını vurguladı.
İbrahim Güçlü
Siyasetçi ve Yazar İbrahim Güçlü ise "Bizim meselemiz bir milletin, bir devletin meselesidir. Bu meselenin de ister insani ister felsefi isterse de sosyolojik açıdan olsun mutlaka hallolması gerekir" dedi.
Kürt ve Kürdistan meselesinin her Kürt'ün sorunu ve problemi olduğunu belirten Güçlü, Kürtler arasında siyasi anlamda anlaşmazlık olsa da bunun kesinlikle şiddete dönüşmemesi gerektiğini vurguladı.
Dünyanın her yerinde bütün halkların kendi milletini düşündüğünü ifade eden Güçlü, bin yıldır yaşadığımız topraklarda hala Kürtçe'nin resmi dil olamamasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Şu anda yeni anayasa çalışmaları olduğunu belirten Güçlü, söz konusu anayasada Kürtlerin hak ve taleplerine mutlaka yer verilmesi gerektiğini ifade etti.
Orhan Miroğlu
25 ve 26'ncı Dönem AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu ise Kürt meselesinin bugüne kadar birçok merhaleden geçtiğini, bir İngiliz ile bir Fransız'ın Kürt coğrafyasını dörde bölmesinin yansımalarının bugüne kadar devam ettiğini belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan Kürtlerin yaklaşık 200 yıldır var olma mücadelesi verdiklerini belirten Miroğlu, gelinen noktanın ise çok iç açıcı olmadığını söyledi.
Kürtlerin bir kısmının bugün vekalet savaşı yürüttüğünü belirten Miroğlu, özellikle Baas rejiminin devrilmesi ve siyonist işgal rejiminin Gazze'deki soykırımının ardından bölgede hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını ifade etti.
Türklerin de Kürtlerin de her şeye hazırlıklı olması gerektiğini belirten Miroğlu, "Kürtlerin kaderi Kandil'den gelecek birkaç mektuba bağlı değildir" şeklinde konuştu.
Altan Tan
Siyasetçi ve Yazar Altan Tan ise Kürt meselesinin 200 yıllık bir mesele olduğunu belirtti.
Osmanlı Devleti dağıldıktan sonra hiçbir kavmin ve milletin mesut ve bahtiyar olamadığını ifade eden Tan, Türkiye'deki Müslümanların önünde bugün yeni ufuklar olduğunu, yüzyıl önce dağıtılan bu coğrafyanın tekrar toparlanabilme şansı yakaladığını ifade etti.
Ortadoğu'da bugün Avrupa Birliği benzeri bir birlik kurulabileceğini ifade eden Tan, bunun da eğer Kürt sorununu halledebilirse merkezinin Türkiye olabileceğini vurguladı.
Türkiye'de yapılacak yeni anayasada Kürtçe eğitim sistemi ve Kürtçenin resmi dil olması gerektiğini belirten Tan, Türk ve Kürt Müslümanların bu süreçte aktif olması gerektiğini aktardı.
Abdulvahab Ekinci
Alim, Düşünür, Uluslararası Müslüman Alimler Derneği Başkanı Abdulvahab Ekinci ise "Bugün Kürt sorunu varsa bunun bir de sebebi var. Bunun en önemli nedeni de ırkçılıktır." dedi.
Osmanlıların yıkılması ile beraber cetvelle çizilen haritaların ardından tüm ümmetin mağdur olduğunu belirten Ekinci, Kürtlerin ise özellikle mağdur edildiğini vurguladı.
Birlik ve beraberlik için başta salonda bulunanlar olmak üzere herkese büyük görevler düştüğünü belirten Ekinci, temennisinin konuşmalardan ziyade söylenenlerin pratiğe dökülmesi olduğunu ifade etti.
Mehmet Emin Ekmen
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen ise "Bu meseleyi tek bir parti, tekbir örgüt ya da yapılar etrafında değil Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşları gibi Kürtlerin bütün unsurları, renklilikleri ve çeşitlilikleri zemininde konuşulabilmenin önemli olduğunu düşünüyorum." dedi.
Ekmen, sözlerine şöyle devam etti:
"Başta Türkiye olmak üzere tıpkı bugün Irak'ta olduğu gibi Suriye'de ya da İran'da olduğu gibi Kürtlerin içinde bulundukları ülkede yönetimden alacakları herhangi bir payın Türkiye için bir risk ve tehdit oluşturmadığını, bunun da en büyük emsalinin Irak Kürdistan Federal Bölgesel Yönetimi ile Türkiye arasındaki ilişkiler olduğunu şüphesiz anlatmaya çalışacağız. Buradan çıkacak bildirgenin başta devleti yöneten AK Parti siyaseti ve ittifak siyaseti olmak üzere Türkiye'nin medyasında hâkim bir şekilde görünür olan bütün fikir adamlarına, kanaat önderlerine ve medya organlarına ziyaret yoluyla anlatılması ve bu ortak iknanın ve ortak toplumsal rızanın üretiminde ciddi bir inisiyatif alınmasının hayırlı olacağını düşündüğümü ifade etmek istiyorum."
Galip Ensarioğlu
Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ise konuşmasında "Kürt meselesi az önce vurgulandı, 100-150-200 yıllık bir mesele. Belki biz bugün son 100 yılını konuşacağız. Yani Cumhuriyet ile birlikte başlayan kısmını konuşmaya ve çözmeye çalışacağız. 150-200 yıllık mesele ama Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte resmiyet kazanmış bir sorun." dedi.
"Bu uğurda da Kürtler en büyük sıkıntıyı yaşadı." diyen Ensarioğlu "2005 yılından sonra Kürt sorununun çözümü için çok sayıda adım atıldığını belirtti.
Kürtler ile Türklerin yaklaşık 1000 yıldır kardeş olduğunu belirten Ensarioğlu, "Ortadoğu'da yaşanan yeni gelişmelere bakarak Türkiye'nin kendi evinin içini yeniden dizayn etmesi gerektiğini ifade etti.
Kürtlerle doğru temelde yeni bir ittifak kurulmasının elzem olduğunu belirten Ensarioğlu "İnşallah bu yeni dönem buna vesile olur." dedi.