BİSMİLLAH
Ülkenin birinde kendini beğenmiş bir kral varmış. Günlerden bir gün komşu ülkenin kralı kendisini ziyaret etmek istediğini bildirmiş. Hemen adamlarını çağırtmış.
– 'Tüm dünyaya haber gönderin' demiş. 'Öyle bir elbise istiyorum ki, dünyada bir eşi daha olmasın. Bana böyle bir elbise dikecek terziyi zengin edeceğim.'
Kısa bir süre sonra, haber her yana yayılmış. En iyi terziler, ellerindeki kumaşlarla, saraya gelmişler. Hepsi yapacaklarını krala anlatıyormuş. Ama kral anlatılanlardan hiç birini beğenmiyormuş.
Sonunda çok genç bir terzi çıkmış kralın karşısına.
– 'Sen ne getirdin bakalım' diye sormuş kral.'
– 'Benim getirdiğim çok özel sevgili kralım' demiş genç terzi. 'Size öyle bir kumaş dokuyup, öyle bir elbise dikeceğim ki, sizden önce kimse böyle bir elbiseyi giymemiş olacak.'
Kral bu sözlere çok şaşırmış.
– 'Çabuk olun o zamana!' diye emretmiş.
Genç terzi hemen başlamış çalışmaya. Ertesi gün iki kese altın daha istemiş kraldan. Kral hiç itiraz etmeden vermiş altınlarını. Aradan günler geçtikçe, kral genç terzinin dokuduğunu söylediği kumaşı merak etmiş. Sonunda dayanamayıp, çalıştığı odaya girmiş. Genç terzi tezgahın başında harıl harıl çalışıyormuş. Kral sessizce bir süre izlemiş, bir şey göremeyince;
– 'Demek bunca zamandır boş oturdun ha !' diye kükremiş. 'Kese kese altınları ben boşuna mı verdim sana !'
Terzi sakin ve kendinden emin;
-'Saygıdeğer kralım' demiş. Bu kumaşı sadece akıllı insanlar görebilir. Bakın ne kadar da güzel oldu. Öyle değil mi?'
Kral ne diyeceğini şaşırmış. Aptal durumuna düşmemek için;
– 'Evet, evet çok güzel' demek zorunda kalmış ve hızla çıkmış odadan.
Kralın elbisesi şehirde kulaktan kulağa dolaşır olmuş. 'Sadece akıllılar görebilir !' İnsanların merakı bunu duydukça daha çok artıyormuş Sonunda tören günü gelmiş. Halk toplanmış, hazırlıklar bitmiş. Terzi kralı soymuş ve gerçekten varmış gibi üzerine bir elbise giydirmiş. Sonrada karşısına geçip;
– 'Çok şık oldunuz efendim' demiş. 'Muhteşemsiniz.'
Kral genç terzinin bu iltifatları karşısında, aynada gördüğü çıplak bedene hiç aldırmadan;
– 'Eline sağlık, çok güzel olmuş' demiş.
Kral yeni elbiseleri ile çıkmış saraydan. Dışarıda toplanan halk kralı çıplak görünce çok şaşırmışlar. Ama kimse cesaret edip krala gerçeği söyleyememiş. Birden küçük bir çocuk haykırmış;
– 'Kral çıplak !'
Ardından cesaretlenen halk, gülmeye başlamış. Kral geç de olsa gerçeği böyle acı bir şekilde anlamış.
Evet, bizim şimdiki halimiz için biri veya birileri çıkıp 'kral çıplak' demelidirler.
Ben bu köşemde acizane birkaç kez 'kral çıplak' diye haykırmak istiyorum.
– 'Kral çıplak !' çünkü ekonomide gelirlerin iyi olduğu söylendiği halde adil bir dağıtım yapılmıyor. Yoksulluk sınırı altında milyonlarca emekçi var.
– 'Kral çıplak !' çünkü ipsiz-sapsız, hırsız, hain ve her türlü pisliği yapanlar serbest bırakılırken, yirmi sekiz şubat mağdurları Müslüman ve mütedeyyin insanlar yirmi beş yıldır halen cezaevlerinde adalet bekliyorlar.
– 'Kral çıplak !' çünkü yolsuzluk, rüşvet almış başını gidiyor. Bırakın devletin büyük kurumlarında İŞ-KUR gibi dönemsel işçilerin ekmeğine bile göz dikilmiştir.

– 'Kral çıplak !' çünkü madde bağımlılığı ilkokul sıralarına kadar inmiştir.
– 'Kral çıplak !' çünkü Kürt sorununa çözüm bulma yerine, milliyetçi söylemlerle daha da derinleştirilmiştir.
– 'Kral çıplak !' çünkü ahlaksızlık, fuhuş, ifsat, intihar vb. sosyal dengeleri altüst eden faktörler almış başını gidiyor.
– 'Kral çıplak' 'Kral çıplak' 'Kral çıplak' diye haykıracak bir yapıya, bir partiye ihtiyaç var.
Vesselam